ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun çok değerli üyeleri ve Sayın Bakan Yardımcım ve kurumlarımızın çok değerli üyeleri; ben de geneli üzerinde kısaca birkaç kelime etmek istiyorum.

Usul ve Anayasa'ya aykırılık konusuyla açtık aslında Komisyonu, burada görüşlerimizi bildirdik. Ben de usul ve Anayasa'ya aykırılık konusunda bir sıkıntı olmadığı kanaatindeyim.

9'uncu maddeye gelince, 9'uncu maddenin tabii Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesinin sebebi, mükerrer duruma düşmesinin sebebi aslında köylerimize yapılacak olan çalışmanın bir an önce kanunlaşıp köyde, kırsal mahallede yaşayan insanlarımızın bundan bir an önce faydalanması.

Ben Erkan Bey'in... Bu geçen süre içinde ödemelerini yapanların kanunen de hak edeceklerini düşünüyorum. Belki onda, bu maddede bir düzenleme yapılabilir mi? Madde yürürlükten kaldırıldı ama...

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Yürürlük maddesi 1/1'den geçerli ya, dolayısıyla hiç sıkıntı yok onda.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Tamam.

Hayır, ödeyenler varsa bu arada diye geriye dönük bir şey yapılabilir...

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Yok, o kadar da... Alırlar, iade edilir.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Şimdi, ben, tabii, bu tali Komisyona da gittim, görüşmeleri Çevre Komisyonunda, tali Komisyonda da takip ettim. Özellikle ilk 3 maddeyle alakalı Çevre Komisyonunda ciddi tartışmalar oldu ama Sayın Bakan Yardımcımız, Birpınar Hocamız tartışmalara çok detaylı bir açıklama yaptı. Ben de o konuda kendisine teşekkür ediyorum. Bizim Komisyonumuzda da özellikle bu balast suyuyla alakalı, sintine kirleticileriyle alakalı çok detaylı bir açıklama yaptı ve bu 100 bin grostonun üstündekilerin neden düşürülmesi gerektiğini, aslında sadece orada bir şeyde ceza indirimine gidildiği konusunda kendisi çok detaylı açıklama yaptı.

2'nci madde üzerinde konuşma yapanlar, işte, özellikle deprem konusunda hassasiyetlerini dile getirdiler. E, tabii, biz de deprem bölgesi milletvekili olduğumuz için, gerçekten, bunların yapılırken iyi denetlenmesi sonucunda ben deniz dolgu alanlarının daha da azalacağı kanaatindeyim bu madde yasalaşırsa inşallah çünkü otopark yapmak için daha fazla denizi doldurmanız lazım. Bu konuda ben deniz dolgu alanlarının buradan daha az etkileneceği ve daha objektif olacağı kanaatindeyim. Aksi takdirde, bir park yapıyorsunuz, yanına bir de otopark yapmak için ayrıca denizi doldurmanız gerekiyor. Bu konunun düzenlenmesi bence iyi olacaktır. Tabii, denetleme zaten yasalarda, kanunlarda açık şekilde belli olmaktadır.

Metanet ağabeyin kendisi burada yok ama gıyabında konuşmak gibi olmasın, Gökçeada Belediye Başkanının gözaltına alınmasını eleştirdi. Belediyelerle alakalı bir genel değerlendirmede bulunacağım.

Behiç ağabey de söylerken, yine kanunun geneli üzerinde konuşurken emperyalist güçlerin kucağına düşmeyle alakalı ifadesini teessüfle karşılıyorum. Geçmiş dönemde belki birtakım şeyler yaşanmıştır ama emperyalist güçlerin kucağına düşen parti yetkililerinin her hafta birtakım büyükelçilere hesap vermesinden giderse daha iyi olacağını düşünüyorum.

Şimdi, belediyeler konusuna gelince, belediyelerde tabii şöyle bir durum var: Geçmiş dönemde işte bu atanan kayyumlar ve son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkında açılan soruşturmayla alakalı... Şimdi, geçmişte, 2015 yılında yaşadıklarımız çok fazla olmadı. Daha yedi sekiz senelik bir zaman zarfında şehirlerin nasıl çukurlarla bomba yuvası hâline getirildiğini, bunlar bu hâle getirilirken belediye imkânlarından nasıl faydalanıldığını ve 800'e yakın vatandaşımızı -güvenlik görevlimiz de var içinde tabii- nasıl şehit verdiğimizi gördük, yaşadık. Şimdi, bununla alakalı biz diyoruz ki artık bir daha, tekrardan, bunu, aynı tecrübeleri yaşamamızın bir anlamı yok. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir ve İçişleri Bakanlığının konuyla alakalı yetkileri vardır, belediyelere atanan kayyumlarda ve açılan soruşturmalarda bu yetkilerini hukuk çerçevesinde kullanması da en tabii hakkıdır. Bakın, İstanbul Büyükşehir Belediyesine açılan soruşturmada da yeni işe alınan 500'ün üzerindeki kişiden bazılarının terör örgütü üyesi, bazılarının terör örgütü destekçisi, bazılarının da "değer ailesi" dediğimiz ailelerin mensupları olduğu açıkça görülmektedir. Biz bu konuda da son derece destekliyoruz.

Tabii, kırsal mahallelerde üretimi artırmak için gerçekten birtakım ciddi düzenlemeler yapılması gerekiyor. Hani bunlar artık köy statüsünde değiller ama mahalle de değiller. Bunları tarımsal üretime tekrardan nasıl kazandırabiliriz, ona çok ciddi eğilmemiz gerektiği kanaatindeyim. Ben Meclisin önümüzdeki dönemlerde bu konuyu dikkatlice inceleyeceğine eminim ve "kırsal mahalle" dediğimiz... Çünkü biz İstanbul'a çok yakın bir il de olduğumuz için İstanbul'un birçok köyünde önceden ne kadar büyük tarımsal üretimin yapıldığını bizatihi biliyorduk. Teklifi veren sayın milletvekilimiz de İstanbul'da uzun süre belediye başkanlığı yaptığı için kendisi de çok iyi biliyor bunu.

Benim genelde söyleyeceklerim bunlar. Maddeler üzerine geldikçe yine detaylıca konuşuruz diye düşünüyorum.

Tekrar teşekkür ediyorum.