| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz ile 203 Milletvekilinin; Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4972) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 08 .03.2023 |
AYHAN BARUT (Adana) - Evet, Sayın Başkan, Anayasa'nın Üçüncü Bölümü'nün 45'inci maddesi aynen şöyledir: "Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını önlemek, tarımsal üretim planlamasını ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi arttırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır. Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır." Ya, şimdi soruyorum: Yani devlet burada, bu Anayasa'mızda var bu, Üçüncü Bölüm işte 45'inci maddede var. Şimdi, özel şirketlere ne gerek var yani? Şimdi, şöyle: Biz niye oraya yönlendiriyoruz çiftçiyi? Zaten bir dönem aslında bunu, şeker şirketleri sözleşmeli üretimi yapıyorlardı ama bu münavebe ve toprak değişikliği için yapılıyordu, o dönem belki uygun görülüyordu ama son dönemlerde bu sözleşmeli üretimi özel şirketlerin, yerli veya yabancı çok uluslu şirketlerin kontrolüne geçti. Burada bir sözleşmeli üretim dayatması var, bunun da sakıncaları var. Bana göre, ülkemizde dünyanın en sahipsiz kesim çiftçi. Şimdi -arkadaşlarımız anlattı- çiftçi bir sözleşmeli üretim modeline girdiği zaman ne ilacı ne tohumu ne gübreyi seçemiyor yani onların inisiyatifleri doğrultusunda bunu kullanıyor, fiyata da müdahale edemiyor. Zaten çiftçinin hiçbir şeye müdahale etme hakkı da yok, gücü de yok; hakkı var, en hakkı olan o ama hiçbir gücü yok. Kim ne yazarsa, kim ne verirse o fiyata razı geliyor, şirket ne isterse onu yapıyor.
Bakın arkadaşlar, hep illerden örnek verildi, Adana'da yoğun bir şekilde buğday ile soyada sözleşmeli üretim yapılıyor. Sözleşmeli üretimin akabinde firma ne fiyat uygun görürse, hangi gübreyi, hangi ilacı uygun görürse onu atıyor; seçme iradesi kalmamış. Sonra, günün koşullarında, fiyat bir önceki sene yüksekken belki aralarında niza çıkmıyor ama fiyat düştüğü zaman mutlak surette o büyük firmanın ya da çok uluslu şirketin lehine dönüyor. Şimdi siz diyeceksiniz ki: "Ara buluculuk sistemi getirdik." Ya, çiftçinin ara buluculuk sistemine gitmeye ya da çiftçinin mahkeme açmaya gücü yok. Mahkeme açmaya niyetleniyor ama sonradan açamıyor, gücü yok, efendime söyleyeyim, kamuoyu yok. Yani şunu söylemek istiyorum: Çiftçi o davayı açsa da kaybedeceğini bildiği için açamıyor, elinde yeterli done, bilgi, belge ortaya koyamıyor. Yazmış yabancı şirketler ya da yerli büyük firmalar; a dan z'ye, beşikten mezara kadar olan bütün alanlarını madde altına almış. Çiftçi nereden itiraz ederse diyor ki: "Ben sana bunu söylemiştim zaten. Bak, şu maddede var, bu burada var." Çiftçi ya dava açmıyor ya da sonuç itibarıyla bu davalarının hepsini kaybediyor.
Yani bu sözleşmeli üretim ısrarını da ben anlamıyorum, niye ülkemiz ya da Tarım Bakanlığı bunda ısrar ediyor? Bu anlaşılacak bir şey değil. "Ödenecek tazminat var." deniliyor değil mi? Yani şirket ürünü almadı, çiftçinin malı çürüdü, işte ara bulucu şu bu, bir şey konulmuş; çürürse yüzde 20'den az, yüzde 50'den fazla tazminat tazmin edilemez. Ya, adamın malı diyelim ki 100 bin lira, sen en fazla yüzde 50'sini ödüyorsun, 50 bin lira. 50 bin lirayı ne yapacak? Belki de onu o sözleşmeli yapmasaydı, bir başka alıcıya ya da bu malı talep eden firmaya 100 bin liraya satacaktı. Dolayısıyla çiftçinin elini kolunu bağlamayalım burada. Yani bu "sözleşmeli üretim" "sözleşmeli üretim" diye... Güçlü şirketler sürekli bu işlerden kârlı çıkıyor, çiftçi zararlı çıkar. Yani tam tersine, bizim bunları Bakanlık olarak, devlet olarak "Hayır kardeşim..." Burada hiç değilse çiftçinin bir pozitif ayrımcılığa ihtiyacı var; korunmaya, kollanmaya ihtiyacı var. Çiftçi özel sektörün acımasız rekabetinin arasında kayboluyor. Yani bunu koruyacağımız yerde -Anayasa da böyle hükmediyor- biz geliyoruz burada, "Acaba sözleşmeli üretim yapsın mı, yapmasın mı?" Bu doğru değil, bence bunun bu tekliften de bana göre tamamen çıkarılması lazım Sayın Başkanım.
Teşekkür ederim.