AYHAN BARUT (Adana) - Evet, Başkanım, planlama, planlı üretim için izin alma gibi maddeleri görüşüyoruz. Burada, esasında kastedilen amaç nedir? Bu maddenin biraz muğlak ve belirsiz konularının açığa kavuşturulması gerekiyor. Anayasa ve özellikle yasaları güvence altına alan hakları çiğnemeyelim diye düşünüyoruz ve bunu yaparken de burada hedeflenen amaca ulaşmak için Bakanlığın, biraz önce de konuşmamda söylediğim gibi, alt yapısı yeterli mi, ziraat mühendislerinden teknisyenlerine kadar yeterli bir personel var mıdır ya da göstermelik bir adım mı atılmıştır, bu söz edilen amaç nasıl gerçekleştirilecektir, eğer çok uluslu bir şirketin dayattığı bir ürün için üretim zorunluysa burada nasıl bir tavır alınacak, bu yanlışa geçit mi verilecek? Yani bildiğimiz kadarıyla, esasında, dünyada bu düzeyde çiftçilerin ne ekeceklerini planlayan bir ülkenin olmadığını biliyoruz. Şüphesiz planlama yararlıdır ama "İşte, biz dünyada ilk oluyoruz, daha ne istiyorsunuz?" diye düşünülebilir ama şöyle olursa, anlatacağım şekilde, daha faydalı olur: Çiftçinin ne ekeceğine bürokratların karar vermesi uygulanabilir ve iyi bir sonuç verecek bir anlayış değil. Yani özetle, planlama teşvik edici, caydırıcı önlemler, teşvikler ve kısıtlamalarla akıllıca yapılabilir diye düşünüyoruz. Eşitliğe dayanılan, dayanmaya önem verecek bir sistem içerisinde olmalıdır diyoruz. Böyle bir sistemde planlama aşağıdan yukarıya doğru yapılmalıdır diyoruz. Yani yukarıdan aşağıya değil de aşağıdan yukarıya yapılmalıdır diyoruz. Çiftçi, bazen zorunlu oluyor, ürününü ekeceği zaman iklim koşullarından dolayı başka bir ürün ekmeye karar veriyor. Ne yapacaksınız ona yani? O zaman "Buğday ekmeyin." dediğiniz yerde adamın buğday ekme zorunluluğu varsa bunu nasıl elinden alacaksınız? Yani, biraz, burada dayatmanın olduğunu hissediyoruz. Tarım bir zamanlama işidir. Özellikle çiftçi, biraz önce de söylediğim gibi, belli bir ürünü ekmeyi planlarken başka bir engelle karşı karşıya kalmamalıdır. Zaten, örneğin, Çukurova'da iki yıl üst üste pamuk ekildiği zaman iki yıldan sonra bir destekleme primi, yağlı tohumlarda uygulanan bir primden verilmiyor. İşte, bunun gibi sıkıntıları yaşarken üzerine böyle bir sıkıntının olması, bu anlamda, bu çiftçileri, tarımı biraz sıkıntıya koyacaktır diye düşünüyorum. Bu, daha da geliştirilebilir, ayağı yere basan uygun bir kanunla yeniden içerisine düzeltmelerle, yeniden revize edilebilir diye düşünüyorum Başkanım.