KOMİSYON KONUŞMASI

İFFET POLAT (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekillerimiz, kıymetli Bakan Yardımcılarımız, kamu kurum ve kuruluşlarının değerli bürokratları, değerli Komisyon çalışanlarımız ve basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

6 Şubat Kahramanmaraş Pazarcık merkezli depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum, milletimize başsağlığı diliyorum.

İlk imza sahibi olarak huzurunuza getirdiğimiz kanun teklifi, yürürlük ve yürütme maddesiyle 24 maddeden oluşmaktadır. Kanun teklif paketimiz, büyük çoğunlukla, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görev sahasında yer alan düzenlemeleri ihtiva etmektedir. Teklifte yapılması öngörülen değişikliklerle OSB'lerde yapılacak sanayi yatırımlarının hızlandırılması için OSB planlama, kuruluş ve kamulaştırma süreçlerinin hızlandırılması amaçlanmaktadır.

Ayrıca, enerji sektöründe uygulanan mevzuatta günün ve piyasa koşullarının değişmesiyle ilgili mevzuatın daha etkin ve verimli uygulanabilmesi amaç ve nedenleriyle bazı kanunlarda değişiklik yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda hazırlanan ve şu an Komisyonumuz gündeminde yer alan kanun teklif metni ve düzenlemeleri hakkında sizleri kısaca bilgilendirmek istiyorum.

Ülkemiz sanayisinin gelişmesinde büyük öneme sahip olan organize sanayi bölgeleri uygulamalarına planlı kalkınma dönemine girildikten sonra 1960 yıllarında başlanmıştır. OSB'ler, ortak idari, teknik ve altyapı hizmetleri sunarak sanayi işletmelerinin bir arada faaliyet göstermesine zemin hazırlayan bölgelerdir. Organize sanayi bölgeleri, Türk sanayisinin gelişmesi, modernize olması ve dışa açılması yönünden geçmiş olduğumuz altmış yıllık süreçte büyük görev üstlenmiştir. Türkiye'de ilk defa Bursa ilimizde başlayan OSB uygulamaları, bugün gelinen noktada her ilimize yayılmış olup Türk sanayisinin düzenli büyümesi ve gelişmesini sağlamıştır. Sürdürülebilir kalkınma için üretime, ihracata ve teknolojiye destek veren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, sanayi yatırımlarının planlı bir şekilde gerçekleştirilmesine imkân sağlamak suretiyle ülkemizin kalkınmasına ciddi katkılar sağlayan OSB uygulamalarına ağırlık vermektedir. 2002 yılı sonrasında uygun yatırım ortamının oluşması için gerekli olan ekonomik istikrarın sağlanması ve yatırım maliyetleri, ham madde, pazar ve altyapı gibi diğer piyasa koşullarının iyileştirilmesi gerçekleştirilmiştir. Bahsi geçen koşullardaki iyileştirmeler, OSB'lerin yaygınlaştırılması ve desteklenmesi yoluyla sağlanmıştır. OSB'lerin özellikle son yirmi yılda giderek artan desteklerle sayı ve nitelikleri ciddi boyutlarda artırılmış, böylelikle sanayi yatırımlarının ivmelenmesi sağlanmıştır. Ülkemizde sanayinin gelişmesine büyük katkı sağlayan, geri kalmış bölgelerin kalkınmalarını teşvik ederek sanayi yatırımlarını bu bölgelere çekmeyi hedefleyen organize sanayi bölgeleri uygulamalarına düşük faizli, uzun vadeli krediler verilmekte ve sanayicilerin kuracakları tesislerin yer alacağı altyapısı tamamlanmış sanayi parselleri hazırlanmaktadır.

Bilindiği üzere, sanayi tesislerinin kuruluşu, arazi satın alımı, altyapı inşaatı, fabrika kurulması, ham madde ve iş gücü ihtiyacı gibi büyük maliyetler getirmektedir. Her türlü sosyal donatı alanlarını içeren OSB'ler içerisinde yer alan sanayicilerimize sunulan altyapı ve sanayi destek hizmetleri, üretim girdi maliyetlerinin önemli ölçüde düşmesini sağlamıştır. OSB'de üretim faaliyetlerinin verimli bir şekilde yürütülmesi için gerekli olan Tek Durak Ofis hizmetlerinin ruhsat, izin, abonelik gibi düşük maliyetle ve hızlı şekilde verilmesi bürokratik engellerin azaltılmasını da sağlamaktadır. OSB'lerde yer alan firmalar emlak vergisi, damga vergisi, bina inşaat harcı ve yapı kullanma izni gibi harç ve vergilerden muaf olup yapı denetim kuruluşlarına ödenecek hizmet bedelinde indirimlerden faydalanmaktadırlar. Ayrıca, yatırımlarında bir alt bölge desteğinden ve indirimli arsa tahsisi desteğinden yararlanabilmektedirler.

