KOMİSYON KONUŞMASI

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, sayın bürokratlar, kamu kurum ve kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin değerli temsilcileri, değerli basın mensupları; Komisyonumuz, bugün, 27'nci Dönem içinde esas Komisyon olarak ele alacağı 19'uncu teklif olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere toplandı. Bu teklifle, 7 ayrı kanunda 16 maddede değişiklik yapılmakta ve 3 geçici madde düzenlemesi eklenmektedir.

Değerli arkadaşlar, yasamada torba yasalara karşı olduğumuzu birkaç kez dile getirdik. Biz, bu anlayışın Anayasa'ya aykırı olduğunu düşünüyoruz ve öte yandan nitelikli yasama tekniğini de zedelediğini ifade ediyoruz; bu teklifin adına baktığımızda bunu anlamak mümkün. Bu teklifte teklifi sunan arkadaşlarımız demek ki en çok TOBB'a dair düzenlemelere önem ve öncelik vermişler ancak burada madde değişiklikleri sayısına baktığımızda, hiç kuşkusuz, 5 maddesi değişecek 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun. Bu kanun, ticaret hayatında önemli de bir yere sahip. Torba yasaların en önemli sorunu, içerdikleri düzenlemelerin bulunmasının güçlüğü. Hangi torbada hangi düzenleme var diye aramak, başta hukukçuların en temel şikâyet kaynağı.

Şimdi, bu düzenlemeye verilen isim en çok TOBB'u rahatlatıyor çünkü kuruluş kanununun 4'üncü maddesi değişiyor. Hangi torbadaydı diye aramak yerine "TOBB kanunu" adını taşıyan bu teklife ulaştıklarında torbayı da bulmuş olacaklar. Bu çok teknik bir detay olmakla birlikte, AKP iktidarındaki "bizden olan her alanda rahat eder" anlayışını ortaya koyduğu için dikkatlerinize sunmak istedim.

Değerli arkadaşlar, 7 kanunda değişiklik yapan bu teklifin Meclis gündemine getirilmesindeki aciliyeti anlamakta güçlük çekiyorum. "Yılbaşından önce Meclise sunacağız." dediğiniz EYT teklifinden hâlâ ses yok. AKP Grup Başkan Vekili Sayın Mustafa Elitaş, yeni yıldan önce kendisi için de çok aciliyet teşkil ettiği için limanların ihalesiz bir biçimde işletme sürelerini uzatan ve ek borçlanma düzenlenmesini içeren teklifi savunmak amacıyla yirmi üç saat görüştüğümüz torbada Komisyondan bir an dahi ayrılmadı ama bu hafta sonu mikrofonlar kendisine uzatıldığında, EYT'yle ilgili "Bizden tarih beklemeyin." dedi. Arkadaşlar, vatandaşa bir söz verdiniz, o sözü tutmaktan imtina edip Meclisi boş gündemli tekliflerle oyalamak ne akla ne de vicdana sığar. EYT'li vatandaşlarımız, SGK'nin kapısında kuyruk olup geriye dönük borçlarını ödemeye başladılar. Basında, vatandaşlarımızın eksik primlerini ödemek için kredi çektiği, arabalarını sattığı gibi pek çok haberler de yer alıyor. "Kamudaki sözleşmeli işçilere kadro vereceğiz." diye müjde verdiniz, dün Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen teklifte 50/d'li araştırma görevlileri, kamu taşeron işçilerini, 573 bin belediye şirket işçisini ne yazık ki unuttunuz. Her gün birlikte çalıştığımız danışman arkadaşlarımızı da unuttunuz. Siz şimdi, Türkiye'nin en önemli problemi, en önemli sorunu TOBB'un aidatlarının terkini, üyelerin askıya alınmasıymış gibi böyle bir teklifle geliyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, Ticaret Bakanı Sayın Mehmet Muş bu sıralarda bizimle görev yapmış çok değerli bir arkadaşımız. Ticaret Bakanlığı tarafından talep edildiği bilinen ve sizlerin imzasıyla gündeme getirilen bu teklifle ticaret hayatında yaşanan sorunların hangisine gerçek ve etkili bir çözüm sunulduğunu bize açıklamanızı istiyoruz.

