KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, iki boyutlu bir konuşma yapacağım. Bunlardan birincisi ENERJİ BİR-SEN'le ilgili olacak, bir diğeri de bu TTK Amasra maden ocağında yaşanan grizu patlamasının sebebi ve bu sebebin de belgeleriyle birlikte nasıl gerçekleştiğini anlatacağım.

Şimdi, ENERJİ BİR-SEN'in yaptığı sunum oldukça yetersiz yani bu sunum yapıldığı andan itibaren diğer milletvekili arkadaşlar da bu doğrultuda görüşlerini söylediler. Hatta, 14 Ekim 2022 tarihinde Bartın Amasra'da gerçekleşen bu grizu patlamasında 41 kişinin hayatını kaybettiği...

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Sehven o yazıldı.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - İşte, duruma ne kadar konsantre olunduğuyla ilgili bu konu yani 1 kişinin bile eksik bırakılması bir sıkıntı.

Şimdi, ben isterdim ki buraya gelirken gelen, sunum yapan çeşitli sivil toplum kuruluşlarının da kendi faaliyet alanlarının ve faaliyet alanlarının içinde kalan özellikle üyelerini etkileyen konuları incelemek için bugüne kadarki fezleke, iddianame ve çeşitli ifade tutanaklarını okuyarak gelsinler. Böylelikle, bu üyelerin kusur derecelerini veya onların üzerine atılı olan bu suçlardan kurtulup kurtulmayacakları yönünde bir kanaat sahibi olsunlar. Şimdi, çok fazla bu araştırmayı yapmamış olduğunuz yönünde bir kanaat hasıl oldu ki bence sunumunuzun zaten o içerikten yoksun olduğu görülüyor.

Şimdi, ENERJİ BİR-SEN'in Amasra'da 76 üyesi olduğunu söylediniz. Yaklaşık, toplamda 110 memur ve sözleşmeli...

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Şu anda 127 çalışan var.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 127 memur ve sözleşmeli memur statüsünde çalışan var, bunun 76'sı sizin üyeniz durumunda, dolayısıyla da sizi yakinen ilgilendiren bir problem. 2013 yılından itibaren de burada yetkili oldunuz ve Amasra'da bugüne kadar böyle büyük bir felaket yaşanmadı, dolayısıyla bu da yine sizin yetkili olduğunuz dönemde yaşanmış oldu. Biz de bu grizu faciasının yaşanmasına giden süreçte bu felakete giden yolun taşları bir bir nasıl döşendi, onu anlamaya çalışıyoruz ve araştırıyoruz. Bu bakımdan da süreçte herkesin de bir sorumluluğu var.

Şimdi, bir örnekle başlayalım. Sizin Zonguldak Şube Başkanınız Sedat Güngör, doğru mu? Burada mı şu an?

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Evet, doğru. Şu an burada yok.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Daha önemli bir işi mi var?

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Hayır, ENERJİ BİR-SEN yetkilileri çağrıldığı için ben kendimi anladım ve gezideydim bıraktım, Yusufeli Barajı'ndaydım, onu bıraktım ve buraya geldim.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, Zonguldak ve doğrudan Amasra'yı ilgilendiren bir konuda oradaki sendikal faaliyetleri...

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Yani o söylenseydi...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani söylenmesine gerek var mı? Sendikal faaliyetler sürecinin içine bizzat müdahil olan, burada yine, sendika üyesi olan olmayan, TTK yetkilileriyle bizzat oturup konuşan, görüşen, bazı kararların alınma noktasında görüşünü, fikrini beyan eden en ilgili kişilerden birisini sizin burada, yanınızda buraya getirmeniz gerekirdi. Onun da söz alıp burada bazı açıklamalarda bulunmasına ihtiyaç vardı ama yok. Garip bir durum, çok garip. Buraya gelmediyse bundan sonra da Zonguldak'ta açıklama yapmasın. Burası milletin iradesinin tecelli ettiği yer...

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Gelmeme durumumuz yok, biz kendimiz geldik. Biz davet etseydik...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - O zaman arayın gelsin.

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Metinden anladığımız kadarıyla bizim gelmemiz isteniyordu, biz de geldik.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, burada atfettiğiniz önemi ve ciddiyeti ben anlıyorum.

Şunu söyleyeyim size: Bu toplantı muhtemelen altı saat sürecek. Zonguldak üç saat; arayın gelsin o zaman.