Türkiye'de 1962-2002 yılları boyunca OSB'lerde mevcut parsel sayısı 30 bin civarındayken 2002 yılı sonrasında parsel sayısı yaklaşık 3 kat artırılarak 82 bin parsele ulaşmıştır. Tahsisi yapılan parsel sayısı 22 binden 68 bine ulaşarak 3 katına, üretimde bulunan parsel sayısı 11 bin parselden 57.600 parsele yükselerek 5 katına çıkarılmıştır.

Bugün itibarıyla, sicil verilerek tüzel kişilik kazanan OSB sayısı 353'e ulaşmıştır. Bu OSB'lerden 264 adedi faaliyette olup 89 adedindeyse proje, kamulaştırma ve inşaat faaliyetleri devam etmektedir. Faal olan OSB'lerde üretimde olan 57.600 parselde ise yaklaşık 2,5 milyon kişiye iş imkânı sağlanmıştır. OSB'lerdeki boş parsellerin tahsisinin yapılarak inşaatlarının tamamlanmasıyla bu sayı 3 milyon kişiye ulaşacaktır. Ülkemizde sanayi sektöründe çalışan istihdamın yaklaşık yüzde 40'ı organize sanayi bölgelerinde çalışmaktadır.

İhracat gerçekleştiren 244 OSB'de OSB başına ortalama 252 milyon dolar ihracat gerçekleşmektedir. OSB'lerimizde ihracat yapan yaklaşık 10 bin işletmenin gerçekleştirdiği 65 milyar dolarlık ihracat ülkemizde yapılan toplam sanayi ihracatının yüzde 43'lük kısmına denk gelmektedir.

2023 yılında büyümek ve kapasitesini artırmak isteyen sanayicilerimiz için OSB uygulamalarına yönelik istikrarlı devlet desteğinin sağlanmasına devam edilecektir. Bu doğrultuda çalışmalarımız hızla devam etmekte, 26 ilde bulunan OSB'ler için 11.395 hektar büyüklüğünde 33 adet yeni projeyle 37 ilde 18.717 hektar büyüklüğünde 62 OSB'de ilave alan ve yer seçimi çalışmaları devam etmektedir.

OSB'lerde sanayicilerimize sunulan altyapı hizmetlerinin yanı sıra günümüz gerekliliklerine uygun olarak üretim teknolojilerinin geliştirilmesi, uygun yenilikçi ortamın sağlanması hedeflenmektedir.

On Birinci Kalkınma Planı'nda OSB'lerde firmalara iş geliştirme, kamu destekleri, proje hazırlama, üniversiteyle iş birliği, yalın üretim, verimli teknoloji yönetimi, kümelenme ve dijitalleşme konularında destek verecek yenilik merkezleri kurulması, 2023 Sanayi Strateji Belgesi'nde OSB'lerde kurulacak olan yenilikçilik merkezlerimizle KOBİ'lerin yenilikçilik ve teknoloji geliştirmede etkin rol oynamasının sağlanması hedeflenmiştir. OSB'lerde teknoloji kullanımının iyileştirilmesine yönelik Model Geliştirme Projesi kapsamında Manisa, Çerkezköy, Başkent, Yalova OSB'lerimizde yenilik merkezlerimizin kurulum çalışmaları tamamlanmış, uygulama çalışmalarına devam edilmektedir.

