AYDIN ÖZER (Antalya) - Sayın Başkan, Kıymetli Komisyon üyelerimiz, bürokratlarımız; ben Amasra Cumhuriyet Başsavcılığının fezlekesiyle ilgili dikkatimi çeken birkaç konuyu sizinle paylaşmak istiyorum. Fezlekeyi tamamlamış Başsavcılık, Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir facianın meydana gelmesine neden olan etkenlerden havalandırma, metan drenajı, kömür tozu mücadelesi, teknik personel sayısındaki eksiklik ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar kapsamında kusurlu bulunmuş. İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, işletme Başmühendisi Mehmet Tural, havalandırma, kömür tozu mücadelesi, iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar kapsamında kusurlu bulunmuş. İş Sağlığı Güvenliği ve Eğitim Şube Müdürü Volkan Soylu havalandırma ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar kapsamında kusurlu bulunmuş. Savcılık bu isimlere 42 ayrı ayrı olası kastla öldürme suçundan bin ellişer yıla kadar, olası kastlarda yaralama suçundan 10 kez ayrı ayrı olmak üzere otuzar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırma gerektiğini belirtmiş. Ayrıca, 4'ü tutuklu, diğer 19 şüpheliyle ilgili taksirle ölüme sebep olma suçundan on beş yıla kadar, taksirle yaralama suçundan ise üç yıla kadar hapis cezası talep etmiş. Şimdi, savcılık fezlekesi diyor ki: "Bu isimler dâhil oldukları yönetim ve karar alma süreçleri kapsamında gerekli teknik altyapı oluşturulmadan, yeterli yatırım yapılmadan, iş güvenliği önlemleri alınması sağlanmadan maden ocağında üretimin devam etmesine izin vermişler. Havalandırmanın iyileştirilmesiyle ilgili olarak da projeyi uygulamaya geçirmeyip ya da alternatif herhangi bir havalandırma sistemi düzenlemeden riskli havalandırmayla üretime devam edilmesine izin vermişler. Karar alma süreci içerisinde yer almaları ve işletmedeki pozisyonları gereği emir ve talimatlarıyla ocak içerisinde yüksek riskler bilinmesine rağmen bu risklerin önüne geçmek için herhangi bir girişimde bulunmamışlar. Bu şekilde çalışmayla grizu patlaması olabileceği öngörülmesine rağmen patlamayı gerçek anlamda engelleyici nitelikte bir çalışma yapmamışlar." Soru şu: Bu altyapı ve yatırım eksikliğinden TTK'nin haberi yok mudur? Amasra'da yapılacak yatırımlar TTK'nin bilgisi dışında mı yapılıyor? Havalandırmanın sistemden iyileştirme ya da alternatif oluşturulması hususunda TTK bilgisiz midir? Personel eksikliğini TTK bilmiyor mu? Biliyor olmasına karşın suç Amasra'nın mıdır? Bunun olmasının mümkün olmadığını herkes biliyor, öyleyse TTK üst yönetimi bu suçlamaların dışında tutulmuştur. Personel vermeyen Enerji Bakanlığının hiç mi sorumluluğu yoktur? Bakanlığın yaptığı, söylediği soruşturma hangi aşamadadır, bunu biliyoruz. Savcılık, meydana gelen sonucun öngörülmesi ve gerçekleşme ihtimali düşünülmesi gerektiğinde olası kastla öldürme suçunun unsurlarının oluştuğunu ifade ediyor. Olası kastın sadece Amasra Müessese yönetimine ait olmadığı gül gibi ortadadır, bu eksikliğin Komisyonumuz tarafından mutlaka dile getirilmesi gerekiyor. Çağdaş Hukukçular Derneği de konuyla ilgili yaptığı açıklamada ifade etmiştir, Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından fezleke içerisinde tarif edilen sorumluluk kapsamının TTK Genel Müdürlüğünü de içine alacak düzeyde olmasına karşın TTK Genel Müdürlüğü düzeyinde sorumluların fezleke içerisine dâhil edilmemesi büyük bir eksikliktir. Bu Komisyonun bir üyesi olarak, TTK Genel Müdürü, TTK Genel Müdür Yardımcısı, Çalışma Sosyal Güvenlik ve MAPEG denetçilerinin de hazırlanacak iddianameye şüpheli sıfatıyla dâhil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu dile getirmek istiyorum.

Teşekkür ederim.