Ticaret Bakanlığı, 2022 yılı dış ticaret istatistiklerini açıkladı. Her fırsatta söylüyorsunuz; 2022 yılında geçtiğimiz yıla göre ihracat yüzde 12,9 oranında artışla 254,2 milyar dolara yükseldi. Verileri tek yönlü inceleyince "Bu, ihracatta rekor." diyorsunuz ama ihracatın tam karşısında bir de ithalat verileri duruyor, bir de onlara bakalım. 2022 yılında ithalat yüzde 34,3 oranında artışla 364,4 milyar dolara erişti. Dış ticaret açığı 110,2 milyar dolar oldu. Bu, cumhuriyet tarihinde bir yılda verilen en yüksek dış ticaret açığı. Yani yine bir rekor kırdınız ama bu rekor, dış ticaret açığı rekoru. Her ne kadar siz küresel krize ve küresel piyasalara bağlasanız da dış ticaret açığının temel sebeplerinden ülkemiz açısından en önemlisi, üretimimizdeki düşüş ve üretim için ithal etmek durumunda olan bir sanayimizin olmasıdır. Ham madde ithalatımıza baktığımızda bunu çok açık bir şekilde görmek mümkün. İhracatımızdan daha fazla ham madde ithalatımız var. İhracata dayalı büyüyen bir ekonomi olmadığımızın en önemli göstergelerinden biri, ihracat gelirimizin ara mal ithalatımızı karşılamamasıdır. 2022 yılında toplam ihracat rakamımız 254 milyar dolar, sadece ara malı ham madde ithalatımız 291 milyar dolar. Bu tablo bize ticaret hayatımızda önemli hususlarda ters giden bir şeyler olduğunu gösteriyor ama Ticaret Bakanlığımız dış ticaret açığımızı kapatmak için çalışmalar yapmak yerine toptancı hallerindeki kiracıların kira sözleşmelerini uzatarak halcilere mal fiyatlarını artırmamaları için sözde imkân sağlarken belediyelerin işletmeci sıfatıyla kiradan elde edecekleri gelirleri kısmaya çabalıyor.

Esnaf ve sanatkârlar teşkilatını zayıflatmak için düzenlemeler üzerinde çalışılıyor. Üstelik bunu yaparken tarafların görüşlerini dahi almıyor. TESK'le görüştük, kendi kuruluş yasalarında düzenleme yapacak bu tekliften haberleri yok, bilgileri yok, böyle bir düzenlemeye dair talepleri de yok. Bu toplantıya dair davet yazısında TESK'in adı bulunmuyor, sonradan bir yazıyla temsilci davet ediliyor. Bu anlayışla kanun yapılmaz değerli arkadaşlar.

Bir de her teklifte ısrarla hatırlattığımız, görüşmelerden önce bizimle paylaşmanızı talep ettiğimiz etki analizleri yine bizlere ulaşmadı. Bu teklifte yer alan düzenlemelerle ilgili -yapıldıysa- etki analizini bizlerle paylaşmanızı istiyoruz. Örneğin, TESK bünyesinde kurulan federasyonlarda kuruluş şartı olan 40 oda sayısını 25 indirdiğinizde kurulması muhtemel federasyon sayısı kaçtır? Toptancı hallerinde hâlihazırda kaç kiracı bu teklifle getirilen düzenlemeden yararlanacak ve emsal kira bedelleri de dikkate alındığında yeniden bir kiralama süreci yapamayacak olan belediyelerin gelir kaybı ne olacak? TOBB'ta teklifle getirilen düzenleme kapsamında kaç üyenin kaydı askıya alınacak? TOBB'un alacaklarının ne kadarlık bir kesimi terkin edilecektir? Tüm bunların verilerinin teklifin görüşmeleri sırasında bizlerle paylaşılması gerekir.