Öte yandan, OSB'lerimizin yeşil OSB'lere dönüşümünü hızlandıracak yeşil altyapı yatırımlarını desteklemek için OSB Projesi kapsamında ülkemizde seçilen organize sanayi bölgelerinin verimliliğini ve çevresel sürdürülebilirliğini artırmak amacıyla OSB uygulamalarımızın finansmanı için Dünya Bankasından projenin toplam bütçesi 300 milyon dolar ve proje süresi beş yıl olarak belirlenen kredi desteği sağlanmıştır. Proje kapsamında, OSB temel altyapısının desteklenmesi, OSB'lerde yenilikçi yeşil altyapı yatırımlarının desteklenmesi hedeflenmektedir. Yeşil OSB vizyonu doğrultusunda başlattığımız Dünya Bankası finansmanlı Türkiye OSB Projesi kapsamında OSB'lerin verimliliğini, çevresel sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü artırmayı amaçlıyoruz. Proje kapsamında yeşil yaklaşımları içeren altyapı yatırımları, atık su arıtma tesisleri, "yeşil altyapı yatırımları" olarak gördüğümüz atık suların arıtılarak yeniden kullanımını hedefleyen atık su veri kazanım tesisleri, güneş enerjisi santralleri, biyogaz tesisleri gibi tesislerin yapımı desteklenecektir. Bu projelerin tümüyle hayata geçmesiyle birlikte yaklaşık 29 milyon metreküp atık suyun arıtılması, 28 bin megavatsaat enerji tasarrufu; 6,6 milyon metreküp su tasarrufu ve 18 bin metrikton karbondioksit salımı azaltımı gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda, 1'inci paketteki 26 proje toplam 125 milyon euro ve 2'nci paketteki 26 proje ise 99 milyon euroluk bütçeyle desteklenecektir.

İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak, sanayi sektöründe yeşil dönüşümü gerçekleştirmek için dünyada sanayi alanlarında gerçekleştirilen üretim süreçlerinin de dönüştürülmesi elzemdir. Dünyada Güney Kore ve Vietnam gibi birçok ülke sanayi alanlarının endüstriyel parklara dönüşümünü gerçekleştirmek için politikalar üretmekte ve uygulamaktadır. Türkiye'deki OSB'lerimizde bu dönüşümü gerçekleştirmek için yeşil OSB sertifikasyon sistemi kurulmasını amaçladık. Bu sistem kapsamında ön kriterlerle 4 ana başlık olan ekonomik, çevre, sosyal ve yönetimsel açıdan performans göstergeleri belirlenmiştir. 2023 yılının ilk çeyreğinde başvurular alınmaya başlamıştır. Türk Standartları Enstitüsü tarafından OSB'ler bu ön kriterlerle, performans göstergelerine bağlı olarak değerlendirilecek ve sertifikalandırılacaktır. Bu sertifikalandırma süreci günlük esaslı olup bu sürece dâhil olan OSB'lerin üretim, istihdam, kaynak tüketmeleri gibi konularda performansları izlenecektir. Bu dönüşümü sağlayan OSB'ler için kredilendirmede öncelik tanımlanması öngörülmektedir.

Bilindiği üzere, ilk OSB'nin kuruluşundan OSB Kanunu'nun 15/4/2000 tarihinde yürürlüğe girmesine kadar olan süreçte OSB'ler hakkında kalkınma planları ile çeşitli kanun ve yönetmeliklerde düzenlemeler yapılmıştır. OSB'lerin tüzel kişiliğinin olmaması başta olmak üzere pek çok hukuki sorunun aşılabilmesi için yapılan uzun çalışmaların sonucunda hazırlanan Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'yla OSB'ler tüzel kişiliğe kavuşturulmuş, OSB'lerin kuruluş, yapım ve işletilme esasları ile gelir gider, arsa tahsisi gibi konular da düzenlenmiştir. Bu kanunun uygulanması sürecinde OSB'lerden ve sanayicilerden gelen talepler doğrultusunda 1/7/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7033 sayılı Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile OSB Kanunu'nda da esaslı değişiklikler yapılmıştır. Bu kanun kapsamında, sanayicinin mali yüklerinin azaltılması ve sanayiciye yönelik ilave teşviklerin getirilmesinin yanında, nitelikli eleman yetiştirilmesine yönelik teşvikler ön plana çıkmaktadır.

Bu kanunla OSB'ler hakkında yapılan öne çıkan değişiklikler şunlardır: Endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ve sanayi sitelerinde yer alan binaların emlak vergisinden muaf olması sağlanarak planlı sanayi alanları için emlak vergisi kaldırılmıştır. Harçlar Kanunu ve Damga Vergisi Kanunu'nda yapılan düzenlemelerle planlı sanayi alanlarında damga vergisi ve harçlar kaldırılmıştır. Yapı Denetim Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle sanayi sitelerinde yapı denetim hizmet bedellerinde indirim sağlanmıştır. Ayrıca, OSB Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle OSB'lerin tüm projeleri için kredi ve kredi faiz desteği verilmesine imkân sağlanmıştır. Organize sanayi bölgelerinin faaliyetleri için gerekli olan Bakanlıkça uygun görülecek projelerin tamamına kadar olan kısmının desteklenmesi, ayrıca, OSB'lerde iç ve dış kaynaklardan kullanılacak krediler için Bakanlıkça belirlenecek miktarlarda kredi faiz desteği verilmesi hususları Bakanlığın görevleri arasına dâhil edilmiştir.