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Eyvallah.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, diğer taraftan, gelelim bu sendikaların kurum ve kuruluşlardaki atama döngüsüne müdahale edip etmediğine. Şimdi, sendika olarak size soruyorum: Siz TTK'de herhangi bir göreve gelmek, atanmak isteyen herhangi bir üyeniz size gelip "Ben atanmak istiyorum." diyor mu?

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL -Demiyor.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Demiyor, tamam, siz de dolayısıyla onların bu sürecine herhangi bir şekilde müdahil olmuyorsunuz.

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Olmuyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Doğru anlıyorum. Peki, soruyu net sordum, siz de net cevap verdiniz.

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Net cevap veriyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Genel Türkiye'nin içinde bulunduğu şu koşulların içinde söylediğiniz şeyin gerçek olabilme ihtimalini...

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Sayın Bakanımızla da yıllarca çalıştık, Sayın Bakanımız da burada, şahittir.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Bakanımız bu konuda kendisini bir otorite olarak...

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Hayır, Enerji Bakanı olarak çalıştık. Kendisinden bu yönde bir talebimiz olmuş mu? Olmamış yani.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Partili bir milletvekili otoritesi olarak değil de sizin görüşünüzde olmayan birini referans gösterirseniz, o, daha sağlıklı olur. O kişinin de o referansı teyit etmesi gerekir.

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Hayır, ben, görüşümde olmayan birisini nasıl referans...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Peki, somut ilerleyelim.

Şimdi, siz "Ben bilmiyorum, Zonguldak'ta şube başkanı biliyor." da diyebilirsiniz ama biz somuttan gidelim. Şimdi, ENERJİ BİR-SEN yöneticisi olup da son dönemde üst düzey olan yani son dönem değil de üst düzey olarak atananlardan örnekler söyleyelim. Bu sürecin ne kadar içindesiniz ne kadar dışındasınız onu bir görelim. Musa Şekerci var, 2011 yılında Şube Başkanıyken 2014 yılında Araştırma, Planlama, Koordinasyon Daire Başkanı oluyor; bu sizin üyeniz.

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Şube Başkanlığımızı yaptı.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tabii, aynı zamanda üyeniz olmasından hareket etmiyorum. Zaten 76 üyenizin içinde bir atamaya denk gelme ihtimali yüksek olanlar mutlaka vardır ama...

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Bunlar Zonguldak'ta, bunlar Amasra'da değil.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şöyle: Başka üyeniz olmayanların elimine edilerek onların yerine sizin üyelerinizin de sürekli geliyor olması tesadüf olma ihtimalini ortadan kaldırıyor.

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Zonguldak merkezde 600'e yakın üyemiz var, Amasra ayrı.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam, oraya doğru ilerliyoruz.

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Muharrem Kiraz, 2011 yılında şube yönetim kurulu üyesiyken 2014 yılında Makine İkmal Daire Başkanı oldu, şu anda da Genel Müdür Yardımcısı, zaten Komisyon toplantılarına katılıyor.

Arif Karakaş, o da 2011 yılında şube yönetim kurulundayken 2013 yılında Karadon Müessese Müdür Yardımcısı oluyor. Bunlar da ne tesadüf siz 2013 yılında yetkili sendika oluyorsunuz, tam ondan sonra oluyor. Şans değil mi? Bu da şans!

İlyas Kayalı, 2011 yılında şube yönetim kurulu üyesiyken 2013 yılında müessese müdür yardımcısı oluyor; bu da tesadüf!

Sedat Güngör, 2011'den beri yönetim kurulu üyesiyken son iki dönemdir Şube Başkanı, 2017 yılında da Kozlu Müessese Müdür Yardımcısı oluyor.

Adem Korkusuz...

FEHMİ KÜPÇÜ (Bolu) - Hangi sendikaya üye olması gerektiğini de söyleyin! Böyle bir usul var mı ya Deniz Bey?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi ben tamamlayayım..

FEHMİ KÜPÇÜ (Bolu) - Ama böyle bir usul var mı? Bunun kazayla ne alakası var?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi oraya geleceğim.

Adem Korkusuz, aktif üst kurul delegesiyken 2017 yılında Armutcuk Müessese Müdür Yardımcısı oluyor.

Kadir Dalkılıç, 2018 yılından bu yana yönetim kurulu üyesi, 2012 yılında Üretim İşletme Müdürü oluyor.