Değerli arkadaşlar, daha önce de sizlere hep hatırlattığımız gibi tali komisyonların görüşlerinin alınması, yasamanın niteliğini artıracaktır. Bu teklif için Adalet Komisyonu ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu da tali komisyon olarak görevlendirilmiştir. Bu kapsamda, teklifin 1'inci ve 19'uncu maddelerine dair Anayasa Mahkemesinin daha önce verdiği iptal kararının Adalet Komisyonunca hatta Anayasa Komisyonunca incelenmesi gerekir. Teklifle getirilen düzenlemelerin, bu karara uygun olup olmadığının ihtisas komisyonlarınca değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Teklifle getirilen lisanslı depoculuk faaliyetlerinin lisans süresinin uzatılması, toptancı halleri ve perakende ticaretle ilgili düzenlemeler hususunda da özellikle Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunun kendi uzmanlık alanı kapsamında yapacağı değerlendirmelerin Komisyonumuz için de yönlendirici olacağını dikkatinize sunmak istiyorum. Gündemde aciliyeti bulunmayan bu teklifi, tali komisyonların raporları incelenmeksizin görüşmek için bir telaş içindesiniz.

Değerli arkadaşlar, teklifin 1'inci maddesinde Anayasa Mahkemesi kararına uymak için düzenleme yapılıyor. 21 Ekim 2021 tarihinde Genel Kurulda kabul edilen bu düzenlemede bakanlık temsilcilerinin nitelikleri ve bunlara ödenecek ücretleri için kanuni belirlilik ilkesine aykırı olduğunu ve yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesini ihlal ettiğinizi söylemiştik. Siz, bizim uyarılarımıza her zaman olduğu gibi kulaklarınızı kapattınız o gün. Aradan bir yıl geçince Anayasa Mahkemesi "Bu yetki devri anlamına gelir." dedi ve düzenlemeye iptal etti. Şimdi aynı düzenleme bu kez AYM kararı kapsamında yeniden gündemimizde.

Teklifin 2'nci maddesinde KOOPBİS sistemine kayıt işlemine dair süre uzatımı yapılıyor. Değerli Komisyon üyeleri, hep uyardım sizleri, gene başa dönüyoruz Bu düzenlemeyi de 2021 yılı Ekim ayında Genel Kurulda görüşerek kabul ettik. Şimdi aradan bir yıl üç ay geçmiş, aynı düzenlemeyle yeniden geliyorsunuz.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Zamanında yapmamışlar Tahsin ağabey.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Öncelikle şunu sormak, şunu sorgulamak gerekir: 2'nci maddeye dair gerekçenizde "Hangi bilgilerin sisteme gireceğini netleştiriyoruz ve kooperatif yöneticileri de ceza almasın diye veri girme süresini uzatıyoruz." diyorsunuz; bu, öngörüsüz, anlık yasa yapma çalışmanızın ve her teklifi apar topar görüştürme ısrarınızın sonucudur değerli arkadaşlar. Kooperatif temsilcilerini burada dinleme şansımız olmuyor, onlara "Siz bu verileri altı ayda girmeyi başarır mısınız?" diye soramıyoruz. Sonuçta, yasa uygulamaya konuluyor, uygulamada sorun yaşanıyor. Yama yaparak kanunu düzenlemeye çalışıyoruz sonradan. Burada faydalı çalışmalar yapalım, verimli şekilde görüşmelerimizi gerçekleştirelim dedikçe değerli arkadaşlar, siz her işi aceleye getiriyorsunuz, yasaların niteliğini ne yazık ki zedeliyorsunuz.

Teklifin 3 ve 4'üncü maddelerinde serbest bölgelerin doğal gaz ihtiyacının işletici firmalarca temin edilmesine ve mevcut uygulamalara dair düzenleme getiriliyor. Değerli arkadaşlar, bu düzenlemeler olumlu olsa dahi doğal gaz ve enerji fiyatlarındaki artışın önüne geçecek tedbirlere ihtiyacı olan sanayiciye, üreticiye çare değil. Serbest bölgelerdeki kullanıcıların doğal gaz maliyeti düşecek mi yani bu kanunu çıkarınca, buna dair bir çözüm var mı? Yok. Şeklî düzenlemeler yapmaktan gerçek sorunlara çare üretmek gerektiğini ne yazık ki unuttunuz.

