KOMİSYON KONUŞMASI

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Evet, öncelikle çok teşekkür ediyorum, çok doyurucu, çok güzel bir sunumdu. Yeni bir ufuk açtınız kafamızda, onu bir kere söyleyeyim.

Örneğin, az önce benim söylediğim şey bir muhalefet gibi algılanmasın, torunlar da kullanıyor yani babanın, annenin adına e-devlete girip torun, kardeş, evlat, bunlar da kullanıyor. Ben bu yatırımlardan özellikle on beş yirmi yıl sonra çok daha fazla verim alacağımızı ve bu yüzde 90'lı rakamların daha gerçekçi olacağını düşünüyorum. O anlamda atılmış yani bugün bir fidan ekilmiş gibi düşünürseniz on beş yirmi yıl sonra belki o bugün 80 yaşındaki insan vefat edecek ama o çocuk, o yaşta onu öğrenmeye başladığı için, büyüdüğünde de onu kullanacak; bu anlamda...

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Torunların işlevi gözlük gibi kolaylaştırıcı.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Bravo! Aynen öyle, çok güzel bir şey.

Benim sadece bir konuda bir endişem var, tıpkı enerjideki dışa bağımlılık gibi bizim de ne yazık ki Türkiye'de çok kullandığımız teknolojik anlamda bugün bir Twitter, bir İnstagram gibi ürünlerin dış kaynaklı olmasından kaynaklı ama biz de onları dikkate alıp kullanıyoruz ama kontrol edemiyoruz. Örneğin, benim başıma gelen, üç ay önce ben Twitter hesabımı kaptırdım. Neyse ki kapan adam sadece resmi değiştirdi, öyle ahlaksız bir yayın falan yapmadı ama ben alamıyorum geri hesabımı. 57 bin takipçisi vardı onun, şimdi yeni bir hesap açtım 4 bin takipçi yapamadım üç ayda yani çok zor bir şey yıllara...

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Bayağı kaptırdın, gitti yani.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Tabii, gitti canım, alamadım geri. Yani almak için yazışma yaptım, Amerika'yla falan İngilizce yazışma yaptık, bir iki yazı geldi, gitti ama alamıyorsun; gitti, sizlere ömür. Bir de "Mavi tik"liydi yani bir de öyle bir şey var, resmî "mavi tikli" bir hesap.

Şimdi, mesela bu beni endişelendiriyor. Yani dış menşeli kullandığımız yazılım ve bilgisayar sistemlerinin günü geldiğinde ülkemizin aleyhinde kullanılabileceği, bunu savaş zamanında da diyebilirsiniz. teknolojik açıdan da ne dersiniz deyin ve bu yüzden yine ben bu Komisyon toplantısında bir konuda çok ısrarcı olmuştum, demiştim ki: Türkiye kendi bilgisayar programını yapmak zorunda. Ben artık Amerika'ya bir şirket sahibi olarak lisans parası ödemekten gına geldi. Ya, her yıl ben lisans parası ödüyorum kullandığım bilgisayar programlarıyla ilgili, ticari programlarla ilgili. Buna resmî kurumlarımızdan başlayalım demiştim, kayıtlarda vardı, buradaki yetkili arkadaşımız da -sanıyorum o zaman siz değildiniz- "Venüs" müydü bir programdan bahsetti bana, kamu kurumlarına...

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - "Pardus"

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Evet "Pardus."

"Böyle bir program yapacağız, devlet olarak bütün resmî kurumlarda da bunu kullanacağız, dışa bağımlılıktan kurtaracağız, dolayısıyla özel sektöre de bunu sunacağız." dedi ama o ne oldu, o programa ne oldu bilemiyorum. Bir, bunda bir gelişme var mı? Bunu öğrenmek isterim sizden.

Bu "Instagram" "Twitter" gibi Türk halkının çok kullandığı şeylerin hâlâ dışa bağımlı olmasından rahatsızlığımı zaten söyledim. Burada, kamu kurum ve kuruluşlarında özellikle bunu başlatmamız bence Türk toplumunun nüfusunun da büyük bir bölümünde yerli bilgisayar teknolojisi ve programlarına dönmesini sağlayacaktır.

Emeğiniz için teşekkür ederim, sağ olun.