| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyonun çalışma usul ve esasları hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 10 .02.2016 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ben şimdi anlamadım, yani Türk Tabipleri Birliği evet önemli bir kurum, tabipleri temsil ediyor ve biz de burada onları defalarca -az önce konuştuğum Şehir Hastaneleri Kanunu konuşulurken- çağırıp konuşturduk. Ama ben uygulamanızı anlayamadım Sayın Başkan. Rica edilmiş olabilir, bana sabahleyin geldiler TÜRK SAĞLIK-SEN'den arkadaşlarımız, dün de geldiler "Burası bütçe, kanun olsa sizi konuştururuz, vereceğiniz bir şey varsa bana söyleyin, ben Bakana iletirim sizin adınıza." dedim. Yani, Türkiye KAMU-SEN'e bağlı bütün sağlık çalışanlarının temsilcisi olan TÜRK SAĞLIK-SEN'in Başkanı, KAMU-SEN'in de yöneticisi konfederasyonunun.
Evet, yani Türk Tabipleri Birliği önemli ama bakın ben size şehir hastanelerini söylerken -elimde, arkadaş da arkadan bakarsa görür- 3'ü de -Sağlıkta Kamu-Özel Ortaklığı, Kamu Özel Ortaklığı Hastaneleri: Yanlış Yön, Kamu-Özel Ortaklığı Sempozyumu- Tabipler Birliğinin yayınları bunlar, biz onlardan faydalanıyoruz zaten. Görüşünü tabii ki belirtir ama bir kanun görüşülüyorsa ilgili bütün kurumları çağırırız.
Şimdi, bütçede böyle bir şey... Ya, biz şimdi gönderdik arkadaşları, üç gündür... Dün ENERJİ-SEN'in Başkanı geldi, onu geri gönderdik, dedik ki "Siz söyleyin, bakanlara ilettik, ayrıntılı varsa bir şey de yazılı olarak detaylarını..." Personelle ilgili varsa soruyoruz. Ben anlamadım, arkadaşlar rica etmiş olabilir de o zaman bu gelenek...
BAŞKAN - Bir usul hatası oldu diyelim.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ama işte şimdi o zaman, bunu başlattığımız zaman...
Bakın, arkada değerli arkadaşlarımız, hekimler, sağlık çalışanları, profesör; öbür tarafta SGK'da işin harcama tarafını bekleyen, milletvekili arkadaşlarımız konuşacak, bekliyor. Onlara kısıtlı bir süre veriyoruz, geceye kadar da bekliyoruz. Arkadaşların söylediklerinin içeriği beni bağlamıyor ama bu şekliyle usule uygun olmadığını düşünüyorum. Eğer öyle yapmaya başlarsak aynen başta yaptığımız tartışma gibi...
BAŞKAN - Yok, yapmayacağız.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - ...daha önce valilerin izin verdiği, sonra vermeyince çıngar çıktığı gibi olur. O zaman ben öğleden sonra arkadaşları çağırayım, gelsinler, sırayla onlara da söz verelim çünkü öbür tarafta KESK'te de var.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - TTB aynı zaman da seni de temsil ediyor, yani TTB çatı örgüt herkesi temsil ediyor.
BAŞKAN - Yok. Sayın Atıcı, usul açısından bütçe süreciyle ilgili olarak Sayın Günal'ın söyledikleri doğrudur.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Temsille ilgili sorun yok Sayın Atıcı. KESK'in de sendikası var, TÜRK-İŞ'in de sendikası var, KAMU-SEN'in de sendikası var. Usulde böyle bir şey yok.
BAŞKAN - Sayın Temizel, buyurun lütfen.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, usulde sıkıntı var, öyle yani şimdi gönül alma olmaz burada, kurala uymamız lazım.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Değerli arkadaşlar, bu olgunun bir gönül alma olarak algılanmasını ve alınmasını kesin olarak yadsıyorum, böyle bir şeyi kabul etmiyorum.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Usulde sıkıntı var, o zaman biz çağıralım arkadaşları Sayın Bakanım.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Burada Sağlık Bakanlığı Türkiye'nin bütün sağlık sektörü ve çalışanları dâhil olmak üzere bütçesini yapıyor. Bu sağlık sektörünün çalışanlarını ilgilendiren kamu kurumu niteliğindeki örgütlerin başının da taleplerini, onların dile getirdikleri sorunları dinleme durumundadır.
Bütçeyi burada yapıyorsunuz, burada bu bütçeye dönük olarak herhangi bir önergenin verilmesinin sağlanması ancak burada olur, aşağıda yapamazsınız onu. Herhangi bir kanun yapmakla bütçe kanunu yapmak arasında bu açıdan herhangi bir farklılık yoktur. Önüne gelen herkesin bütçede konuşması gibi bir iddia olamaz ama bütçede kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlar gelirler taleplerini dile getirirler beş dakika içerisinde. Ha, bunu burada yapmayalım, zamanımız yok...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakanım, usulde böyle bir şey yok yani, zaten kanun da getiriyor. Niye öyle söylüyorsunuz anlamadım?
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Başka zamanlarda olduğu zaman geçmişte...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani şimdi burada kaç tane bütçe konuştuk, siz eski Bakansınız.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Tamam, benim konuştuğum dönemlerde biz konuştuk.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Eczacılar Birliği de gelsin o zaman, onlar da konuşsunlar.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Gelebilir, konuşabilir, Eczacılar Birliği de gelebilir.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Tamam, o zaman genel bir karar alacaksınız, biz de çağıracağız.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tabii ki konuşabilir, Eczacılar Birliği de konuşabilir, kamusal kurumdur.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Benim için de TÜRK SAĞLIK-SEN bütün sağlık temsilcilerini...
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Konuşmama izin verirseniz, bir bitireyim.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkana söyledim ben size söylemedim zaten, usulde yanlışlık var.
BAŞKAN - Arkadaşlar, evet, yani Başkanlık Divanına yönelik olarak lütfen değerlendirmelerinizi alayım.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani, sanki beni böyle şeyde bırakmayın lütfen ya! Sayın Bakan da biliyor, böyle bir usul yok ki.
BAŞKAN - Arkadaşlar, değerlendirmeleri lütfen Başkanlık Divanına yönelik olarak alayım.
Buyurun.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkana söylüyorum zaten, söz vermesi yanlış.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Bir defa daha tekrar ediyorum.
BAŞKAN - Müsaade ederseniz...
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Vermeyebilirsiniz, olabilir, yani gerekirse buradakilere de söz vermezsiniz, hiçbirimiz konuşmayız, milletvekilliği gibi herhangi bir olay da kalmaz.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakan, onunla ilgili söylemiyorum yani. Siz eskisiniz, biliyorsunuz, burada hangi kurum...
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Ben yaptım Bakanlığım döneminde, burada kamu kurumu niteliğindeki...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Kanun da var. Bakın, kanunda herkesi biz çağırttırıyoruz, onlar çağırmıyor, zorla çağırıyoruz.