| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Gaziantep Milletvekili Abdullah Nejat Koçer ve 158 Milletvekilinin; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4850) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 17 .01.2023 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Hocam, şimdi ben burada tartıştığımız kanun teklifin adına bakıyorum "Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" diye bir kanun teklifi var karşımızda. İçeriğine baktığımızda, içinde neler var diye baktığımız zaman da adı "Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu..." diyor ama içeriğine baktığımız zaman, sadece 5'inci, 6'ncı, 7'nci, 8'inci maddelerde ilgili kanunda, yani 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kanunu'nda değişiklik yapılıyor. Ağırlıkta ne var diye baktığımız zaman da en fazla değişiklik madde 14, 15, 16, 17, 18'de 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'da değişiklikler yapılmakta. O hâlde, bu kanun teklifinin adı esasında "Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği" olmaması lazım, "6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Kanunu..." diye devam etmesi lazım benim bildiğim kadarıyla. E, peki, neden ismi bu şekilde yapılmamış da niye "Odalar ve Borsalar Birliği" diye yapılmış? Bence burada bir sahte isim var, burada bir nickname kullanılmış yani anladığım kadarıyla, burada bir şeyler gizlenmek isteniyor, kamuoyundan bir şeyler kaçırılmak isteniyor çünkü normal şartlar altında, bu kanunun adı "6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanunda Değişiklikler..." olması lazımdı.
Şimdi, demin arkadaşlarımız da bahsetti, bir süreç var uzun zamandan beri, 2021 yılından beri; Sayın Bakan Mehmet Muş çeşitli defalar hal ve perakende yasasındaki değişikliklerden bahsetti. İşte, hatta bunun 2022 yılının sonuna kadar getirileceğinden bahsedilmişti; ortada bir perakende yasası yoktu.
Bir de biraz evvel arkadaşlarımın da bahsettiği, bu bizim "3 harfli" diye bahsettiğimiz zincir marketler meselesi var çünkü bundan bir iki ay önce gündemde bir hayli yer aldı; bir sürek avı, hatta bir cadı avı şeklinde bir süreç yaşanmıştı. Ne idi bunlar? Bu 3 harfli marketler fahiş fiyatlarıyla enflasyonu artıran; enflasyonun sebebi, müsebbibi olarak gösterildi iktidar tarafından ve âdeta bir sürek avı başladı yurdun birçok yerinde. Bu 3 harfli marketlerden bir tanesinin birçok mağazası çeşitli gerekçelerle kapatıldı. Bunlar neredeyse vatan hainliğine kadar yaftalandı, bu marketler.
Ben şöyle bir şey yapmıştım... Tarım Kredi Kooperatiflerinin mağaza sayısı da bunlara yaklaşmaya başladı, binleri geçti bildiğim kadarıyla ve Tarım Kredi Kooperatifleri Birliğinin marketleri ki biliyorsunuz Cumhurbaşkanımızın alışveriş yapmaktan çok hoşlandığı, sıklıkla gittiği, fiyatları çok ucuz bulduğu ve hatta özellikle 25 tane ürünün fiyatlarının ucuz olması için talimat verdiği... Ben buraya gittim tam bu esnada, bu 3 harfli marketlerin fahiş fiyatla suçlandığı esnada, Cumhurbaşkanının "Bunların fiyatları en ucuz olacak." diye talimat verdiği o 25 ürünü aldım, bir sepet yaptım, ücretini verdim. Daha sonra, aynı ürünlerden o gün "Vatan hainidir." denilen, "Enflasyonu azdırıyor." denilen, "Enflasyonun sebebi bunlar." denilen o 3 harflilerden bir tanesine gittim, aynı ürünleri de oradan aldım, fiyatlarını karşılaştırdım, 25 kuruşluk bir fark var toplamda. Yani Tarım Kredi Kooperatiflerinin fiyatları toplamda 25 kuruş daha ucuzdu eğer buna ucuzluk denilebilirse.
Yani ortada şöyle bir şey var: Şimdi, Tarım Kredi Kooperatifleri marketleri ne kadar ucuzsa Cumhurbaşkanının dediği gibi, diğer marketler de aynı şekilde ucuz veyahut da gene iktidarın dediği gibi bu 3 harfli marketler ne kadar fahiş fiyatlar veriyorsa o zaman Tarım Kredi Kooperatifleri de aynı şekilde fahiş fiyatlar veriyor. Neyse o dönemde biz dedik ki: "Ya, enflasyonun sebebi bu değil, enflasyonun sebebi bambaşka şeyler." Mesela, daha dün açıklandı tarım ürünleri üretici fiyat endeksi, yüzde 151,3'e düşmüş; bu, düşmüş hâli. Yüzde 169,45'ten yüzde 151,3'e düşmüş yani "düşmüş" deyince düşmüyor esasında, aylık bazda yüzde 4,82 artmış yani bu ay 5 basamak artmış ama geçen sene aynı zamanlarda 15 basamak arttığı için sanki bize düşüyormuş gibi gözüküyor. Düştüğü yok, fiyatlar artmaya devam ediyor, fiyatların yükselme hızı yavaşlıyor. Yani burada da böyle bir durum var, bunu da koymamız lazım. Yani bu enflasyonun sebebi, bizatihi iktidarın kendisi.
