CAVİT ARI (Antalya) - Evet, Sayın Başkan, değerli arkadaşlar, değerli Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar, sendikalarımızın değerli temsilcileri; ben de öncelikle sizleri saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Şimdi, buradaki kanun teklifiyle sözleşmelilerin kadroya alınması meselesi... Şimdi, bu konuya Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler tabii ki olumlu yaklaşıyoruz çünkü bizim temel yaklaşımımız, toplumun her kesiminde yaşanan sıkıntıların, sorunların doğru bir şekilde çözülmesine katkı koymak. Bu anlamda da bugüne kadar iktidarın ya görmezden geldiği ya da ötelediği bir çok sorun başta Sayın Genel Başkanımız olmak üzere, Cumhuriyet Halk Partisinin hemen hemen her kademesinde değişik konular gündeme getirilmiş ve bugün çözüme kavuşturulmuştur.

Geçtiğimiz seçim süreçlerinde değişik vaatlerde bulundu iktidar. Seçimden seçime toplumdaki sorunları hatırlayan bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Şimdi, sözleşmelilerin kadroya alınmasıyla ülkede sorunların, özellikle çalışan sorunlarının sona ermediğini görüyoruz. Bugün, bir teklif, işte, gündeme geldi, teklif şu an Komisyonda görüşülüyor ama hepimizi çok sayıda, değişik statülerde veya görevlerde çalışan vatandaşlarımız bizleri, sizleri, herkesi aramaya devam ediyor. Neden? Çalışma sisteminde bir dağınıklık oldu; bu, gelişmelerle açıkça ortada. Şu an, ülkede, maalesef, çalışma birliği ve bütünlüğünün bir kurala bağlanmışlığı yok. Belli nedenlerle, belli şekillerle, özellikle de kadro açmak amacıyla da ve özellikle siyaseten de zaman zaman alınan bu çalışanlarımız, süreç içerisinde mağdur olduklarını hisseder vaziyete geldiler, bazı haklardan yoksun vaziyette olduklarını görür durumdalar ve onlar da durumlarının iyileştirilmesine, ücretlerinin iyileştirilmesine, sosyal haklarının iyileştirilmesine, kadrolarıyla ilgili güvencelerinin iyileştirilmesine, bunlara ihtiyaçları olduklarını hissettikçe durumlarının iyileştirilmesi beklentisi içerisine girdiler haklı olarak.

Şimdi, tekrar söylüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, bugünkü teklif içerisinde yer alan ve sayıları 480-490 bin dolayında olan çalışanlarımızın haklarının kendilerine teslim edilebilmesi mücadelesini yıllardır veriyoruz; yıllardır, kürsülerde, meydanlarda, başta Genel Başkanımız olmak üzere, çalışanlara kadrolarının verilmesi, maaşlarının artırılması, sosyal haklarının güçlendirilmesi gibi konuları bizler defalarca gündeme getirdik. Getirdik ama bizim verdiğimiz bu haklı mücadele ve bu çalışanların beklentisi, iktidarın ancak ve ancak seçime beş kala -yani şurada beş ay var- aklına geldi. Son dönemlerde yapılan bazı düzenlemelere baktığımızda, hemen hemen hepsi aynı nitelikte. Özellikle sendika temsilcisi arkadaşlarımız da buradayken ben şunu söyleyeyim: Eğer seçim olmasaydı bu ve benzeri düzenlemeler Mecliste görüşülmezdi, çalışanların ve diğer kademelerin haklarının iyileştirilmesi gibi bir girişimde bulunulmazdı. İyi ki bu seçim var! İşte, şimdi, iktidar, bu seçimin yüzü suyu hürmetine bu ve benzeri düzenlemeleri alelacele, ilerisini gerisini dahi hesap etmeden buraya getirip belli kitlelere mesaj verme derdine düştü. Eğer ki seçim kaygısı olmasaydı bugün bu konu burada görüşülmüyordu. Bunu açıkça söylüyorum.

Başta uzman çavuşlarımız olmak üzere, bugün bu düzenleme içerisinde yer almayan çok sayıda çalışanımız var. Geçen grup toplantısında uzman çavuşlarımızla ilgili, başta Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu "Vatan savunmasının sözleşmesi olmaz." ifadesiyle... Hastalıklarında doksan günde iyileşemezse sözleşmeleri feshedilen, yine, kadroya geçmelerinde devlete herhangi bir külfeti, ekstra yükü olmayacak, aynı maaşı alacak olan, aynı sosyal haklarla, aynı Emekli Sandığı keseneği kesilecek olan bu uzman çavuşların sadece mesleki güvenceye ihtiyaçları var. Uzman çavuşlar başta olmak üzere yine, bugün, haklarını aramak için koridorda bulunan diğer belli çalışanlar gibi sorunları çözülemeyenlere de şunu söylemek istiyorum: Sizler iktidarın bu alelacele olan tavrıyla onların akıllarına gelmemişsiniz, iktidar tarafından yok sayılmışsınız ama üzülmeyin diyorum. Önümüzdeki ilk yapılacak olan seçimde, sorunları çözülemeyen kimler varsa, Cumhuriyet Halk Partisi olarak ve Millet İttifakı olarak sorunlarını biz çözmeye talip olduğumuzu ve çözeceğimizi bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum.

Sonuçta, değerli arkadaşlar, bakın, ülkemizde idari yapı içerisinde yani devlet kademesi ve diğer kurumlarda çalışanların çok farklı statülerde çalıştığını ve hepsinin ayrı ayrı sorunları ve sıkıntılarının olduğunu bu düzenlemeyle bir kez daha görüyoruz. Ha, bu düzenleme her şeyi çözüyor mu? Yine de şunu söyleyeyim, kadro gelmiş ama kadroya geçmeyle de iş bitiyor mu? Bitmiyor. Ayrıca, başka sorunlar var. İşte, değerli arkadaşlarımız da ifade etti burada yani bu kadroya geçme koşullarında, süresinde, geçme aşamasındaki tayin hakkı başta olmak üzere bazı haklarının olmaması gibi -yine ifade edildiği gibi- aile bütünlüğünün korunmasına dönük bir düzenlemenin olmaması gibi bir çok konuda eksikler içeren bir düzenleme olduğunu zaten görüyoruz ama eksik de olsa bazı sorunları çözer nitelikte bir düzenleme. İşte, o da -dediğim gibi- bizlerin de uzun süreçlerden bu tarafa verdiğimiz kanun teklifleriyle, konuyu defalarca gündeme getirmemizle oluşan bir şekillenmedir.

Ben, sorunları kısmen de olsa çözülecek olan değerli çalışanlarımıza emekçilerimize şimdiden hayırlı olmasını ama eksik kalan hakları başta olmak üzere, kendilerine böyle bir hak tanınmayan meslek gruplarının da sorunlarını -bir kez daha ifade etmek istiyorum- en kısa zamanda biz çözeceğiz diyorum.

Teşekkür ediyorum.