Teklifin 5, 6 ve 7'nci maddelerinde odalar ve borsalar için üyelikleri askıya alma sebepleri ve bazı borçların terkinine dair düzenlemeler getiriliyor. Bu düzenlemelerin TOBB'un talebi üzerine teklifte yer aldığını biliyoruz. Burada, sadece şu hususa dikkat çekmek isterim: Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları sadece TOBB'dan ibaret değil değerli arkadaşlar. Bu teklifte düzenleme yapılan bir diğer meslek kuruluşu TESK başta olmak üzere, Barolar Birliği, Tabipler Birliği, Noterler Birliği gibi pek çok meslek üst kuruluşu ve teşkilatı da benzer şekilde tahsil edilmeyecek alacaklarının terkininde sorun yaşıyorlar. Bu düzenlemeyle TOBB'a verilen bu imkânın diğer kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına da tanınması gerekir, aksi hâlde anayasal eşitlik ilkesi zedelenecektir.

Teklifin 8'inci maddesinde ise TOBB ETÜ'ye ve kurulacak teknoparka kaynak aktarımı imkânı getirilmesi düzenleniyor. Biz de bu düzenlemeyi, eğitim ve teknolojiye iş dünyası tarafından verilmesi gereken destek olarak görüyor ve uygun buluyoruz.

Teklifin 9'uncu maddesinde lisanslı depoculuğa dair süre uzatımı yapılmakta ve 10'uncu maddede de buna dair geçiş düzenlenmektedir. Bu düzenlemelerle ilgili olarak, tali komisyonu olan Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunun da görüşünün alınması gerektiğini hatırlatmak isterim.

Teklifin 11'inci maddesinde, esnaf ve sanatkârlar teşkilatının bir kolu olan federasyonlara dair düzenleme yapılıyor. Değerli arkadaşlar, basında yer alan haberlere göre, bu konuda TESK'in görüşü alınmamış. En üst kuruluşun kendi hakkındaki kanunda değişiklik yapıldığından bilgisi de yok, haberi de yok. Hani katılımcı yasa yapma anlayışı? TESK bünyesinde 3.090 meslek kuruluşu faaliyet gösteriyor. Bu yapı, 2 milyonu aşkın esnaf ve sanatkârı temsil ediyor. Ticaret hayatının temsilcisi olarak diğer kuruluş TOBB'a bağlı 366 meslek kuruluşu bulunuyor. TOBB'un da yaklaşık 1,5 milyon üyesi var. TOBB güçlü bir yapı, üniversite ve teknopark kurup gümrük kapılarını işleten, Togg'un üreticileri arasında yer alan bir meslek kuruluşu. TOBB'un gücü, daha az üyesi olsa dahi daha güçlü bir alt teşkilatı ve daha bütün olan bir yapısı olmasından kaynaklanıyor. TESK'e baktığımızda, üye sayısı en yüksek meslek kuruluşu ama dağınık ve çok başlı bir yapı görüyoruz. Uzun yıllardır esnaf teşkilatlarında bu yapının toparlanması, sayıları neredeyse 3 bine varan odaların daha güçlendirilmesi için kuruluş ve kapanış şartlarında olan üye sayısının arttırılması hatta bazı odaların birleştirilmesi gibi hususlar tartışılıyor. Bakanlık "Odaları kapatıp birleştireceğiz. TESK'in yapısını güçlendireceğiz." derken şimdi, federasyon sayısını artırmakla ilgili bir düzenlemeyi görüşüyoruz.

Bu düzenlemeyi isabetli kabul ediyoruz. Bir mesleğin sorunlarını ve o sorunların nasıl çözüleceğini en iyi yine o mesleği yapanlar bilir. Federasyonlar da meslek bazında kurulduğu için amaçları da zaten bu uzmanlıktan faydalanmak. Bu anlamda, getirilen düzenleme uygun olmakla birlikte geç kalınmış bir teklif çünkü odaların genel kurulları 2022 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında yapıldı. Özellikle teklife imza atan milletvekili arkadaşımıza soruyoruz: Gelecek genel kurul 2026 yılında yapılacak. Şimdi bu düzenlemeyle federasyon çatısı altında bir araya gelecek odalara "Olağanüstü genel kurulu yapın." diyorlar. Bu da yeni bir maliyet demek. Odalar bu maliyetleri esnaf ve sanatkârlardan aldıkları aidatlarla karşılıyorlar. Siz esnaf ve sanatkârların dişinden tırnağından artırılıp odasına ödediği, odasının da üyelerine hizmet için kullandığı bu geliri yeniden genel kurul masraflarına "Harcasın." diyorsunuz. Bu teklif yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan odalar için geçici düzenlemesi yapılarak yönetim kurulunca alınacak kararın federasyon kurmak için yeterli olmasını öneriyoruz yani bir kereye mahsus. Teklifte bu kararın uygunluğunu zaten Bakanlık da denetlemediği için bir sıkıntı olmayacak.