2017 yılında hayata geçen Üretim Reform Paketi'yle yatırımcılar için daha cazip gelen OSB'ler hakkında 7033 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra yaklaşık altı yıllık uygulama sürecinde OSB tüzel kişilikleri ile OSB katılımcılarından gelen talepler değerlendirilmiş ve şu anki kanun teklifimiz hazırlanmıştır. Hazırlanan düzenleme kapsamında OSB Kanunu'yla alakalı 7 madde bulunmaktadır. Teklifle OSB Kanunu'nda "yeşil OSB" tanımı yapılarak OSB'lerin Bakanlıkça belirlenen kriterler çerçevesinde TSİ tarafından sertifikalandırılması düzenlenmektedir. Böylece, OSB'lerimizin yeşil OSB'lere dönüşümünü hızlandıracak, yeşil altyapı yatırımlarını destekleyecek, orta ve uzun vadede OSB'lerin yeşil ekonomiye entegrasyonunu sağlayacak yeni yatırımlar için bir cazibe merkezi hâline gelmesi hedeflenmektedir. Yine, yeşil OSB olmak üzere hazırlanan projelerin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca kredilendirilmesine ve öncelikli olarak değerlendirilmesine imkân tanınmaktadır.

Teklifte yer alan düzenlemeyle, OSB kuruluş ve genişleme süreçlerinin hızlandırılması için yürürlükteki imar planlarında sanayi olarak belirlenen alanların planı onaylayan idarenin görüşünün alınması ve imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etüt yapılması kaydıyla, OSB yer seçimi işlemi yapılmadan OSB alanı olarak kesinleştirilmesine imkân tanınmaktadır. Uygulamada OSB yer seçimi işlemi yaklaşık sekiz ila on iki ay sürmekte ve bu nedenle sanayicinin ortak altyapı ve arıtma gibi OSB imkânlarına erişmesi gecikmektedir. Yapılması öngörülen değişiklikle, hâlihazırda planda sanayi olarak belirlenmiş alanlar içinde yeniden yer seçimi yapılmasına esasen gerek olmadığından şeklen gerçekleştirilen yer seçimi işlemi kaldırılmakta ve sanayi imar alanlarının yer seçimi yapılmadan jeolojik ve jeoteknik etüt yapılarak hızlı bir şekilde OSB'ye dâhil edilmesine ve OSB alanı olarak belirlenmesine imkân sağlanmaktadır.

Bir diğer husus, OSB olarak belirlenen alanda yatırım yapma taahhüdünde bulunan maliklerin taşınmazlarının OSB tarafından uygun görülmesi hâlinde kamulaştırılmamasıdır. Hâlihazırda, OSB içinde kalan özel mülkiyetteki alanlar yatırım yapma taahhüdünde bulunanlara tahsis edilmektedir. Malik yatırım taahhüdünde bulunursa kamulaştırma işlemi yapılmasına gerek kalmamakla birlikte, yönetmelikte belirlenen tahsis süreleri içerisinde malikin yatırım taahhüdünü yerine getirmemesi hâlinde süre sonunda söz konusu taşınmazın kamulaştırılması düzenlenmektedir.

OSB Kanunu'nda OSB tüzel kişiliklerinin özel hukuk tüzel kişiliğini haiz olduğu düzenlenmiştir. Kamusal yetkileri haiz olmasıyla ilgili mevzuatta tanımlanan tüzel kişilik türlerine girmemesi nedeniyle "sui generis" olarak tanımlanan OSB tüzel kişiliğin nasıl kurulacağının yanında kimlerin yer alabileceği OSB Kanunu'nda belirlenmiştir. Sanayi odaları zorunlu olmakla birlikte, valilik, il özel idareleri, yatırım izleme koordinasyon başkanlıkları, belediyeler kurucular arasında yer alabilmektedir. Dernekler ve kooperatifler gibi kamu tüzel kişiliğini haiz olmayan mesleki teşekküllerin ise yalnızca ihtisas OSB'ler içinde yer alması mümkündür. Yapılan düzenlemeyle ilgili kurum ve kuruluşlardan gelen talepler üzerine OSB'nin finansal olarak daha güçlü ve daha kapsayıcı olmasını temin edebilmek için konuyla ilgili mesleki derneklerin, birliklerin ve kooperatiflerin yalnızca ihtisas OSB'lerin değil, karma OSB'lerin de kuruluşuna katılmasına imkân tanınmaktadır.

