KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Mustafa Elitaş az önce -siz rakam açıklamadınız ama- Meclis Genel Kurulunda "Maliyetin 100 milyar doları geçeceğini düşünüyoruz." dedi. Yani "Bu depremin maliyetinin 100 milyar doları geçeceğini düşünüyoruz." dedi; korkunç bir maliyet bu. Şimdi, bu deprem fonu da eğer ki görülen çerçevede olacaksa hani bağışlarla, şunlarla, bunlarla, Dünya Bankasından gelecek 1 milyar dolar, Avrupa Birliğinden gelecek 1,5 milyar dolar, artı "bağışlar" dediniz, birkaç yüz milyon doları geçeceğini zannetmiyorum. Birkaç milyar dolarlık bir fon olacaktır. Yani 100 milyar dolarlık maliyetin yüzde 3'ünü...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - 5 milyar dolar gibi...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, en fazla yüzde 3'ünü veya yüzde 5'ini karşılayabilecek. Yani o açıdan, dar baktığınızı söylüyorum. Depremden sonra Meclis çok daha bütünlüklü bakmalıydı, bu 100 milyar dolar maliyetin bütününü karşılamak üzere bir yol haritası çizmeliydi. Yani az önce de hani devenin kulağını gösterdik, Gelir İdaresi Başkanımız dedi ki: "Efendim, sermayeden 100 milyar liralık vergi istisnasından vazgeçiyoruz, onlardan 100 milyar lira vergi alacağız." E, o da 5 milyar dolar, etti 10 milyar dolar. Yani şunu söyleyeceğim: Biz böyle mi yürüyeceğiz? İşte bir adım daha atacağız, 5 milyar dolar daha bulacağız, oradan 3 milyar dolar bulacağız; enflasyon yaratacağız, vatandaşın sırtına vergi yükleyeceğiz; böyle bakmamalıydık. Bizim önerimiz şuydu arkadaşlar: Bir deprem bütçesi yapalım. Yani Meclis gelsin buraya, iktidar bu işin maliyetini ortaya koysun "Kardeşim, giderler şunlar, şunlar, şunlar. Bunun karşılığında da bunun finansmanı için yurt dışından şu kadar borçlanacağız, şu vergileri koyacağız, zenginlerden yoksullara şu vergileri alacağız." diye bir deprem bütçesi yapmalıydık ve aynı zamanda da bir daha depremin olmaması için alınabilecek yasal tedbirler alırdık veya vatandaşın sırtına yüklenecek o yüzde 40'ı kimlerden alacağız? "Garip gurebadan almayacağız." diye yasal düzenlemeleri yapmalıydık. O açıdan söylüyorum Cemal Bey, bu, yalnızca işin bir ayağı ama diğer ayaklarını ihmal ettiğimiz sürece maalesef bu noktada eksik yürümüş oluyoruz.