Değerli arkadaşlar, 5362 sayılı Yasa'ya göre esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının ana geliri aidatlardır. Esnaf ve sanatkârlar odalara, odalar birlik ve federasyonlara, birlik ve federasyonlar da TESK'e aidat ödüyorlar. Meslek kuruluşları bu gelirleri üyelerine hizmet için yapacakları giderlerde kullanılıyor. Bunun için de personel istihdam ederler. Bugün bu odaların hatta federasyonların asgari ücreti ödemekte dahi zorlandıkları bilinen bir gerçek. Gelinen ekonomik koşullarda esnaf odaya, oda birlik ve federasyona, birlik ve federasyon da TESK'e aidat borçlanıyor. Bu kuruluşlar devlet veya hazine yardımı da almıyor. Borçların faizleri dönemsel olarak çıkarılan yasalarla terkin ediliyor, borçlar yapılandırılıyor. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları da ayakta kalma çabası veriyor. Burada tek maddeyle bir düzenleme yapmak Esnaf ve Sanatkârlar Teşkilatını ciddiye almamaktır. Bu teşkilatı güçlendirip esnaf ve sanatkârların daha iyi, daha nitelikli hizmet almasını sağlamak yönünde düzenlemelerin ele alınması gerekir.

Teklifin 12'nci maddesinde, esnaf ve sanatkârlar teşkilatında olağanüstü genel kuruluna gitme çağrısında bulunabilecek genel kurul üye sayısı oranını 4'te 1'den 5'te 2'ye çıkartıyorsunuz, olağanüstü genel kurula gitme şartını ağırlaştırıyorsunuz. Bu düzenlemede, hâlihazırda genel kurul üyelerinin 4'te 1'inin noterce tasdik edilmiş imzasıyla düzenlenecek tutanak ve gündemle noter kanalıyla yapılacak başvuru üzerine alınacak kararla yönetim kurulu tarafından olağanüstü genel kurula götürüleceği yazıyor. Uygulamada zaten en çok başvurulan olağanüstü genel kurul toplanması yolu olarak bu çağrıya rastlandığı bilgisini aldık. Bu düzenlemeyle, siz, bu yolu da zorlaştırarak seçilen yönetimlerin yeniden bir genel kurula gidilmesinin önüne geçmeyi hedefliyorsunuz. Uygulamada olağanüstü genel kurula kolay bir şekilde gidilmesinin de yaşattığı bazı zorluklar olduğunu da biliyoruz. Her genel kurul, meslek kuruluşu için yeni bir maliyet demek ve bu maliyet de esnaf ve sanatkârların omuzuna biniyor. Bu anlamda düzenlemeyi destekliyoruz.

