KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Şimdi, 1'inci maddeyi geçtik, bu 2'nci madde üzerinde görüşüyoruz. 1'inci maddede vekil imam-hatip ve vekil müezzin-kayyım olarak çalışmaktayken otuz gün içinde başvuranların imam-hatip ve müezzin-kayyım unvanlı memur kadrolarına atanmalarına olanak sağlanıyor. 2 koşul getirmiştiniz; KPSS'den Başkanlık tarafından belirlenecek puanı almış olmak, bir de sözlü veya uygulamalı sınavda başarılı olmak. Dört yıl boyunca başka kurum ve kuruluşlara nakil yapılamayacak, güzel.

Şimdi, 2'nci maddeyi üç yıl sözleşmeli olarak çalışanlara getiriyorsunuz. Yani diğerlerinde üç yıl çalışma zorunluluğu yok, burada başka bir uygulama var. Memur kadrolarına geçenlere en az bir yıl süreyle nakil hakkı ve yer değiştirme hakkı verilmiyor. Yani imam-hatip ve vekil müezzin-kayyımlara dört yıl verilmiyor, bunlara en az bir yıl. Üç yılı dolduran sözleşmelinin geçebileceği memur kadrosu olmaması hâlinde Cumhurbaşkanına da kadro verme yetkisi veriyorsunuz. Bu şekilde kadroya alınanlar üç yıl boyunca orada kalıyor. Aslında bir sonraki, üçüncü maddede de işte 4/B'li sözleşmeli personele, diğer kamu kurumlarında çalıştırılan sözleşmeli personel, işte A, B, C, D bir sürü kurumun tanımlanması var. Özellikle belediyelerde, aile sağlık merkezlerinde, sulama birliklerinde çalıştırılan sözleşmeli personeller, memur kadrolarına geçiriliyor. Burada da birtakım ayrımlar var; işte, belediye çalışanları, belediyede memuriyete geçirilenler sadece mahalli idarelere nakil yapılabilir, diğerlerine nakil yapılamaz. Burada belediyelerden geçişlerde en az üç yıl veya daha fazla süreli veya daha az süreli bir zorunluluk yok, şart yok. Ya, o kadar karmaşık, o kadar işte süreler, şeyler... Yani bu iş bu kadar zor, bu kadar karmaşık olmadan yapılamaz mıydı? Onu özellikle belirtmek istiyorum. Dolayısıyla burada eşitliğe aykırı, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı birçok hüküm var. Sonuçta hepsi memur kadrosuna, hepsi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi statüde devlet memuru olacaklar ama gelişlerinde uygulamada çok farklı şartlar ortaya koyuyorsunuz. Hâlbuki 657'nin devlet memuru olma şartları da bellidir. Bunun dışında çok fazla, böyle karmaşık yapacak şeylere de çok fazla gerek yok diye düşünüyorum.

Bir başka konu, az önce ben söyledim, gerçi bu yine gündeme gelebilir ama... Şimdi bizim Türkiye Büyük Millet Meclisinde, idari teşkilat kadrolarında görevli personelimiz var. Bunların tamamı 24 Aralık 2017 tarihinde 696 sayılı KHK'de yer alan hükümle 4/C statüsünde geçici personel pozisyonundan "4/B sözleşmeli personel" olarak geçişleri yapıldı ve geçmiş hizmet sürelerinin kademe ve derecelerine yansıması noktasında hâlâ sorun yaşıyorlar bu arkadaşlarımız. Bu yaşadıkları sorun da şu: 657'nin 36'ncı maddesinin (c) bendindeki hükümlerinden kaynaklanıyor, Kanun'un bu maddesine göre, eğer çalışılan unvan teknik, sağlık, eğitim ve avukatlık hizmet sınıfına giriyorsa çalışılan süreler kademe ve dereceye yansımakta; eğer çalışılan unvan genel idari hizmetler veya yardımcı hizmetler sınıfına giriyorsa geçici personel olarak yaptıkları görev esnasında çalıştıkları süreler kademe ve dereceye yansımıyor. Bu nedenle kadroya geçtiklerinde de unvanına bağlı olarak bir kısım personelin geçmiş hizmet sürelerinin derece ve kademeye yansıması söz konusu olacakken bir kısmının da özellikle teknik kadroda değil de genel idari hizmetlerde ve yardımcı hizmetler sınıfında çalışanların, 4/C'ye geçmiş hizmetin, kademe ve dereceye yansımadığı gibi haksız bir durum ortaya çıkıyor; buna da dikkatinizi çekmek istedim.

Diğer maddelerde gene düşüncelerimizi ifade edeceğiz.

Teşekkür ediyorum. Sayın Başkan, sağ olun.