Şimdi, diğer taraftan, bu, tabii sendikalar arası bir ölçüde -ne diyelim- bir mücadele ama liyakati de ortadan kaldıran bir mücadele. Mesela, bir tane de örnek verelim. Ya, bu araştırmaları ben yaptım yani araştırdım, tespit ettiklerimi söylüyorum, tespit edemediklerim de vardır, onları da siz ilave edersiniz. Yani, bu ülkede hangi konu böyle mükemmel bir standartla, prosedürle, dürüstlükle yürütülüyor Allah aşkına? Ben sorduğum zaman siz müdahale ediyor musunuz? "Hayır etmiyoruz." Yani neyse...

Birkaç örnek vereyim: Kubilay Bülbül, maden mühendisi, Amasra T.İ.M üretim işletmesindeyken "Sözleşmeli Sahalar Başmühendislik" için girdiği görevde yükselme yazılı sınavında 1'inci oluyor. Şimdi, bir mühendis için en önemli şey teknik, teorik ve sahayla birleştirebildiği o sınavda başarılı olmaktır, en önemlisi budur. Ben üniversite okudum, Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliğinde. Ben vizelere ve yazılı sınava girdikten sonra mülakata falan girmedim yani mühendis diplomasını alırken mülakata girmedik. Her dersin sınavlarına girdik, çıktık, belirli bir başarıya ulaşınca da diploma aldık. Şimdi, bu kişi yazılı sınavda 1'inci oluyor ama ilgili birimin dışında, hiç o alanda çalışmamış, bir gün deneyimi olmayan Bilal Altındiş diye biri mülakatla atanıyor. E, ne bu şimdi? Bu liyakatsizlik. Şimdi, ben bunu size sorsam "Ben mi yaptım atamayı? Ben yapmadım ki, TTK yaptı." diyeceksiniz. Yani böyle de işin güzel... Âdeta hiç iz bırakmadan böyle yapılmış bir operasyon.

Şimdi, diğer taraftan, Engin Pazar, maden mühendisi, Amasra Üretim İşletmesindeyken "üretim başmühendisliği" için girdiği görevde yükselme yazılı sınavını kazanıyor ama buna rağmen mülakatla bir başkası atanıyor, Mehmet Tural atanıyor mülakatla. Ya, mühendis görev alırken, yazılıyı geçmiş... Bakın, mülakatın etkisi ancak şu olabilir: Bilimsel ve mühendislikle ilgili konularda temsil yeteneği var mı, yok mu? Temsil yeteneğinin olması da bir derece etki eder, sonuca etki etmez aslında ama o da gitti.

Sevgican Kuyumcu, maden mühendisi, 2015'ten bu yana Strateji Geliştirme ve Raporlama Şube Müdürlüğüne vekâleten bakan kişi, zaten o birimin başındaki kişi, vekâleten o bakıyor yıllardır, yedi yıldır o kişi bakıyor. 2022 yılında sınava giriyor ve sınavı kazanıyor ama mülakatta eleniyor. E, neden? Bunlar sizin üyeleriniz değil bu arada, bu elenenler üyeleriniz değil, yerine gelen varsa üyeniz yani öyle bir pratikle beni dinleyebilirsiniz.

