KOMİSYON KONUŞMASI

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Şimdi, çocukların risk altında olup olmadıklarını gözlemlemesi gereken en etkili kurumların başında Millî Eğitim Bakanlığı geliyor. Eylül 2022'de, MEB'in açıkladığı istatistiklere göre, net okullaşma oranı ilkokulda 2021-2022'de 93,16 olarak açıklandı. Böylece ilkokulda 2012-2013'te 98,86 olan okullaşma oranı tam 5,7 puan düşmüş bulunuyor.

2019-2020'de 95,9 olan ortaokul okullaşma oranı 2021-2022'de 89,8'e gerilemiş bulunuyor; ortaöğretimde okullaşma oranı 89,6. Zorunlu eğitim on iki yıla çıkmasına rağmen hem ortaokulda hem de lisede okullaşma oranı hâlâ yüzde 90'ın altında. Bunun nedenleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Okul öncesi eğitim, ilk ve ortaöğretimde toplamda yaklaşık 20 milyon öğrenci var. Bu da demek oluyor ki 2 milyona yakın çocuk örgün eğitimden uzak. Şimdi, bizim Komisyonumuzun kurulmasına neden olan olayda yani H.K.G örneğinde görüldüğü gibi örgün eğitimden uzak kalan çocukları denetlemek de çok zor. Gazeteci Filiz Gazi, İsmailağa Camisi'nde düzenlenen sohbetleri gözlemledi ve haberleştirdi; bilmiyorum biliyor musunuz. Cemaat, Türkiye'deki müfredata karşı olduğu için mensuplarının çocukları resmî olmayan kurslarda sadece şeriata içkin dinî dersler görüyorlar. 13-17 yaş aralığındaki gençlerin bir kısmı araçlarla camiye getiriliyor. Gazi, cemaat kurslarının resmî olmadığını, Sultangazi, Zeytinburnu, Esenler gibi semtlerde bulunan bu kursların kiminin yatılı olduğunu belirtiyor. Apartman dairelerinde açılan bu kurslar denetime tabi değil, bununla ilgili ne yapmaktasınız?

Yine, Antalya'da faaliyet gösteren ve Nakşibendilerin Erenköy koluna bağlı Antalya İlim ve Kültür Derneğine (ALİMDER) ait kaçak öğrenci yurdunda aşçı olarak çalışan -biliyorsunuz- "İhsan Güney" adlı şahıs Aralık 2021'de Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Mehmet Sami Tuğrul'u kafasını keserek öldürdü. Bu derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kaplan daha önce Kepez Ortaokulu Müdür Yardımcısıyken görevden alınan -okulun anaokulu sınıfını da mescide çevirmiş- sonrasında imam-hatip lisesine atanan bir isim.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Bunlara yazılı cevaplar verebilirsiniz arkadaşlar.

HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Bunlarla ne ilgisi var?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - İstismar Komisyonu burası.

HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - İyi de adamı kesmiş, istismar değil ki bu.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Adamı kesmiş de ondan sonra imam-hatip lisesine atanan bir isim var burada Antalya İlim Kültür Derneğinde... Müsaade ederseniz siz kendi görüşünüzü kendiniz ifade edebilirsiniz.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Siz bitirin Filiz Hanım.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Mehmet Sami Tuğrul'un yaşamına mal olan yurdun kaçak olduğu tespit edildi, yurt kapatıldı "Yurdu işleten derneğe ne ceza verildi?" derseniz, 71 bin 550 lira para cezası. Barış Kaplan'a yani imam-hatip lisesine atanan kişiye verilen bir ceza var mı? Bu kişi hâlâ lisedeki görevine devam ediyor mu, bunu öğrenmek istiyorum Halil Bey.

Bu olaylar münferit değil, Enes Kara örneğinde de yaşadık, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi; o da kaldığı cemaat yurdunda yaşadığı sıkıntılar ve gelecek kaygısı, ailenin baskısı nedeniyle yaşamına son vermişti. Yani sonuç olarak, denetim dışı tarikat kurs ve yurtlarında kalan çocukların güvenliklerini sağlamak için ne yapıyorsunuz? Bunları kapatacak mısınız?