OSB Kanunu'nda OSB'ler, sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dâhilinde gerekli ortak kullanım alanları, hizmet ve destek alanları ve teknoloji geliştirme bölgeleriyle donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu kanun hükümlerine göre kurulan, planlanan ve işletilen, kaynak kullanımında verimliliği hedefleyen mal ve hizmet üretim bölgeleri olarak tanımlanmaktadır. Ortak kullanım alanları, OSB mülkiyet ve tasarrufundaki sosyal, idari ve teknik altyapı ve hizmet alanları ile park alanları; hizmet destek alanları ise küçük imalat, tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık sektöründeki katılımcılar ve kiracılar tarafından faaliyet gösterilen alanlar olarak tanımlanmaktadır. Kullanım amacı farklı olmayan bu alanlarda yalnızca malik unsuru açısından farklılık bulunmaktadır. Hâlihazırda, OSB içerisindeki ortak kullanım alanlarının OSB büyüklüğünün yüzde 8'inden az, hizmet ve destek alanlarının ise OSB büyüklüğünün yüzde 10'undan fazla olamayacağı yönünde sınırlama bulunmaktadır. OSB'lerde katılımcıların faaliyet göstereceği hizmet destek alanı ihtiyacı daha fazla olduğundan bu oranın yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarılması, bu doğrultuda ortak kullanım alanı oranının ise yüzde 8'den yüzde 5'e düşürülmesi öngörülmektedir.

OSB'lerde bulunan özel mülkiyetler açısından acele kamulaştırma kararı alınabilmektedir. Bu değişiklikle, acele kamulaştırma kararı verilen alanların yatırıma hazır hâle getirilerek bu alanlarda üretimin hızlıca başlaması için tescile yönelik işlemler devam ederken Mahkemece belirlenen bedelin banka hesabına yatırılmasını takiben bu alanda OSB tarafından altyapı ve katılımcılar tarafından üretim tesislerinin inşa edilmesine imkân tanınmaktadır. El koyma kararından sonra OSB tarafından yapılacak iş ve işlemler açıklanmak suretiyle, yatırımların hızlanması amaçlanmaktadır. OSB'ler için parsellerin katılımcılara tahsis edilmesinde yetkili olan OSB tüzel kişilikleridir.

Gelişen teknoloji koşullarında her türlü kamu hizmeti mümkün olduğunca on-line platformlara taşınmıştır. OSB'ler açısından da bunun yapılmasının elzem olduğu düşüncesinden hareketle, bu teklifle arsa satışlarının müteşebbis heyetin belirleyeceği ve şeffaflık ilkesi çerçevesinde yönetmelikte belirlenen esas ve usullere uygun şekilde yapılmasına ilişkin düzenleme yapılabilmektedir. Yönetmelikle getirilecek düzenlemelerle OSB içinde tahsise uygun parsellerin kamuoyuna duyurularak elektronik ortamda daha şeffaf bir süreçle tahsis edilmesi amaçlanmaktadır.

Değişiklik yapılan bir diğer husus, parsel birim faaliyetinin hesaplanmasına ilişkindir. Uygulamada sanayicilerin kendi aralarında yaptıkları devirlerde sınır konulamadığından OSB içindeki parsellerin rayiç bedeli, parsel birim maliyetlerinin ve birim satış fiyatlarının nasıl belirleneceğini düzenleyen madde hükmüne rağmen düşmemektedir. Öte yandan, bu fıkra dolayısıyla OSB içindeki parsellerin krediye esas değeri düşmüştür. Uzun yıllar önce kurulan OSB'lerde maliyet hesaplamalarında sıkıntılar yaşanmıştır; ayrıca, parsel tahsislerinin iptalinde, iadesinde yönetmelikte yer alan düzenlemeye göre yeniden değerleme oranında güncellenen bedel yatırımcıya geri ödendiğinden ve bu bedel çoğu zaman rayiç değere ulaştığından maliyetler yüksek seviyelerde kalmıştır. Bu nedenle parsel satışlarındaki üst limit kaldırılarak parsel satış fiyatlarının belirlenmesi müteşebbisin, genel kurulun yetkisine bırakılmıştır.

OSB'lerde imar uygulaması yapılana kadar yatırımcılara parsel tahsisi yapılması mümkün olmadığından tahsis öncesinde OSB'ler kamulaştırma ve altyapı inşaatı için kaynak sıkıntısı yaşamaktadır. OSB'lerde detayları yönetmelikte belirlenmek üzere bedeli mukabilinde ön tahsis yapılması uygulaması getirilerek OSB'lere tahsis öncesi kaynak sağlanması hedeflenmektedir.