Cüneyt Yamudi, maden mühendisi -şu ana kadar söylediklerimin hepsi maden mühendisi- 2020 yılında Armutçuk Müessesesi Üretim İşletme Müdürüyken Amasra'da Müessese Müdürlüğüne vekâleten atanmasına rağmen bir ay sonra ataması gerçekleşmeyerek yerine AKP'den milletvekili aday adayı olan Faik Alp diye biri müessese müdürü olarak atanıyor. Böyle bir durum. AK PARTİ milletvekili aday adayı derken yani şimdi açıp videosunu dinletebilirim de zaman kıymetli o yüzden yapmıyorum. Dolayısıyla oluyor. Şimdi, Cüneyt Yamudi'yle ilgili şöyle bir değerlendirmeyi de yapalım: Cüneyt Yamudi, genel olarak mühendislik ve TTK çevresinde iyi bilinen, tanınan, liyakatine itibar edilen bir mühendis ve bu mühendis bu özelliklerine itibar edildiği için Amasra'da patlama yaşandıktan sonra oluşan kaosta o güveni vermek için, oradaki durumu toparlamak ve güvenlik altına almak için hemen orada görevlendiriliyor yani ne oluyor? Acil durum olduğunda durumu toparlaması için hiç de ENERJİ BİR-SEN üyesi olmayan biri de "Acil durum, kurtar bizi." denilerek oraya gönderiliyor. Sonrası durum oldukça karışık; sonrasında Cüneyt Yamudi orada görevden alınıyor ve bir başkası göreve getiriliyor yani kim getiriliyor? Sendikanın da önerisiyle Ümit Yılmaz Değirmenci atanıyor ve bu 42 madencinin yaşamını kaybettiği bu patlamanın travmasını yaşayan maden işçisi, Amasra'daki maden işçisi ayağa kalkıyor, yürüyüş yapıyor. Bakın, o acı var, ona rağmen yürüyüş yapıyor ve diyor ki: "Liyakatle bizim buraya gelen Cüneyt Yamudi burada, görev yerinde kalsın, buraya ENERJİ BİR-SEN müdahale etmesin, sendikal müdahale istemiyoruz." Kim diyor bunu? Maden işçisi söylüyor, bakın, işçi söylüyor, ben işçinin söylediğini burada söylüyorum ve bunun için sadece söylemiyor, yürüyor, yürüyüş yapıyor hem de o acının üstüne. Düşünün o acıyla cenazesini kaldırmış ve bu duruma da itiraz ediyor. Muhatabı kim? Sizsiniz. Şimdi, burada vereceğiniz her yanıt Amasra'daki maden işçilerine verdiğiniz yanıt olacak; sebebi de şu: Mühendislik bir yönetici alandır aynı zamanda yani işçilerin görevlerini dağıtır, onların hangi usulle yapılacağını belirler, seçer, izinlerini verir. Dolayısıyla orada yapılan üretim ve hazırlık çalışmalarının tümünde mühendisler çok sorumludur ve etkindir. O nedenle böyle bir facia yaşandığında mühendisler suçlanarak bir kısmı kusuru dolayısıyla tutuklanıyor, belki tutukluluğu kalıcı olacak, belki durum değişecek ama durum bu kadar önemli ve dolayısıyla siz de bu noktada olayın içindesiniz.

Şimdi, diğer taraftan şöyle yani konuşacak, anlatacak çok şey var ama ben birkaçını daha size söyleyeyim. Örnek olarak şöyle diyelim: Bir işletme müdürünün -siz düzeltin beni eğer bir şey varsa- on yıl tecrübeli olması gerekiyor, öyle değil mi? On yıl tecrübe. Bu kanun, bu kural boş yere çıkarılmadı yani dokuz değil, on. Bunun bir anlamı var yani bu çalışıldı, yıllar içinde tecrübe edildi ve on yıl tecrübeli olacak. Şimdi, Selçuk Ekmekçi kaç yıl tecrübeliyken işletme müdürü oldu?

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Bilmiyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - O yüzden Şube Başkanınızın burada olması lazım; o bilecekti, "Bilmiyorum." olmayacaktı işte.

Şimdi, şu anda, o göreve atanan Rıdvan Kapuağası kaç yıl tecrübeli biliyor musunuz? Bunlar hep üyeleriniz.

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Tanımıyorum ben.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, işte, bilmeniz lazım zaten yani...

KEMAL ÇELİK (Antalya) - "Sen şunu niye almadın." diyorsun; niye alsın? Böyle bir şey yok ya!

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Ben burada size...

BAŞKAN TANER YILDIZ - Deniz Bey, bakın...

Arkadaşlar...

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Böyle bir usul mü var ya Allah Allah! Mülakat mı yapıyorsunuz, ne bu ya!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, çok basit, bakın...

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Hayır canım, siz sorunuzu sorun ya! Soracağınızı sorun, karşı taraf cevap verir.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Böyle bir toplantıya gelirken üye listenizi alırsınız, Amasra'yla ilgili olan kısmını özellikle alırsınız, isimlerini yazar, görevlerini yazar, atanma tarihlerini yazar, bilgi sahibi olarak gelirsiniz.

CEMAL ÇETİN (İstanbul) - Deniz Bey, bana göre siz, Genel Müdürlüğe soracağınız soruları sendikaya soruyorsunuz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sendika hiçbir hazırlık yapmadan gelmiş.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Arkadaşlar, bir dakika... Arkadaşlar...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, şöyle: Bir tane örnek verirsek "Evet, bunun sendikayla kesişmesi bir tesadüf." denilebilir ama onlarca örnek veriyorum.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Deniz Bey...

Arkadaşlar...

CEMAL ÇETİN (İstanbul) - Şöyle düşünelim şimdi burada: Ben geldim, üye olacağım şimdi sendikaya "Siz orada on yıl tecrübeli misiniz?" "Ben sizi üye yapıyorum." ya da "Yapmıyorum." mu diyecek yani?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, bununla ilgisi yok.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Arkadaşlar... Arkadaşlar, karşılıklı konuşmayalım.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Onunla...