Biz o zaman bunları anlattık ve "Ya, siz madem bunlarla mücadele etmek istiyorsanız perakende yasasını getirin." demiştik. "Perakende yasasını getirin. Bu 3 harfliler, bu zincir marketler esnafa çok ciddi zarar veriyor, her şeyi satıyorlar, her zaman satıyorlar; rekabet etme şansları yok." dedik ve bunun üzerine aradan zaman geçti, 26 Aralık 2022'de bu 4 zincir marketin yetkilileri Sayın Bakanımız Mehmet Muş'la bir görüşme yaptılar. Daha sonra, ne olduysa o görüşmede, ne konuşulduysa o görüşmede bir bakıyorsunuz on beş gün sonra iki yıldan beri "Ha geldi ha gelecek, ha geldi ha gelecek." dediğimiz Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da değişiklik bir torba yasayla geldi.
Şimdi, esasında elimizde 2 tane taslak var yani bir tanesi 2021 yılında sektöre dağıtılan, daha sonra rafa kaldırılan bir taslak -17 madde zannedersem- bir de işte bu kanundaki 5 tane maddeden oluşan bir teklif var. Şimdi, bunları kıyaslamak lazım bence. Şimdi, bu kıyaslamayı yaptığımız zaman şunu görüyoruz: Yani bu 2021 yılındaki taslak daha ilericiydi esasında baktığınız zaman, konuyu çözüyordu, çözüm odaklıydı; eksiklerine rağmen, yetersizliğine rağmen hiç değilse şu 5 maddelik tekliften çok çok daha üreticinin yanındaydı bakıldığı zaman. Şimdi, burada, bakıldığında, tedarikçilerin ve üreticilerin aleyhine bir gerileme var bu yeni getirilen teklifte. Neye göre kıyaslarsak? Daha önceki piyasaya, sektöre sunulan taslağa göre kıyaslarsak. Biraz kıyasladığımız zaman, taslakta perakende zincir marketlerinin üreticiye karşı tazmin yükümlülüğü daha çok artırılıyordu, gelen teklifte ise üretici-tedarikçi-perakendeci neredeyse eşit kılınmış. Yani binlerce mağazası olan bir zincir market ile tedarikçi-üretici neredeyse eşit kılınmış. Zincir marketler raf alanlarının en az yüzde 1'ini coğrafi işaretli ürünlere, yöresel ürünlere ayıracaktı bu taslakta, burada öyle bir şey yok. Zincir marketlerde belli koşullar altında tütün mamulleri, mobilya, telefon, elektronik ve beyaz eşya satılmayacaktı ancak gelen bu teklifte böyle bir düzenleme yok. Taslakta, zincir marketler pazar günleri sabah on birde açılacaktı, gene dediğim gibi teklifte bu yok. Taslakta belediyelerin tedarik ve dağıtım kooperatiflerine ortak olabilmesi sağlanırken teklifte bu yok ve gene taslakta ticari misilleme ve uyuşmazlıklar için çözüm bulunurken teklifte bu yok.
O hâlde, aklımıza başka sorular da gelmekte. İki yıldır rafa kaldırılan perakende yasasının kırpılarak, üstelik zincir marketler lehine kırpılarak karşımıza getirilmesinin nedeni 26 Aralık 2022 tarihinde Sayın Bakan ile sektördeki bu 4 zincir market yetkililerinin yapmış olduğu toplantıyla alakalı olabilir mi? O toplantıdan sonra, düne kadar neredeyse vatan haini ilan edilmiş olan, enflasyonun sorumlusu olarak gösterilen zincir marketlerin birden deyim yerindeyse imana gelip bir ay boyunca fiyat sabitleme -bakın, indirim demiyorum, indirim yapmıyorlar. Hani bunlar fahiş fiyat yapıyordu ya, fiyat indirmiyorlar; gene fahiş fiyat, onu sabitliyorlar- kampanyaların başlaması ile bu 2021'deki taslağın kolunun kanadının kırpılarak buraya getirilmesi arasında bir bağ var mı? Benim aklıma bunlar geliyor. 2021 yılında rafa kaldırılan perakende yasasının kuşa çevrilerek, üstelik adı kamufle edilerek torba yasaya konulmasının nedeni Sayın Bakan ve zincir market yetkilileri arasında yapılan bir pazarlık mıdır? Yani, işte "Biz bir ay boyunca şu kadar üründe donduralım, sizin de bir tane taslak vardı, o taslağı da kuşa çevirin, o şekilde Meclisten geçirin, böylelikle siz de sözünü tutmuş olursunuz. 'Perakende kanunda değişiklik de yaptık, ne zamandır yapacağız diyorduk.' Bu şekilde getirin." diye bir pazarlık mı var soruları aklımıza gelmiyor değil.
Ben şimdilik sözlerimi burada sonlandıracağım, daha sonra, maddelerde de konuşmak isterim.