Yerli ve yabancı yatırımcıların OSB'lerde üst yapılı bina satın alma veya kiralama talepleri sık sık gündeme gelmektedir. Mevcut kanuni düzenleme buna imkân vermediği için yatırımcıların bu talepleri karşılanmamış, yatırımcıların başka ülkelere yatırım yapmasına seyirci kalınmıştır. Yapılan bu değişiklikle OSB'lere mülkiyetlerindeki parsellerde tesis inşa ederek katılımcılara üretim şartıyla üst yapılı kiralama ve üst yapılı satış imkânı getirmektedir. Sanayicilerin taleplerine bu yolla hızlı bir şekilde karşılık verilmesinin yabancı yatırımcıların ülkemize çekilmesinde önemli bir katkı sağlayacağı açıktır.

OSB içinde yatırım yapan sanayicilerin çoğunlukla ekonomik sebeplerle üretim faaliyetlerini durdurması neticesinde OSB içindeki faaliyetini durduran tesislerin ekonomiye kazandırılması için kiralama yapılabilmesine yönelik talepler karşılıksız kalmayarak 2008 yılında kiralama konusu OSB Kanunu'na dercedilmiş olmakla birlikte kiralamaya ilişkin mevcut uygulama OSB'lere göre, hatta aynı OSB içinde tesisin yapı ruhsat tarihine göre değişiklik arz etmektedir. Yapılan değişiklikle yönetmelikte belirlenecek esas ve usullere uygun olarak kiralamaya ilişkin uygulamanın tüm OSB'lerde eşit hâle getirilmesi hedeflenmektedir.

4562 sayılı Kanun'un ek 3'üncü maddesinde yapılan değişiklikle kredi kullanmayan OSB'lerde kısmen bedelli ve bedelsiz parsel tahsisi yapılması uygulaması kaldırılmaktadır. Hâlihazırda ilgili Cumhurbaşkanı kararı ve yönetmeliğe göre bedelsiz ve kısmen bedelli parsel tahsisi uygulaması yalnızca kredi kullanan OSB'lerde uygulanmaktadır. Katılımcılara uygulanan indirim OSB'nin Bakanlığa olan kredi borcundan mahsup edilmektedir. Kredi kullanmayan OSB'lerde ise bedelsiz tahsis yapılması hâlinde Bakanlık tarafından ödeme yapılması gerekmektedir ve bütçe imkânları nedenleriyle ikincil düzenlemelerde bu duruma yer verilmemiştir. Maddeyle uygulaması olmayan bu hükmün kaldırılmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.

Yine, OSB içinde yer alan, boş olan ve OSB mülkiyetinde olmayan parsellerinin, atıl vaziyetten çıkartılıp, sanayi üretimine katkı sağlaması amacıyla mülkiyet sahiplerine üretime geçmesi veya üretim yapmak isteyen yatırımcılara devretmesi için süre verilmektedir. Süre sonunda yatırım yapılmayan parsellerin OSB tarafından daha önce mülkiyeti devredilenlerin bedeli ödenmek kaydıyla tapuda OSB adına tescili, OSB tarafından devredilmeyenlerin ise kamulaştırılması düzenlenmektedir.

Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekillerimiz; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görev sahasında yer alan düzenlemeler kapsamında Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK)'ın yeniden yapılandırılması kapsamında TENMAK Denetim Hizmetleri Koordinatörlüğü Yönetmeliği 30/12/2021 tarihli ve 31705 2. Mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak anılan birimde mevcutta denetçi, başdenetçi veyahut da denetçi yardımcısı personel istihdamı bulunmamaktadır. Maddeyle denetçi yardımcısı istihdamı ve denetçiliğe atanma için gerekli olan uzun süreç göz önünde bulundurularak kurumun denetim ve istihdamına acil ihtiyaç duyulan en fazla 5 TENMAK denetçisi pozisyonuna genel bütçe ve özel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin müfettiş, denetçi ve kontrolör kadro veya pozisyonlarında görev yapmış olanlardan atama yapılması öngörülmektedir.

3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında yürütülen madencilik faaliyetleri kapsamında ihtiyaç duyulan elektrik enerjisi için tüketimi karşılamak amacıyla ülkemiz genelinde artan elektrik ihtiyacı da dikkate alınarak 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu 14'üncü maddesi kapsamında kurulacak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesislerinin altyapı tesisi kapsamına alınması hedeflenmektedir.