BAŞKAN TANER YILDIZ - Deniz Bey, bir dakika...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, mevzuata uygun değil, onu söylüyorum.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Deniz Bey, bir dakika... Deniz Bey, lütfen, bir dakika... Usulle alakalı bir şey söyleyeceğim.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sonra facia olunca "Niye oldu?" On yıl kuralı var, on yıllık mühendis var, sen onu koymuyorsun, yedi yıllığı koyuyorsun, sonra da diyoruz ki: "Vay, bu patlama neden oldu?" E, yani arkadaş... Sadece bir konu değil ki yani sadece bu değil ki.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Bunu kuruma sor, sendikanın görevi değil. Sendika, kendi üyesinin belirli yerlerde görev almasını ister, bu gayet doğal ya!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Öyle mi?

BAŞKAN TANER YILDIZ - Deniz Bey...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz, bu patlamanın sebeplerini resmen kabul eder duruma geliyorsunuz ya!

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Ne alakası var ya!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ne demek yani...

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Ne alakası var ya!

BAŞKAN TANER YILDIZ - Deniz Bey, lütfen, bakın...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, kural var, kural; kanun var, kanun!

BAŞKAN TANER YILDIZ - Bakın, lütfen diyorum... Bir dakika Deniz Bey... 5'inci kez lütfen diyorum.

Usulle alakalı bir şey söyleyeceğim. Sendika sunumunu yaptı; yeterli, yetersiz, sevdik, sevmedik, eleştirdik. Siz eleştirilerinizi lütfen yapın, karşılıklı soru-cevap şeklinde söylemeyin. "Ben şu kısımlarını beğenmedim, bu kısımlarını yetersiz buldum." deyin, onlar notlarını alsınlar, biz de kanaatlerimizi belirtiriz. Lütfen, usul olarak başka bir usule başvurmayalım.

Deniz Bey, sözünüz devam edecek mi?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, edecek.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Buyurun lütfen.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tabii, ben şunu da söyleyeyim: Türkiye Büyük Millet Meclisinde en üstte, bizim de üstümüzde ne var? Kanunlar var. Bu kanunlara uyulması lazım. Eğer Türkiye Taş Kömürü Kurumunda işletme müdürlüğü yapmak için on yıl tecrübe şartı varsa ve orada on yıllık o tecrübeye sahip mühendisler varsa, önce onların arasından mühendislerin o göreve gelmesi gerekir; eğer yoksa ona göre bir değerlendirmenin yapılması gerekir, o da yine kanuna aykırı olamaz. Şimdi, dolayısıyla burada uygulamada problemler var. Ben bunları tespit ediyorum.

