ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, gerçekten önemli bir kanun teklifi. Üzerinde durmak gereken bazı hususlar var, ben de bir iki hususu dikkatinize sunmak istiyorum.

Birinci mesele şu: Şimdi, avukatlık bir kamu hizmeti. Buradaki komisyon üyelerinin büyük bir çoğunluğu da sanırım avukat meslektaşlardan ibaret. Bir kamu hizmeti yürütüyoruz dolayısıyla Barolar Birliği Başkanının uyarılarını da dikkate alırsak bize göre mesleğe yeni başlamış olan meslektaşların gerçekten ekonomik zorluklar içerisinde olduğunu biliyoruz. Onun, o baro keseneğinin alınmaması doğru fakat bunun yerine bunu o anlamdaki eksik kalan kısmın Hazine tarafından karşılanması gerektiğini burada belirtmek isterim çünkü bir kamu hizmetidir, bunun yürütülmesi gerekiyor, yargının 3'üncü ayağıdır ve önemlidir.

Bir diğer husus, önemli gene, bizim için aslında nirengi noktası olması gereken bir husus var; o da deprem. Şöyle bir şey söyleyeyim: Ben deprem bölgesinde, ilk gün itibariyle oradaydım, yakın bir zamanda hepiniz de oradaydınız, biliyorsunuz. Özellikle 11 il etkilendi fakat 4-5 ilin hayatı bitmiş durumda dolayısıyla barolar da kalmamış, avukatlık büroları da kalmamış. Bunun için de baro keseneğinin de -madem Avukatlık Yasası'nı görüşüyoruz, o illerde alınmaması... En azından bir beş yıl kadar bir süre istisnai bir hüküm getirmemiz gerekiyor çünkü yani avukatlar bürolarını açamıyorlar, hayatlarını kaybettiler. Bunun özellikle gözetilmesi ve bu baroların hizmetlerinin karşılanması için de yine istisna bir hükümle Hazine tarafından bunun ek ödenek olarak karşılanması gerekiyor.

Bir diğer husus ise Sayın Başkan, o da çok çok önemli; bizim Türkiye Barolar Birliğinin temsilcisinden şimdi aldım, 112 meslektaşımız yaşamını yitirmiş dolayısıyla bunların aileleri var, çocukları var, eşleri var; bunların sosyal güvenceye bağlanması ve belli tazminatlara bağlanması gerekiyor. Diğer meslek grupları için de öyledir yani noterler içindedir, mali müşavirler içindedir. Bütün diğer yurttaşlar için de önemli ama Avukatlık Kanunu'nu görüştüğümüz için buna eklenebilir yani bu, usule de uygun olur. Bunun da bir şekilde düşünülmesi gerekiyor çünkü çok büyük mağduriyetler var yani aileler parçalandı. Gerçekten orada meslektaşlarımızı 112 kişiyi kaybettik ama aileleri şu anda açıkta.