KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Elitaş, şimdi "2 milyon 250 bin" sayısı bir efsane olarak kaldı, "2 milyon 250 bin." dediniz ve neye göre böyle dediğinizi düşündük biz. Sonuç olarak, bu 5000 prim gün ödeme sayısı olunca daha fazla kişi emekli olur diye düşündük ama durumun öyle olmadığını gördük. 500 bin kamu emekçisi zaten emekli olmayacak, çok azı emekli olacak, göreceksiniz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Olabileceklerini söylüyoruz zaten.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama olmayacak Sayın Elitaş, bunu söylemenin bir anlamı yok yani yüzde 90-95-98'i emekli olmayacak, bunu biliyoruz. Düşün onları, kaldı 1 milyon 750 bin kişi. 1 Martta da emekli olabilecek sayıya baktığımızda sizin getirdiğiniz 5975'e göre, benim görüşüme göre en fazla 1 milyon 250 bin kişi emekli olacak 1 Martta.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Neye göre? Hangi hesaba göre söylüyorsun bunu?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Gelin, bu 2 milyon 250 bin rakamından vazgeçin, 1 Mart günü göreceksiniz, 1 milyon 250 bin kişiden daha fazla kişi emekli olmayacak, olamayacak sizin yüzünüzden. Bir de "EPT"liler yaratacaksınız -emeklilikte prime takılanlar- yani gidip borçlanan yurttaşlarımız arasında bir anket yapın -var anket şirketleriniz, size çalışıyorlar zaten hepsi, değil mi- sorun bakalım kaç güne göre borçlanmışlar. Hepsi 5000 güne göre borçlandı. Bir kadının 3 çocuğu varsa baktı, 1 çocuk bana yetiyorsa 5000 prim gününe göre, 1 çocuğuna borçlandı, 2 çocuğa yetiyorsa 2 çocuğuna borçlandı. Askerlik yapan bir kişi on sekiz ay askerlik yapmışsa bile onun ayına göre borçlanmasını yaptı veya yurt dışında hizmet veren yurttaşlarımız, çalışan yurttaşlarımız 5000 prim gününe göre borçlandılar. Şimdi, göreceksiniz, 1 milyon kişi borçlanmış ya, hepsi yeniden kuyruk olacaklar müdürlüklerin önünde, yeniden borçlanmaya çalışacaklar, yapılandırmaya çalışacaklar, eksik borçlandılarsa yapılandırmaya çalışacaklar. Yeni bir kriz yarattınız, bunu kabul edin.

Sayın Elitaş, bakın, bir de şunu yapmamız gerekiyor, artık bu yasadan geçti ama bütün siyaset kurumu olarak söylüyorum, bu yasada keşke yapabilsek: Şu aylık bağlama oranlarını ve refahtan emekliye verdiğimiz payı yükseltmezsek ne olacak biliyor musunuz? Bakın, ben gençlerle konuşuyorum burada, diyorlar ki: Biz 60-65 yaşında emekli olacağız, bu aylık bağlama oranlarıyla sefalet emekli maaşlarına mahkûm olacağız, kırk yıl sonra mezarda emeklilik noktasında kalacağız. İnsanların bu aylık bağlama oranlarına...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ortalama yaştaki yükselişe de bir bakın Sayın Paylan.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama refah payından aldıkları yüzde 30'a düşürülmüş payları yükseltmemiz lazım ki gelecekte iyi bir emekli maaşı alabileceklerinin umudunu sağlayabilelim.

Ben, burada, MHP'ye sesleniyorum, Sayın Kalaycı'ya da sesleniyorum. Şimdi, Sayın Kalaycı, siz de dillendirdiniz ve seçim bildirgenize de baktım, var, bu stajyer ve çırakların ilk giriş olarak sağlanması. Peki, size soruyorum: Niye bu teklife imza attınız? Madem seçim bildirgenizde var...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bu EYT; o ayrı, bu ayrı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır ama yapmayın, seçim bildirgenizde var "Stajyer ve çırakları işe ilk girişi olarak bildireceğiz." diye. Sonuç olarak ortaksınız yani bu bildirgeye imza atarken de stajyer ve çıkarları dışarıda bırakmış oldunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - O zaman "Hayır." deyin siz, madem...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, biz önerge veriyoruz, şimdi stajyer ve çırakların işe ilk girişinin sayılması için önerge veriyoruz. MHP de seçim bildirgesine koymuş, "Stajyer ve çırakların işe girişleri emeklilikte sayılsın." bildirgesine koymuş Sayın Bahçeli'nin fotoğrafıyla birlikte. O açıdan, MHP'nin bu önergeye böyle eksiklikle imza atmasına ben şaşırdığımı açıkça söyleyeyim ve umarım ki kendileri bir önerge verirler bu anlamda. Seçim bildirgenize uygun olarak bir önerge verirsiniz, yoksa seçimde size de hesap sorar yurttaşlarımız, bunu bilin, "Seçim bildirgenizde böyleydi, niye bu eksik teklife imza attınız?" diye size hesap sorarlar.

Bakın, Sayın Elitaş, bir de şu var: Zorunlu emeklilik diye bir durum var, siz de söylediniz. Burada zorunlu emekliliğe ayrılan memurlar da var. Belki işçileri kurtarıyoruz ama...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Burada yok herhâlde.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Var, var yani özelleştirmeden geri gelen memurlar var. Bakın, şöyle: Maaşlarına zam, işlerine son yapmış oluyoruz. Kadro veriyoruz ama bir bakıyoruz, aynı anda emekli ediyoruz. Bunları çözmemiz lazım. Bunların üzerinde çalışalım, gerekiyorsa burada önergeyle düzeltelim, gerekiyorsa Genel Kurulda düzeltelim diye rica ediyorum, öneriyorum.

Son olarak şunu söyleyeceğim Sayın Elitaş: Bakın, deprem mağdurlarından bahsettik, az önce Sayın Kalaycı da söyledi yani vicdansızlıkla suçladı beni ama o günleri çok iyi hatırlıyorum. 17 Ağustos 1999'da deprem oldu ve ben kurtarma çalışmaları için bir ay gittim. 22 Ağustosta Bakanlar Kurulu toplandı, beş gün sonra ve maalesef IMF'nin baskısıyla DSP-MHP-ANAP iktidarı bu SGK yasasını gündemine aldı ve beş gün sonra da Meclise sevk etti 28 Ağustosta.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, birkaç cümleyle tamamlayın rica ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Komisyonda görüşüldü daha cesetler orada enkaz altından çıkarılırken, sonra Genel Kurulda görüşüldü ve o sırada İzmit'te, Marmara'da bir kaos vardı arkadaşlar, düşünün, daha cesetler enkazın altındayken. Bunu da gündeme alıp mutlaka 31 Aralık 1999 yapmamız gerekir diye düşünüyorum. Bütün bunları düzeltelim ki doğru düzgün bir yasa yapmış olalım. Bir daha mağduriyet yaratmayalım, "EPT"liler yaratmayalım, deprem mağdurları yaratmayalım diyorum.

Sağ olun.