Ben geçen toplantıda söylemiştim, dedim ki: Merkez Gaz İzleme Servisinde en az 2 operatör olması... Bakın, yönergede yazıyor -burada yazıyor- Merkez Gaz İzleme Sistemi Yönergesi'nde diyor ki: "Merkez Gaz İzleme İstasyonunda her vardiyada en az 2 kişi görevlendirilecektir." Patlamanın olduğu vardiyada 14 Ekim 2022 tarihinde Merkez Gaz İzleme Servisinde 1 operatör var. Peki, bu da mı tesadüf? Şimdi, tesadüf mü bu? Yoksa Amasra'da, bu Merkez Gaz İzleme Servisinde, zaten bu -uygulama- mevzuata aykırı olarak 1 operatör mü tutuluyor? Bakın, size bir dilekçe okuyorum, dilekçeyi yazan Merkez Gaz İzleme Servisindeki bir operatör, diyor ki: "Türkiye Taş Kömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğüne; Merkez Gaz İzleme Servisinde görevli olan maden teknikeri Mehmet Kuzeyi'nin ve Yalçın Toptaş'ın başka yerde görevlendirilmesinin, Gaz İzleme Servisinde personel eksikliğine neden olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, tek kaldım, hayati bir tehlike var. Metan gazının yükselmesini anlık olarak takip etmek gerekiyor ancak tek kaldığım için ortaya çıkabilecek herhangi bir sorunda mahkeme tarafından sorumlu tutulmak istemiyorum. Bu eksikliği giderin." Vermiş. Ne zaman vermiş? 10 Temmuz 2020 tarihinde yani 10 Temmuz 2020 tarihinden patlamanın yaşandığı 14 Ekim 2022 tarihine kadar bu durum yaşanmış. Şimdi, sendikalar, üyelerinin de davranışları ve tercihlerinden dolaylı olarak etkilenir ve dolaylı sorumluluğunu da taşırlar çünkü onların da yönlendirme, yönetme ve bir arada hareket etme gibi bir bilinci oluşur. Şimdi ben bakıyorum -burada ifade edilen- Mehmet Kuzeyi -soracağım da şimdi "Biliyorum." "Bilmiyorum." diye yanıt gelebilir de ben direkt söyleyeyim- sizin Amasra Müessesesindeki sendika temsilcilerinizden birisi. Geçen toplantıda, ondan önceki toplantıda söyledim, dedim ki: Bu kişiler buradan alınmış, gönderilmiş, dilekçe yazılmış, gereği yapılmamış, geri getirilmemiş, geri getirilmedikleri her süreçte operatör tek kalmış -tek- tek bırakılmış, gitmiş sendika temsilciniz. Herhâlde sendika temsilcinizin de sorumluluğunu alırsınız yani onun da sonra... Herhâlde şu görevlendirilmesiyle ilgili bilginiz vardır? Sizden de gizli saklı değildir yani onu da konuşmuştur herhâlde. Şimdi, ben bunu böyle bir problem var diye söyledim. Cüneyt Yamudi, bu müesseseye vekâleten müdür olarak geldiği süreçte Mehmet Kuzeyi'yi görevlendirdiği yerden alıyor ve tekrar Merkez Gaz İzleme Servisine getiriyor. Bu konuda bilginiz var mı?

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Yok.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yok, bunda da yok.

Getiriyor ve Cüneyt Yamudi gittikten hemen sonra yani o görevden alınıp da kendi görevde bulunduğu yere tekrar kaydırıldıktan sonra ne oluyor? Mehmet Kuzeyi, tekrar Merkez Gaz İzleme Servisinden alınıp başka bir yere tekrar görevlendiriliyor. Şimdi, ne bu, nedir? Bunu açıklayacak birisi var mı? Geçen toplantıda -TTK Genel Müdür Yardımcısı burada, İşletme Müdürü olan kişi burada- dedim ki: Ben bunu peşini bırakmayacağım. Biz bu liyakatsizlik ve torpil zincirini kıramadığımız sürece yeni facialar yaşayacağız çünkü. Aldınız mı tekrar geriye, o günden bugüne kadar bu ENERJİ BİR-SEN'in temsilcisini Merkez Gaz İzleme Servisine? Alınmadı, yok. Ne oluyor yani ben anlamıyorum, bu ne direnç? Bu nasıl bir direnç yani? Kim, neye direniyor, ne oluyor? Bakın, ben şöyle ifade edeyim: ENERJİ BİR-SEN temsilcilerinin ve TTK kurumu yetkililerinin kendi aralarında bildiği bir şeyler var da bizden saklıyor, bir şey var yani, aranızda aşarı bir samimiyet mi var o profesyonelliği ortadan kaldıran? Bir hiyerarşi, bizim bildiğimizin dışında bir şey mi var? Yani ENERJİ BİR-SEN yetkilileri, kendi içinizde ayrı bir hiyerarşi var da TTK'nin Yönetim Kurulundan, Genel Müdüründen, Genel Müdür Yardımcılarından daha üstte bir yerde mi? Ne var Allah aşkına? Bir şey var, bir gariplik var. Bu ilgili bahsettiğim kişi, dilekçeye konu olmuş kişi, ta 2020 yılından itibaren nasıl hâlâ Merkez Gaz İzleme Servisine çekilmiyor bunca eleştiriye rağmen? Bunu açıklayın. Bugün burada Genel Müdür Yardımcısı, İşletme Müdürü de burada, bana burada açıklasın. Ama tabii açıklayacak da hepsi aynı zamanda aynı sendikanın da üyesi.

Evet, yani dolayısıyla biraz önce ifade ettiğim konularla ilgili ben ne kadar titizlikle çalıştıysam sizin de bu sorulara o kadar titizlikle yanıt vermenizi istiyorum. "Bilmiyorum." "Duymadım." "Bakayım." "Kaçtı?" "Yanımda getirmedim..." Ben getirdim; bakın, ben getirdim burada; siz de getirseydiniz, açsaydınız şurada, sizin temsilcileriniz kim, onları söyleseydiniz. Herhâlde onu biliyorsunuzdur, Amasra temsilcilerinizi. Ben örnek olarak...

