MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Peki, teşekkür ederim.

Şimdi, bu arkadaşlar zaten görev yapıyorlar, vekil olarak görev yapıyorlar. O görevi alırken herhangi bir sınavdan geçmemişler "İyi okuyorlar bunlar, konularına vâkıflar." diye. Şimdi tekrar sınava geçmek ne oluyor? Bu ara yetersiz insanlar mı millete namaz kıldırıyor yani böyle bir çelişki ortaya çıkmıyor mu; bir.

İkinci soru: Kanun çıktığı andan itibaren şu anda görevde olanlar için mi geçerli bu, yoksa geçmişte 1 kere, 2 kere bu vekillik görevini yapanları da kapsıyor mu? Nasıl bir şey? E, kapsamıyorsa haksızlık değil mi? Kapsıyorsa bir yaş şeyi var mıdır yani -belli bir şeye kadar- yirmi sene evvel, geçmişte vekillik yapmışsa hâlâ bu söz konusu mudur? Bu soruların cevabı duruyor.

Başka bir şey daha... Şimdi, vekil yeterli mi, değil mi; neye göre yapıyorsunuz, o ayrı bir konu. Geliyor, burada, imam, müezzin ya da kayyım aslı gelene kadar vekillik yapıyor. Benzer şeyler, daha başka kurumlarda da geçici bir süre vekillik yapanlar var. Yani diyelim ki on beş gün vekillik yaptı, kadroya geçecek; on senedir, on beş senedir bir kurumda usta eğitici olarak çalışıyor, a maddesi, c maddesi diye bir kadroya geçmeyecek.

Sayın teklif sahibi, gerçekten bu bir insafla... Yani kanunun böyle şeyleri de vardır. Biz burada kanun koyucuyuz. O "Askerlik Kanunu'na tabi." diye bir şey yok, Askerlik Kanunu'nu askerler yapmıyor ki Askerlik Kanunu da bu Meclis yapıyor.

Diğer yasal olarak engel gibi gözüken şeyler de bu 140 bin personel için... Belki daha fazladır bunlar bana göre çünkü 100 bine yakın sadece vekil öğretmen var. Şimdi, bunlarla ilgili de bir problem varsa, yapılacak kanun düzenlemesiyle çok rahat bir şekilde ortadan kalkabilir bunlar. Niçin böyle bir şeye... Yani inat mı bu? Nedir yani? Anlamakta zorluk çekiyorum ben.

Teşekkür ederim.