EPDK'nin şarj hizmetiyle ilgili gelirlerinin ve doğal gaz piyasasına ilişkin yıllık lisans bedellerine ilişkin genel gelirlerinin ilgili mevzuat kapsamında olduğu hususu açıklığa kavuşturularak mevzuat bütünlüğünün sağlanması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda hâlihazırda kurumun gelirleri arasında yer aldığı hâlde 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'da açıkça belirtilmeyen "doğal gaz piyasası yıllık lisans bedeli" ifadesi kanuna dercedilerek bu husus açıklığa kavuşturulmaktadır. Ayrıca kurumun görev alanındaki petrol ve LPG piyasalarına vaktinde ödenemeyen alacakların tahsili usulü kanunda belirtildiği hâlde elektrik ve doğal gaz piyasalarındaki kurum alacaklarının vaktinde ödenmemesi hâlinde uygulanacak tahsili usulü kanununda belirtilmemiştir, yapılacak değişiklikle bu eksiklik de giderilmektedir.

EPDK'nin taraf olduğu dava ve takipler ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde kuruma her türlü yargı harcından ve teminat gösterme yükümlülüğünden muafiyet sağlanmasına ilişkin düzenlemenin daha açık bir lafız ile yazılarak uygulamadaki yorum farklılıklarının giderilmesi amaçlanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, yapılan düzenlemeyle ihraç edilen doğal gaza ilişkin iletim tarifelerinin yurt içi iletim tarifelerinin tabi olduğu kısıtlamalara tabi olmaması sağlanmaktadır. Bu noktada EPDK'ye arz güvenliği, piyasadaki rekabet ortamının iyileştirilmesi ve sistem işleyişi gibi hususlarda Bakanlık görüşünü almak kaydıyla, ihracata ilişkin iletim tarifelerine ilişkin daha farklı içerikte usul ve esaslar belirleme yetkisi verilmektedir.

Yine, düzenlemeyle Türkiye'de doğal gaz piyasasında alım-satım yapacak yerli ve yabancı ticaret şirketlerinin güven duyacağı, objektif kurallara göre işletilen rekabetçi bir piyasa yapısı oluşturulması hedefi doğrultusunda doğal gaz ithalatına hem BOTAŞ hem de özel sektör tüzel kişileri açısından serbestlik getirilmesi amaçlanmaktadır. Diğer taraftan, piyasanın rekabete açılması ve serbestleşme hedeflerinin yanı sıra ülkemizin arz güvenliğinin temin edilmesi de büyük önem arz etmekte olup bu nedenle arz güvenliğinin temini amacıyla bazı tedbir ve hükümler getirilmektedir.

Türkiye'nin doğal gaz ticaret merkezi olma hedefleri doğrultusunda, doğal gaz piyasasında serbestleşme, rekabet ve ticaretin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Piyasada oyuncu sayısının artması ve tedarik imkânlarının çeşitlenmesiyle birlikte tüketicilerin güvenli, kaliteli ve daha uygun fiyatlı enerjiye erişim imkânları çoğalmış olacaktır. Bu kapsamda getirilen düzenlemeyle Türkiye doğal gaz piyasasında alım-satım yapacak yerli ve yabancı ticari şirketlerin güven duyacağı objektif kurallara göre işletilen rekabetçi bir piyasa yapısı oluşturulması amaçlanmaktadır. Ayrıştırma, doğal gaz tedarik ve altyapı faaliyetlerinin kurulan farklı tüzel kişiler eliyle yürütülmesini sağlamayı hedeflemektedir. Ayrıştırma uygulaması, şebeke altyapıları ile tedarik çıkarlarının aynı tarafta bulunmasını engellemek ve böylece piyasaya rekabetçi yeni girişlerin önünün açılması amacıyla oluşturulmuş bir kavramdır.

Diğer taraftan, piyasanın rekabete açılması ve serbestleşme hedeflerinin yanı sıra ülkemizin arz güvenliğinin temin edilmesi de büyük önem arz etmekte olup bu nedenle arz güvenliğinin temini amacıyla bazı tedbirler ve hükümler önerilmektedir. Bu çerçevede, teklifler 4646 sayılı Kanun'un geçici 2'nci maddesinde uygulanamayan bazı hükümlerin yürürlükten kaldırılması, piyasada rekabetin ve serbest ticaretin gelişimi için BOTAŞ'ın yeniden yapılandırılması hedefinin korunarak somutlaştırılması, arz güvenliğinin temini için ilave tedbir ve hükümler getirilmesi amaçlanmaktadır.

