| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili İffet Polat ve 203 Milletvekilinin, Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4989) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 14 .03.2023 |
ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Şimdi, ben hem bir sanayiciyim hem de bir ziraat mühendisiyim. Ya, bu aslında yaman bir çelişki derler ya, yani ülkelerin hem sanayisini hem de tarımını... Şimdi, tarımla tek başına bir yere varamayacağız. Tabii ki tarım hayatımızın içerisinde en olması gereken şey, sanayide biz olmak zorundayız. Türkiye topraklarından gidersek -daha önce Sayın Bakan Yardımcımız Hasan Büyükdede'nin sunumunda da vardı bu- Türkiye'deki toplam alanın içerisindeki sanayinin payı yüzde 0,6. İtalya'da bu 2, Almanya'nın da yüzde 4'ü sanayi tesislerinden oluşuyor ama şöyle: Biz tarımı da entansif hâle getirerek... Artık her koşulda, her rakımda tarım yapılabilir teknolojiler de gelişti. Tabii ki gönlümüz ovada bir sanayi tesisi kurmaktan yana değil. Çok başarılı bir sanayi tesisi var, Antalya Organize Sanayi tamamen kayalıkların üzerinde kurulu ki biz fabrika arazisini yaparken yani kompresörle binlerce ton taşı kırıp tesis yapıyoruz şu anda orada. Yani bu dengeyi bir oluşturmak lazım, hem çevreden hem tarımdan vazgeçemeyiz ama bunun yanında sanayileşmek de zorundayız. Yani biz 500 milyar dolar ihracat seviyesine bu sanayiyle çıkamayız, mevcut sanayiyle biz maksimum 300 milyar dolar bir ihracat yapabiliriz. Eğer biz 500 milyar dolar bir ihracat hedefindeysek bunu ancak sanayi tesisleri ve ham madde tesisleri kurarak yapacağız. Bu ikisi bir arada olabilir mi? Olabilir. Bunu Kanada da yapıyor, Amerika da yapıyor. Siz, Avrupa'da Almanya çevreye daha mı az duyarsız diye düşünüyorsunuz? Almanya da bunu yapıyor. O yüzden biz bu dengeleri hem ikisini bir arada yürütmek yani bir tarafı sanki çiftçi düşmanı gibi, bir tarafı sadece sermaye, daha çok gözünü para bürümüş gözüken... Biz ikisinden de vazgeçmiyoruz yani ne tarım alanında çiftçimizden vazgeçiyoruz ne de sanayiden ama bunun bir dengesi olabilir mi? İşte bunu sağlamak için, bu hazırun bundan dolayı burada. Biz bunun için buradayız yani biz bunu dengeli bir hâle getirmek için buradayız. O yüzden de ben bu tür şeyler yapılırken -OSBÜK Başkanımız da burada- bütün hepimiz organize sanayi bölgelerine en az hasar vererek tarım yapmak derdindeyiz, biz de bunu böyle düşünüyoruz. O yüzden de bu olaylarda yani bu açılmış, açıklanmış ama bazen yargı da öyle noktaya geliyor ki -devletin önünü- bazı konularda çiftçiyi de mağdur ediyor, alacağı parayı da alamıyor, bazen sanayiciyi de mağdur edebiliyor. Yani bu noktada bazen hukuk tek başına çözüm oluyor mu? Tabii ki biz hukuk devletiyiz ama bazen hukukun da her iki tarafa da zarar verdiği kararlara da hepimiz şahit olduk diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.