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Siz 6 komisyondur burada çalışıyorsunuz. Bize dün gelen bir şeyi... Biz bugün gelmişiz yani bu kadar suçlama da bence yersiz.

İkincisi, biz bir sendikayız...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben teknik söylüyorum. Bakın...

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Liyakat ve ehliyet bizim savunduğumuz bir konu.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Mevlüt Kavak, sizin -ben söyleyeyim yani belki siz ezbere söyleyemezsiniz- ENERJİ BİR-SEN'in Amasra temsilcisi...

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Beni bile güldürdün yani.

ENERJİ BİR-SEN GENEL BAŞKANI HACI BAYRAM TONBUL - Fahrettin Bey, hayır, gülmenize gerek yok; siz de TÜRK BÜRO-SEN'in Genel Başkanlığını yaptınız yıllardır.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Selçuk Ekmekçi...

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, böyle bir yöntem var mı?

BAŞKAN TANER YILDIZ - Arkadaşlar, ben usulünce uyardım. İşte görüyorsunuz bak, böyle bir yöntemin olup olmadığını. Böyle herkes kendi kendine konuşacak... Ne güzel yani...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben tamamlıyorum.

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Beni de güldürdü yani sağ olsun.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Amasra'da ENERJİ BİR-SEN'den 4 temsilciniz var; birisi...

BAŞKAN TANER YILDIZ - Arkadaşlar, bakın, Deniz Bey için de söylüyorum, Bayram Bey sizin için de söylüyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamamlıyorum.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Herkes konuşması bittikten sonra notlarını alsın. Ya, ben bunu anlatamıyor muyum? Lütfen dedim, istirham ettim, 7 defa tekrar ettim. Siz notlarınızı alın, Deniz Bey de inşallah konuşmasını bitirdiğinde cevap verin.

Deniz Bey siz de soru-cevap şeklinde değil; siz sunumunuzu yapın, konuşmanızı yapın, ondan sonra o da notunu alsın.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam, bitiriyorum.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Buyurun.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Amasra'da ENERJİ BİR-SEN'den 4 temsilciniz var -"76 üye var." dediniz, bunların 4'ü- birisi güvenlik görevlisi Mevlüt Kavak -orada temsilciniz- birisi İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi -şu anda tutuklu, yine sizin temsilciniz- birisi Mehmet Kuzeyi -bu Merkez Gaz İzleme Servisinde olup da bir türlü oraya gelmeyen yani tek kişi bırakılıyor operatör, tehlike had safhada falan ama yok yani, şu anki İşletme Müdürünü de rahatsız etmemiş anladığım kadarıyla, Mehmet Kuzeyi'yi, o kadar söylememize rağmen, şu dilekçede olmasına rağmen, resmî dilekçede, almıyorsunuz hâlâ Merkez Gaz İzleme Servisine; bunları biz de görüyoruz yani onu da söyleyeyim- bir de Şeref Odabaşı var, memur.

Şimdi, bunu yasal çerçeve olarak söylemiyorum yani bir müessesede bir işletme müdürü bir sendikanın üyesi olursa, o seviyede yetkili olan birisinin görevlendirmeler, atamalar, izinler konusunda sendikaya bağlılığından dolayı kendi sendikasının üyelerini öncelemesi mümkün müdür? Mümkündür, sizin temsilciniz o çünkü. Yani bugün yanınızda oturan arkadaşlardan birisi olmasa, şu anda tutuklu olan Sayın İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi şurada bir sunum yapmak için gelebilirdi, o derece yani. Sendikaya karşı, onunla ilgili konularda biz görüş ifade ettiğimizde, onlara sendika adına yanıt verecek bir nitelikte görev verilmiş biri, sade bir üye değil, temsilcisi. Yani ne yapıyor orada memurlar? "Ben şöyle bir sorun yaşıyorum veya şöyle bir yerde atamayla ilgili bir durumum var, görevlendirme istiyorum." dediği zaman kime gidecek? Size mi gelecek? Hayır. Kime gidecek? Amasra'daki sendikanın temsilcisine gidecek. Yani kime gidiyor? Hem amiri konumunda olan hem de sendika temsilcisi durumunda olan işletme müdürüne gidiyor. Ya, böyle bir şey olur mu? Ya, bunu etik olarak söylüyorum. Yani bunu nasıl ayırt edecek oradaki kişi? Siz sendika başkanı olarak sendikanın menfaatlerini korumakla mükellef değil misiniz? Sendikanın üyelerini korumakla, onların hak ve menfaatlerini korumakla yükümlü değil misiniz? O üye memurları üye olarak kaydetmek için çalışırken bunu iddia etmiyor musunuz? Şimdi, sendika temsilcinizin ne farkı var? O da aynı ama işletme müdürü. Bu görevlendirmeler, atamalar vesaire birçok konuda karar veren kişi.