Yenilenebilir enerji alanında pompaj depolamalı hidroelektrik santraller kurulmasıyla elde edilecek faydaların ülkemiz ekonomisine kazandırılması için rezervuar alanına bakılmaksızın YEKDEM ve yerli katkı fiyat desteğinden yararlanılması hedeflenmektedir. Yine, yerli katkı fiyatı desteğinin rüzgâr veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisleriyle mümkünleşerek kurulan elektrik depolama tesisleri için de uygulanması ve böylece elektrik depolama teknolojilerine dayalı mekanik, elektromekanik aksamın ülkemizde üretilmesinin sağlanması düzenlenmeyle hedeflenmektedir.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilen yetkiye dayanılarak yerine getirilmekte olan proje onay ve kabul işlemlerinin etkin, verimli ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesine ilişkin personel ve kaynak kullanımı giderlerinin karşılanabilmesi ve bu giderlerin kamuya ekstra yük getirmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Yine, düzenlemeyle, elektrikli araçlar için oluşturan yasal altyapının önemli unsurları içerisinde yer alan şarj ağı işletmeci lisansının sona erdirilmesi ve iptali hususlarının EPDK tarafından belirlenebilmesi öngörülmekte ve lisans iptali nedeniyle piyasaya giriş engeli getirilerek piyasada sağlıklı bir işleyişin sağlanması hedeflenmektedir.

6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun geçici 6'ncı maddesi çerçevesinde, dağıtım şirketleri tarafından yapılan genel aydınlatmaya ilişkin tüketim miktarı ve bedellerinin gerçek durumu gösterip göstermediğine ilişkin TEDAŞ tarafından saha ve ofiste yürütülen denetim faaliyetleri nedeniyle yüksek gerilim tazminatı, arazi tazminatı, harcırah, fazla mesai ücretleri gibi personel giderleri ile konaklama, ulaşım gibi masraflar oluşması nedeniyle ve ayrıca Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'nin söz konusu madde kapsamındaki denetim faaliyetine ilişkin masrafları karşılayacak ekstra bir gelirinin olmaması nedeniyle, TEDAŞ'ın madde kapsamındaki denetim faaliyetine ilişkin tüm masraflarının Bakanlık bütçesine konulacak ödenekten karşılanması amaçlanmaktadır.

Son olarak, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve mazbut vakıflara ait taşınmazların uzun süreli kiralama hükümleri ile adi kira hükümlerinin ayrılması ve farklı model kiralama yöntemleriyle ilgili olarak karışıklığa neden olunmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca "tarımsal faaliyet amaçlı kullanım" kavramı eklenerek uygulamada mevcut durumu mevzuat olarak düzenlenmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, düzenlemeyle, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve mazbut vakıflara ait taşınmazların kira sözleşmelerinin devrinde genel müdürlüğünün izni ve rayiç bedel şartı getirilerek kiralananın kira sözleşmesine uygun kullanılmasını sağlamak, kiracının genel müdürlükten izin almadan taşınmazı alt kiracıya devrini engellemekte ve vakıf taşınmazlarının kira bedellerinin rayiç kira bedellerine uygun hâle getirilerek daha yüksek gelir elde etmek veya elde edilecek gelirle genel müdürlük hizmetlerinin daha etkili ve verimli yapılması sağlanmak amaçlanmaktadır.

Yine, geçmişi vakıf olan kültür varlıklarının mazbut vakfına devredilmesi suretiyle vakıf kültür varlığının korunarak yeni nesillere aktarılmasının Vakıflar Genel Müdürlüğü eliyle sağlanması amaçlanmaktadır. Bu yöntemle vakıf mülkiyetinden çıkan kültür varlıklarının tekraren mazbut vakfına dönmesi, korunarak yeni nesillere aktarılması ve vakfedenin iradesinin de bu suretle korunması sağlanmaktadır. Aynı zamanda, geçmişi vakıf olan kültür varlıklarının Vakıflar Genel Müdürlüğü uhdesinde toplanması amaçlanmaktadır. Düzenlemeyle, vakıf kültür varlığının vakfı adına nasıl tescil edileceği net ve tartışmalardan uzak olarak belirlenerek kamu kaynaklarının gereksiz sarfına engel olunmaktadır.

Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekillerimiz; teklifimiz özetle bu hususları içermektedir. Teklifimizi sizlerin görüşlerine sunuyoruz.

Sözlerime son verirken yapılan düzenlemenin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum.