| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilleri Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Tokat Milletvekili Özlem Zengin ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ile 201 Milletvekilinin; Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4901) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 31 .01.2023 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Vedat Demiröz, bu madde, en karşı olduğumuz madde. Matrah artırımı yani vergi ahlakını tamamen yok eden bir madde ve bunun bir alışkanlığa dönüşmüş olması... Yani siz sahaya ne kadar çıkıyorsunuz bilmiyorum ama sahada kesinlikle dürüst mükellefi de yani vergisini düzgün bildirmeye çalışan mükellefi de kötü yola doğru iten bir düzenleme. Çünkü neden olduğunu söyleyeyim: Aynı sektörde iki işletme düşünün, ikisi de 100 milyon lira para kazanıyor, tamam mı, yani 1 milyar lira ciro yapmış, 100 milyon lira para kazanmış. Bir tanesi 100 milyon lirayı bildiriyor; ne yapıyor, işte -kurumlar vergisi- 20 milyon lira vergisini ödüyor. Diğeri, 100 milyon lira kazanıyor ama stoklarla oynuyor, 1 milyon lira bildiriyor. 1 milyon lira bildiriyor; 100 milyon değil, 1 milyon lira bildiriyor. Şimdi, siz, 100 milyon lira bildiren aynı işletmeye de 1 milyon lira bildiren aynı işletmeye de diyorsunuz ki: "Sen matrahını yüzde 20 artır, ben seni incelemeyeceğim." Ne oluyor? 100 milyon bildiren işletme, 20 milyon lira daha ilave matrah bildirilmesi lazım incelemeden kurtulsun; aynı kârı etmiş ama 1 milyon lira göstermiş rakip işletme 200 bin lirayla milyarlarca liralık cirosunu temize çıkarıyor, bilançosunu temize çıkarıyor, incelenmeme güvencesi alıyor. Şimdi, ortada bir sigorta var, tamam mı, birisi sigorta için 20 milyon lira ödüyor; öbürü 200 bin lira ödüyor, üstelik de 99 milyon lira vergiyi kaçırmış. Ya, siz burada bir adalet görüyor musunuz? Arkadaşlar, siz burada bir adalet görüyor musunuz? Ve ne oldu? Sayın Başkan, bunu bir sefer çıkarmış olsak hani bir seferlik yaptılar, bir seferin günahı onların boynuna derim; siz, bunu bir alışkanlığa çevirdiniz arkadaşlar.
Ben sahada olan bir insanım, piyasada olan bir insanım, düzgün bildirenler artık keriz olarak görülüyorlar. Mali müşavirlere bu anlamda ciddi mobbing var. Aynen şu söyleniyor, geçen yıl boyunca da bu söylendi: "Ya, arkadaş, şu stok kalemlerinde şöyle yapsak, böyle yapsak, vergi şöyle olsa. Nasıl olsa 2021 yılı sonunda Sayın Vedat Demiröz, Sayın Elitaş gelecek buraya matrah artırımı çıkaracak. E, 100 milyonluk kârımız 1 milyon lira karşılığında 200 bin lira temize çıkacak, incelenmeme güvencesi alacağım." diye bir beklentiye soktunuz. Yani şimdi şunu söyleyeceğim: Bunun çıkmayacağını düşünen bir mükellef var mıydı? Yoktu, herkes seçim öncesi matrah artırımı nasıl olsa çıkacak diye bakıyordu.
Arkadaşlar, bakın, geçmişte işçilerin maaşını düşük göstermek diye bir alışkanlık vardı, hâlâ var bu, biraz azaldı ama hâlâ var. Biliyorsunuz, bir işçi 20 bin lira da maaş alsa asgari ücretten gösterilirdi, hep böyleydi, piyasadaki uygulama buydu. Şimdi de işletmelere düşük kâr gösterme diye bir alışkanlık yarattınız siz bu matrah artırımı düzenlemesiyle, düşük kâr gösterme diye bir alışkanlık yarattınız. Bakın -Uğur Bey keşke burada olsaydı- size şunu söyleyeceğim: Sayın Vedat Demiröz, bakın, şu timsah ağzı neyi gösteriyor, biliyor musunuz? Şu timsah ağzı, patronların gayrisafi hasıladan aldığı payı gösteriyor. Hiçbir demokratik ülkede, sosyal adaletin, gelir adaletinin olduğu hiçbir ülkede böyle bir paylaşım olmaz, kurt böyle paylaşım yapmaz, yüzde 55'i patronlara aktarmaz. Şimdi, böyle bir durumda siz patronlara diyorsunuz ki: "Ya, sen çok para kazandın ama vergini düşük göster, ben seni affedeceğim." Bu, kabul edilemez.
Bakın, ne yapmamız lazım değerli arkadaşlar: "Nereden buldun?" uygulamasının gücünü mutlaka Maliyemize vermemiz gerekiyor. Bakın, size söyleyeyim: Gidin, o lüks Mercedeslere binenlere, lüks arabalara binenlere bir bakın. Ya, ben babamla iş yaparken Maliye bize teşekkür yazısı gönderirdi, biz mütevazı bir esnaftık, mütevazı bir arabaya binerdik. Yanımızdaki komşu Mercedes'e binerdi, yandaki komşunun vergi levhasına bakardım, vergi yok. Mercedes'e biniyor, lüks arabalara biniyor, lüks yazlık alıyor, kat alıyor, bilmem ne alıyor, kimse ona bir şey diyemiyor. Şimdi, siz böyle bir uygulamayla birlikte nereden bulduğunu da sormazsanız gelir ve servet eşitsizliğini bozarsınız, toplumsal adaleti, sosyal adaleti bozarsınız. Zaten kapitalist düzende yaşıyoruz, bu vahşi kapitalist bir düzen yani yüzde 1'e çalışan bir düzen -Uğur Bey'e de sataşıyorum- yüzde 1'e çalışan bir düzen. Yüzde 1, bakın, Türkiye'de 13 kişinin serveti yüzde 50'nin servetini geçmiş. Ne yapmamız lazım? O 13 kişiyi veya 13 bin kişiyi veya 130 bin kişiyi, en zenginleri vergilendirmemiz gerekiyor adaletli bir şekilde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama siz ne yapıyorsunuz? Matrah artırımı düzenlemesiyle vergiyi düşük göstermeyi cazip hâle getiriyorsunuz. Bakın, emin olun, bunu yapmak istemeyenler bile rekabette geri kalmamak için "Ya, arkadaş, o da 100 milyon kazandı, ben de 100 milyon kazandım, ben 100 milyon bildirdim, o 1 milyon bildirdi, onun yanına kâr kaldı, ben de 1 milyon bildiririm, oynarım stoklarla, stokları yediririm maliyetime. Hadi mali müşavirler, buyurun, stokları yedirin maliyetime, ben de 1 milyon göstereyim, 1 milyonu 1 milyon 200 bin yaparım, incelenmem." diye bir uygulamayı getiriyorsunuz. Bu, kabul edilemez. Bakın, mali müşavirleri ben asla suçlamıyorum, böyle bir mobbingle karşı karşıyalar ve daha çok karşı karşıya kalacaklar. Hem matrah artırımını hem kasa affını hem stok affını bir arada getirdiğiniz zaman bütün bunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu, kabul edilemez. Bu maddeyi geri çekelim diyorum arkadaşlar.