KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Cemal Bey, şimdi, bu yasanın ilk imzacısı sizsiniz. Şimdi, burada şunu öneriyorsunuz: Yalnızca Bakanlardan oluşan ve Strateji ve Bütçe Başkanından oluşan bir yönetim kurulu öneriyorsunuz. Buna itirazımız var. Elbette Bakanlarımız da olmalı, olabilir, buna hiçbir itirazımız yok ama zaten yalnızca bu işi siyaset uhdesinde bırakmak yüzünden bu hâle geldik. Yani bu imar meselelerini yalnızca siyasetçilere bıraktığımız için bu hâle geldik.

Mesela, Amerika'daki düzeni size söyleyeyim: İmar konusunda bir üst kurul vardır, orada siyasi etki yoktur yani bir yere bir imar faaliyeti mi yapılacak, diyelim ki 10 katlı imar mı verilecek, buraya asla siyasetçi etki edemez. Üst kurul vardır bu konuda, jeoloji raporları mutlaka alınır, jeoloji odaları birliğinden raporlar çıkar, şu çıkar, bu çıkar; mesela "Burada alüvyal toprak vardır, burada 2 kattan fazla imar yapamazsınız." denir ve orada siyasetçiye söz asla düşmez. Gidin Batı Kaliforniya'ya, San Francisco depremi bekleniyor, 2 kattan fazla bina yapamazsınız asla, mümkün değildir. Ama 10 katlı mı bina yapmak istiyorsunuz? Fore kazık -60 metre de mi, 80 metrede mi sert zemini buluyorsan oraya- çakmadan o binayı yaptırmazlar ve o da "downtown" denilen belli bir merkezde yapılır. Yani "downtown" oluşur, orada da o depreme göre en güvenilir şekilde nasıl yapılması gerekiyorsa regülasyonlar çok açıktır.

Yani ben buradaki afet fonu mantığı içinde söylemiyorum, genel anlamda siyasetin uhdesinden bunu çıkarmamız lazım. Şimdi, biz yerelleşmeyi savunuyoruz ama şu noktada savunmuyoruz: Belediye meclisleri rant meclislerine dönmüş durumda. Bakıyorsunuz, bir encümen olmak için herkes kavga veriyor. Niye? Rant kararları orada alınıyor. "Benim tarlama imar getir, şuraya imar çıkar, buraya imar çıkar." Dere yatağı mı, şu mu, bu mu bakmadan maalesef orada -bazen yolsuzluklara da karışarak- bu imar kararları alınıyor. Bu konuda artık mutlaka Bayındırlık ve İskân Bakanlığı artık kalmadı, ayrı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. Bayındırlık Bakanlığında zamanında çok daha iyiydi belki, biz "yerelleşme" dedik, bütün yetkiyi yerellere verdik ama imar kararlarının alınmasında bir üst kurul olması lazım illerde, merkezde ve burada bilimin ışığında bunu yürütmemiz lazım yani Jeoloji Mühendisleri Odası, TMMOB -Türkiye Mühendisve Mimar Odaları Birliği- Şehir Plancıları Odasının mihmandarlığında yapılması lazım.

Bu açıdan da bu kurula -hani "bu fon yönetimi" diyoruz ya- mesela Şehir Plancıları Odasını da katalım diyorum bir sivil toplum kuruluşu olarak, Jeoloji Mühendisleri Odasını da katalım diyorum yönetim kuruluna, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini de katalım. Bundan çekinmeyelim, onların da bilimin de ışığında yürüyelim ve yerel yönetimlere de... Ben bir kanun düzenleme öneriyorum: Bütün illerde bir üst kurul belirleyelim, ancak bu üst kurulun onay verdiği yerde imar çıkarılabilsin, onay verdiği yerde katlı imar çıkarılabilsin, imar artışları yapılabilsin. Bilim insanlarından oluşan bir üst kurul yaratalım, böylece siyasetin uhdesinden çıkaralım. Bir vatandaşımız Çevre Bakanlığına gelip "Ya, şuraya imar çıkarır mısınız?" diyemesin, demesin. Belediye meclisine gidip, şuraya gidip "Bana imar çıkarılsın." diyemesin, demesin arkadaşlar. Yani siyasetin uhdesinden bunu çıkarmamız gerekiyor, bu konuda iddiamız var ve bir üst kurul kurulması yönünde de gerçekten bir yasa çıkarılması... Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kurduk değil mi? Siyasileşti, bu ayrı.

SALİH CORA (Trabzon) - Bu kanunla bir ilgisi yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sermaye Piyasası Kurulu kurduk, değil mi? Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu kurduk, değil mi? Niye kurduk? 2001 krizi yaşandığı için kurduk, değil mi? BDDK'yi bunun için kurduk. Gelin, mademki böyle bir deprem yaşadık, bu konuda hem merkezde hem yerellerde üst kurullar kuralım ve onların uhdesinde bu işleri götürelim; bu fona da mutlaka bu meslek örgütlerini ve sivil toplum kuruluşlarını katalım derim.

SALİH CORA (Trabzon) - Bu kanunla ilgisi yok ama olabilir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani, şimdi, kanun eksik olduğu için bunları söylüyoruz Sayın Cora. Kanun zaten deveyi tanımlıyoruz, devenin bacağını anlatıyoruz, biz devenin bütününü görmek istiyoruz yani.

SALİH CORA (Trabzon) - Olabilir ama başka bir kanunla çalışılır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, onu yapalım diyorum zaten.