Şimdi, dolayısıyla burada o nedenle ben en başta size sordum, dedim ki: "Bu atamalar, görevlendirmeler vesaire bu gibi konulara siz müdahil oluyor musunuz?" Siz zannediyorum kendi şahsınız adına Amasra için cevap verdiniz ama sendika için bu cevabı veremezsiniz. Çünkü işletme müdürü sizin sendika üyeniz değil sadece, sendikanın temsilcisi durumunda. O nedenle, sizin bu olan biten ve yaşananlarla ilgili çok büyük bir -yetkili sendika olduğunuz için- bir sorumluluğunuz var. Herkes yüzünü işçilere, işçi sendikalarına dönüyor. Sanki maden işçisi orada kendi kendine görev veriyormuş da karar alıyormuş gibi. Yani kırk dört yıllık ana aspiratörle ilgili ihaleyi maden işçisi yapacaktı çünkü, o yapmadı; örnek. İşte, hava hızıyla ilgili bir durum var. Orada patlamanın yaşandığı eksi 320 kotuna 4 tane tali vantilatör bağlanıyor, buna bir araya gelip sanki işçiler karar veriyormuş gibi... Ya, bunların hepsine zaten teknik üst düzey kadro karar veriyor, mühendislerden başlayarak TTK yetkililerine kadar ve siz sendika olarak işletme müdürü seviyesinde bu olaya dahil olmuş durumdasınız. O nedenle, bu atamalar, müdahaleler vesaire konuları ve profesyonel sendikacı, kurum yetkilisi ilişkisini aşan her nokta sizin yaptığınız ihlaldir.

O nedenle ben bunları söylüyorum ama siz de şapkayı çıkarıp, önünüze alıp bence lütfen düşünün. Çünkü netice itibarıyla burada yaşanan felaket büyük bir felaket, eğer biz doğru irdelemezsek, her kurum ve yetkilisi kendi profesyonel alanına çekilmez ve o şekilde ilişki tesis etmezse, her şey birbirine karışırsa korkarım ki başka madenlerde de buna benzer felaketlerin tekrar yaşanması kaçınılmaz olur. Bu tip kuruluşlarda, kurumlarda itiraz edebilen, bilimsel gerekçeler göstererek kararlar alabilen, bunun takibini yapabilen yani susturulan, bastırılan, tek bir formda bir memur zihniyeti değil, çeşitli bilimsel değerlendirmeleri yapabilecek ve farklı görüşlere sahip kadroların olması gerekiyor; Türkiye de zaten budur aslında. Ama TTK, maalesef, sizlerin de... Yani talep ettiğiniz bir konunun olmasıyla, bir tane daha olması, bir tane daha olması, bir referans, bir başka yerden torpil; bunların hepsi böyle bir araya gelip yaptırdığınızı, yaptırdıkça, yaptırdıkça, yaptırdıkça bu iş neye döndü? TTK'yi, TTK Yönetim Kurulu falan değil, aksine, sendikal ve siyasal etkinin içine girdiği bir sistemsizliğin baskı altına aldığı görünüyor.

Dolayısıyla, bu konularla ilgili sizden yanıt istiyorum. Bu kadar çok örnek vermemin nedeni de bu sizin baskı, etki, yönlendirme durumunuzun bir tesadüf olmadığı, bunun genel bir uygulama olduğuyla ilgili. Bu etkiden kendinizi arındırın, lütfen. Sizden bunu istiyoruz. Buraya kadarki sorumluluğunuzu da görmezden gelmeyin. "Hiç sorumluluğum yok." diyebiliyorsanız, şu anda söz aldığınızda ben bu sendikanın Başkanı olarak şunu söylüyorum ki: "Bizim sendika olarak hiçbir sorumluluğumuz yoktur." deyin. Bunu bütün memurlar, Amasra, TTK yönetimi, herkes görsün. Ona göre sizin bu sorumluluğu da nasıl üstünüzden attığınıza şahitlik etsinler.

Evet, teşekkür ediyorum.