Değerli arkadaşlar, teklifin 13'üncü maddesiyle, toptancı hallerinde kendilerine tahsisli iş yerlerinde verilen mevcut on iki yıllık kiracılık hakkını on sekiz yıla çıkartarak altı yıl daha uzatılmasını sağlıyorsunuz. Bu düzenleme halciler açısından bakınca çok doğru, çok isabetli bir düzenleme. Süreleri bitecek kiracılık hakları aynı koşullarla altı yıl daha uzatılmış oluyor. Bunu artan kira bedellerini de dikkate alırsak her kiracı ister ama bir de bu düzenlemedeki Truva atına bakalım. Halcilere verilecek bu süre aslında kira sözleşmenin diğer tarafı olan hal işletmecisini etkiliyor yani toptancı halinin işletmecisi olan belediyeleri etkiliyor. Son dönemde gelen her teklifte belediyelerin gelirlerine atılan bir tırpanı da burada görüyoruz. Her kanun maddesinde belediyelerin gelirlerine bir tırpan var. Millet İttifakı yerel yönetimlerde büyük başarı kazandığından bu yana her düzenlemenin içinde belediyelere dair bir gelir kırpma düzenlemesi görür olduk. Burada da "Halcilere bir hak veriyor ve onlar lehine düzenleme yapılıyor." görüntüsünün altında, bu kez, Millet İttifakı belediyelerinin yenilenecek kira sözleşmelerinden elde edecekleri gelir hedef alınıyor. Biz, halciler yönünden olumlu olması sebebiyle bu düzenlemeye de karşı çıkmıyoruz fakat sizin bu düzenlemeyi halciler için getirdiğinize de inanmıyoruz. Yani ne zamandan beri belediyeler bunu istedi diye yapıyorsunuz gerçekten merak ediyorum.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Hatta "Bunu altı yıl değil de niye on yıl yapmıyorsunuz?" demeni beklerdim ben.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Arkadaşlar, hatibi dinliyoruz.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Toparlıyorum.

Değerli arkadaşlar, teklifin 14, 15, 16, 17 ve 18'inci maddelerinde Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da değişiklik yapılıyor. Yıllardır sektör bu alanda yaşanan sorunlara köklü bir düzenleme yapılmasını bekliyor. Biz de sürekli ısrar ettik, biz de sürekli gündeme getirdik ama ne yazık ki AK PARTİ, iktidarında, yirmi yılda bir türlü bu perakende düzenlemesini getirmedi. İnşallah, kısmet olursa altı ay sonra biz bu çalışmayı, iktidar da bize nasip olur, biz yaparız.

Şimdi, bu düzenlemeyle birkaç maddede değişiklik yapılarak asıl sorunlara bir çözüm üretilmiyor. Ülke AVM cennetine döndü, siz de AVM partisine döndünüz kısacası. Bu AVM'lerin şehir dışına kurulması, küçük olan esnafların korunması gibi pek çok düzenlemeyi sektör bekliyor değerli arkadaşlar. Ben onlara da buradan müjdeyi vereyim: En fazla altı ay bekleyecekler, biz bu işi çözeceğiz, altı ay sonra biz perakende sektörünün de sorunlarını çözmek için geliyoruz. Teklifteki düzenlemelere ilişkin olarak küçük olan işletmeler ile büyük olan işletmelerin aynı yükümlülüklerin yerine getirilmesini beklemenin uygulamada sorunlara sebep olabileceğine de dikkatinize çekmek isteriz.

(Gürültüler)

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Değerli arkadaşlar, karşılıklı konuşmuyoruz. Arkadaşlar, lütfen...

Tahsin Bey, devam edin.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Aynı şekilde, alışveriş merkezlerine aidatlara dair de bir etki analizi çalışması yapıldıysa bizimle paylaşılmasını talep ediyoruz.

Teklifin 19'uncu maddesinde ise iktidarınızın yine Anayasa tanımazlığını, tanınmazlığını tescil eden Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle yapılan bir düzenlemeye yer veriliyor. Anayasa Mahkemesinin söz konusu iptal kararı sonrasında ortaya bir sorun çıktı çünkü Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Ticaret Bakanlığında Avrupa Birliği uzmanı ve ihracatı geliştirme uzmanı kadrolarında görev yapanlar ile yurt dışında daimî görevde veya bakanlıkta ya da başka kamu kurum ve kuruluşlarında idari görevde bulunulanlardan talep edenler ticaret uzmanı kadrolarına atandı ancak Anayasa Mahkemesi dedi ki: "Bu iş Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle olmaz. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin atanmaları kanunla düzenlenir." Bu düzenlemeyle, oluşan bu duruma uygun düzenleme yapmak için bu teklif getirilmiştir. Bu düzenlemeden kaç memur yararlanacağını da açıklamanızı istiyoruz.

Değerli arkadaşlar, teklifin tümü üzerine sözlerime burada son verirken, çalışmalarımızın verimli geçmesi ve yeniden aynı düzenlemeleri görüşmemek adına, tüm tarafların, tali komisyonların görüşlerinin alınmasının nitelikli bir yasama için ön şart olduğunu tekrar dikkatinize sunuyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.