Bütün bunlar olurken bir de Nesin Vakfına bu İsmailağa cemaati yöneldi ve yıllardır çocukların mutluluğu için çalışan, tek bir taciz olayıyla da anılmamış bir vakfın parasına el konuldu ve arazilerine el konulmaya çalışılıyor, silahlı insanlar o vakfın çocuklarının etrafında dolaşıyorlar. Bununla ilgili düşünceniz nedir? Yani düşünceniz derken kişisel duygu ve düşüncelerinizi merak etmiyorum tabii, gerçekten, aslında düzgün çalışan bir vakfa bu cemaatin yaptığı tacizlerle ilgili o vakfı korumak için ne yapmayı düşünüyorsunuz?

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Filiz Hanım, bu son husus İçişleri Bakanlığını ilgilendirebilir belki.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Evet; aslında doğru, İçişleri Bakanlığını da ilgilendiriyor.

Bir sorun daha var. İlkokul 1'inci sınıftan itibaren, özellikle rehberlik öğretmenlerinin öğrencilerle bire bir ilgilenmesi gerekiyor ancak okullarda yeterli öğretmen yok -bunları konuşarak, özellikle danışarak geldik- ve onca atanamayan rehberlik öğretmeni var. Her okulda sadece 1 rehberlik öğretmeni var ve "Çocukları cinsel istismara, akran zorbalığına karşı güçlendirmek adına rehberlik eğitimleri veriliyor." diyorsunuz ama öğrendiğimiz o ki bu eğitimler iki üç ayda 1 defa olacak şekilde veriliyor.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Bu her okulda farklıdır, bilgi verirler.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - İşte, onu soruyorum zaten Başkan.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Her sınıfa en azından haftada bir saat rehberlik öğretmeninin girmesi öğrencilerin sorunları tanımasında, tespit etmesinde etkili olacaktır. Bunun için de yönetmelik değişikliği gerekiyor sanırım. Yani burada, aynı zamanda bizim yapacağımız, yapmamız gereken şeyleri de söylerseniz o açıdan da iyi olur.

5 yaşında kaynaştırma öğrencileri denemek için ilkokula başlıyor, başaramayınca ana sınıfına dönüyorlar ve bu aslında daha en baştan çocuğa bir başarısızlık yaşatma oluyor yani "5 yaşında gel ama başaramazsan tekrar anaokuluna git." demek. Bu da bir çocuk istismarı aslında. Bununla ilgili yapılabilecek şeylerle ilgili öneriniz nedir?

Son olarak, her toplantıda kurumlar arası koordinasyonun gerekliliği üzerine konuşuyoruz -bu biraz da bizim içimize yönelik bir şey- ve bence kurum içi koordinasyon da bir o kadar önemli. Mesela, geçtiğimiz hafta Çocuk Hakları Alt Komisyonu Eskişehir'e bir gezi düzenlemiş, çocuk teslim merkezlerini incelemiş. Yerinde bir çalışma ama komisyonlar arası bilgi akışı sağlansa biz de buraya dâhil olabilirdik. En azından, bundan sonraki çalışmalarda komisyonlar arası bilgi paylaşımını sağlayacak bir temsilci belirlenmesini ya da yasama uzmanları aracılığıyla bu bilgilendirmenin yapılmasını öneriyorum.

Çocuklarla ilgili bu kadar çalışma yürüten bir Bakanlıkta hiçbir kadın bürokratın burada bulunmamasını da esefle karşıladığımı ifade ederek bitirmek isterim.

Teşekkürler.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Tesadüf olmuştur Filiz Hanım.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Öyle bir tesadüf benim hayatımda yok, kusura bakmayın.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Arkadaşlar, bu soruların bir kısmı yazılı cevabı hak eden sorular, şu anda elinizde bilgi varsa, burada cevaplayacağınız hususlar varsa onları not alın, vekil arkadaşlarımızın soruları bitsin, ondan sonra cevaplarsınız.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Pardon, Sayın Başkan, bir de 2016 raporunu incelediğimizde... Karaman komisyonundaydım ben aynı zamanda, Ensar Vakfı istismar olayıyla ilgili, onları da inceledik, daha önce sizin ne sunumlar yaptığınızı, benzer bir sunum aslında bugün olan da ama en azından bir nokta var, 2016'da "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı iş birliğiyle psikososyal müdahale hizmetlerinde yapılan çalışmaların yenilenmesiyle ilgili yeni bir projemiz var, yeniden revize ettirilmesine ihtiyaç var." demişsiniz, bu proje revize edildi mi?