| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4914) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 02 .02.2023 |
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcımız, çok kıymetli bürokratlarımız, sayın basın mensupları, STK temsilcileri ve arkadaşlarımız; ben de sizleri saygıyla selamlıyorum.
Son derece önemli bir kanun teklifini görüşüyoruz; nihayet Meclisimize geldi çünkü neredeyse yirmi üç yıldır beklenen bir özlem gideriliyor. Bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ederim, hayırlı olmasını dilerim.
Ben kimsenin arkasından konuşmayı pek sevmem ama keşke Sayın Akbaşoğlu burada olsaydı; çok saygı duyuyorum kendisine, çok da güzel ilişkilerimiz var Mecliste fakat kendilerinden polemik sanatının çok özel bir örneğini burada dinledik, seyrettik. Güzel bir polemik sanatı gösterisiydi diyebilirim; biz keyif aldık açıkçası ama konuya pek hizmet ettiğini düşünmüyorum yani bu kadar önemli ve milyonların beklediği bir soruna çare niteliğinde bir sunum olduğunu düşünmüyorum maalesef; açıkçası, ben çok daha profesyonel ve teknik bir sunum dinlemek için Komisyona gelmiştim.
Erkan Bey'e de teşekkür ederiz. Sayın Genel Müdürüme özellikle teşekkür ederim; çok kapsamlı, detaylı, teknik ve bizi de aydınlatan bir sunum oldu ama tabii, biz sunumun içinde bu kanundaki eksiklikleri de gördük. Hakikaten yeni mağdurlar yaratan bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız; her ne kadar beklentilere bir nebze karşılık veriyor olsa da aslında yeni mağdurlar yaratıyor. Benden önce konuşan değerli milletvekillerinin teknik yorumlarına tamamen katılıyorum, tekrara düşmek istemem.
Bu arada, usul hakkında konuşurken de söylemiştim, bu konuda ısrarla haklarını savunan bu mağdurlara ve STK temsilcilerine de özel bir teşekkür etmek ve onları tebrik etmek isterim hakikaten; hak aramak hiç ayıp değil, itiraz etmek ayıp değil. Bize yakışan şekilde itiraz ettiğimiz takdirde vatandaş olarak elde edemeyeceğimiz hiçbir şey yoktur, milletin karşısında da hiçbir siyasi duramaz; bunun en önemli ve en özel örneğini şu anda biz burada yaşıyoruz. Senelerdir neredeyse sloganvari sözlerle bu hakkın karşısında olduğunu söyleyen siyasiler seçime üç gün kala -hem de nasıl da- bu hakkı iade edebileceklerini itiraf eder hâle geldiler; hepimiz bunu görüyoruz. "Çift maaşlı" dendi, "Ek maaş kimseye veremeyiz." dendi, "erken emeklilik" dendi ama bugün bunların hiçbiri hatırlanmıyor, hepsi unutuldu gitti. Biz bundan tabii ki memnunuz çünkü muhalefet partileri olarak, muhalefet partisinin siyasetçileri olarak EYT'yi sonuna kadar savunduk. Neden savunduk? Bu bir devlet sözüydü çünkü. "Devletin, verdiği sözü yerine getirmesi gerekir." prensibiyle biz bunu savunduk. Devletin verdiği sözü her gelen iktidarın, hükûmetin de yerine getirmesini...
(Uğultular)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, fazla uğultu var, tonunu biraz azaltabilirsek seviniriz; hatibi tam dinleyemiyoruz.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
"Devletin, sözünü yerine getirmesi" prensibiyle biz bu EYT meselesini sonuna kadar savunduk. Cenab-ı Allah devletimize güç versin, milletimize güç versin; tabii ki bir yük ama bu söz yerine getirilmeliydi. O bakımdan da emeği geçenlere tekrar teşekkür ederim.
STK temsilcileri demişken... Burada, bu Komisyonda çok önemli ve özel hizmetleri hep birlikte yapıyoruz -siyaset ve sivil toplum, hep birlikte yapıyoruz- ve ben STK temsilcilerinin burada olmalarından da çok büyük memnuniyet duyuyorum; seslerini daha da fazla duyurmalılar ve biz onlara daha da çok kulak vermeliyiz fakat abartılı siyasi övgüleri ve abartılı siyasi eleştirileri ben doğru bulmuyorum.
Sayın Başkanım, zatıalinizin de siyasi eleştirileri engelleme çabalarınız kadar aynı zamanda siyasi övgüleri de engelleme çabalarınızı görmek isterdim, bunu maalesef göremedim. Burada teknik bilgiler almak üzere değerli vatandaşlarımızı, sivil toplum kuruluşlarını davet ediyoruz, biz onların vekilleriyiz. Tabii ki onların sözleri çok kıymetli ama buradaki...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Genel anlamda ben uyarılarımı yaptım maddelere özel.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ama övgülerde pek yapılmadı, ona gerek yoktu.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Övgülerde sustunuz Başkanım ama.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok, yok, eleştiriler de oldu, övgüler de oldu, teşekkürler de oldu, her şey de oldu.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Evet, onu ayrıca söylemek istedim.
Bu arada Sayın Akbaşoğlu'nun 99'a atıfta bulunarak menfi bir eleştiri yapmasını da garipsedim, o zamanki irade sahipleri bugünkü ittifak ortaklarınız. Bunu yapmayı da çok doğru bulmadım açıkçası, bunu da ayrıca kayıtlara geçirmek isterim.
Evet, prim gün sayısı meselesi çok çok önemli Değerli Bakan Yardımcım, hakikaten bu konuda bize inanılmaz eleştiriler ve şikâyetler geliyor. Hakikaten arabasını, evini satıp da bu borcunu ödeyip şu anda büyük hayal kırıklığı yaşayan insanlar az değil, bunlara kulak verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ve diğer önemli bir mesele de hakikaten bu deprem mağdurları. 17 Ağustos 1999 depremi tarihî bir vaka, tarihî bir felaket. Deprem sırasında can havliyle sigortasını yapamayan pek çok vatandaşımız var veya bundan faydalanmış, sigorta yapmamış işverenler de var; bundan dolayı bir hafta, iki hafta, bir ay, iki ayla neredeyse bu fırsatı kaçıran insanlara bir hak verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bunun, dediğim gibi, bir sosyal yardım ya bir erken emeklilik olarak değil bir hak teslimi olarak görülmesini biz rica ediyoruz; bizim bu konudaki prensibimiz açıkçası bu şekilde insani bir bakış açısıyla ve nesillere varan bir ayrımcılığa varmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuya bizim İYİ Parti olarak olumlu baktığımızı en başta söylemiştim fakat bu teknik sıkıntılara kulak vermenizi ve kanun teklifinin Komisyon aşamasındayken daha geniş kitlelere de hitap edebilecek ve hayal kırıklıklarına uğratmayacak şekilde değiştirilmesini rica ediyorum.
Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim.