KOMİSYON KONUŞMASI

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Yani sonuçta şu: Gidip dolaşıp aynı yere dönüyoruz. Yani gerçekten süre çok kısa, bu kısa sürede verimlilik... Şimdi, 10 kez araştırma komisyonları kurulmuş, 3 tanesi zaten sonuçlanmamış, rapor da yayımlanmamış 1960'tan sonra Mecliste. Yani dün de söyledim, 3 tanesi şey...

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - 99 sonrası 50 sayfalık bir rapor var.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Evet, yine böyle çoğunda çıkmış.

Şimdi, Türkiye'de yasa, genelge, yönetmelik, belki de dünyanın her yerine örnek olabilecek şekilde düzenlemelerimiz var, uygulama yok.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Uygulama yok, evet, doğru.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Her okula gittiğimizde kırmızı kova var, kürek var, bilmem ne var. Ben yöneticilik yapmıştım, doktordum, işte, "Hemşire sen ilk kurtaracaksın." "İşte şu kovayı taşıyacaksın." pratik yok. Türkiye'de yangın söndürme tatbikatında yananlar var, böyle bir gerçeğimiz var. Yani yangın söndürmeye itfaiyeyle beraber gidiyor, belediye başkanı da gidiyor, yananlar var, onları söndüremeyenler var. Yani İçişleri Bakanlığı, işte, bütün hepimize mesaj çekecekti, çekemedi deprem günü, felaket çıktı. Tatbikat, işte, elini başına koy, çömel... Bunu söylediğimizde bir eleştiri filan değil çünkü sonuçta sizin de söylediğiniz gibi, acı var, yaşamını yitiren var ve kurtarılabilecek insanlar vardı, ölmeyecek insanlar vardı.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tabii, acı büyük.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Şimdi, bugün, bakın...

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Mikrofonunuz açık değil.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bunu açın isterseniz, tutanaklara girsin, şunu söyleyeyim, yarın devam edeceğim.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Peki, tutanaklara girsin ama siz de toparlayın bugün isteyecekseniz.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Yok üstat, ben yarın hızlı bir şekilde tutanakları okuyup geleceğim.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Derya Hanım, siz de tekrar mı istediniz?

DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Ben bir şey ekleyeceğim sadece.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bakın, arkadaşlar, biz şunu konuşuyoruz.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bir dakika, açıyorum.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Şu anda bunu konuşuyoruz. Urfa'da -az önce Tabip Odası Başkanıyla konuştum, az önce dediğim, bir iki saat, Genel Kurulda da konuşmam vardı- Eyyübiye Devlet Hastanesini siz de gördünüz, sel basmış. Bir hastaneyi sel basması, sizin de dediğiniz gibi, yüz yılda bir, iki yüz yılda bir olabilir. Peki, olay ne? Covid zamanında, pandemide demişler ki: "Yoğun bakıma ihtiyaç var, otoparkı yoğun bakım yapalım." Bakın, biz kolon, kiriş kesmeden söz ediyoruz, bir hastanenin otoparkını yoğun bakıma dönüştürmüşler. Evet, büyük bir salgın, büyük bir felaket, o dönemde öyleydi. Pandemi bitmiş, demişler ki: "Madem pandemi bitti, bu otoparkı çocuk yoğun bakımı yapalım." Böyle bir şey olur mu ya yani böyle bir şey olur mu?

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ya böyle...

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Adıyaman'da... Bakın, Sayın Bakanım, beş yüz yılda bir olur, bir can kurtarmak hepimizin şeyidir yani bu "istisna" deyip... Ya, şimdi, bir Bakanlık otoparkı yoğun bakım yapıyorsa ve sel basıyorsa... Şimdi, dün anlattım size Diyarbakır'da trafik kazasındaki anne ve çocuk meselesini. Şimdi, görüntüler var, kurulan çadır yerle bir, kent çağrı yapıyor "Paletler, şeyler gelsin ki düzenleme yapalım." Daha dün konuştum. Şimdi, bu, iktidarın, Hükûmetin falan değil, hepimizin sorumluluğudur.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tabii, hepimizin sorumluluğu.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bu ayıpsa hepimizin ayıbıdır, burada savunmaya geçmemek lazım. Burada yöneticilerin çoğu, Türkiye'de yöneticilerin çoğu yönetiliyor, yönetmiyorlar, talimat bekliyorlar. Bakanlar bile diyor ki: "Cumhurbaşkanı talimatıyla orman söndüreceğim." Ya, böyle değil. "Yönetici" dediğiniz yönetecek, koşacak, gidecek, şov yapmayacak ve önleyecek, koruyacak. Yani burada bırakayım, yarın devam edeyim. Yani bunu konuşurken gerçekten şey değil, yoksa şimdi, Recep Bey'e dün söyledim, çok güzel yapmışlar çalışmayı ama hiç uygulanmayacak.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Değerli doktorum, Necdet Bey, şimdi, tamam, uygulamak için ne gerekiyorsa onu yapalım.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Onu konuşalım.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Zaten siz yoktunuz, biz burada bir hamle yapmak istiyoruz yani hatta Komisyon bitmeden bir çalışma yapalım dedik yani bütün... Özellikle Necip Bey bahsetti, valilikler şu anda yapabilir, risk bölgesinde olan valiliklere bir yazı hazırlayalım yani onları harekete geçirelim.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Bakanım, bakın, Şırnak Valisi gitti "Gerçek durumun 5 katı kadar insanlar var." dedi, bunu söyledi koordinasyon valisi, Şırnak Valisi bunu söyledi: "Gerçek durumdan daha fazla ölü var, gerçek durumdan daha fazla yıkım var." dedi. Bunu valiler söyledi ve koordinatör vali. Biz söyleyince "Muhalefet ediyorsunuz, doğruyu söylemiyorsunuz." Şırnak'ın Valisi söyledi. Şimdi, ben "kayyum" diyeceğim, siz diyeceksiniz ki: "Neden?" Silopi bir tek belediyedir, ben kendim yemek dağıtmışım, polis ve askerler gelmiş, yani çünkü hiç şeyi yok, herkese yardım edeceğiz.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tabii, herkese. Çok teşekkür ederiz, iyi ki...

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Herkese yardım edeceğiz ama şimdi bunları konuşunca... Depremin kendisi doğaldır, depremle ilgili önlem almamak, engellememek ve bu işi sürdürmemek politiktir, siyasettir, bunu da savunalım. Bunun hükûmetle filan ilgisi yok, iktidarla ilgisi yok, bu tümüyle kurumlarla ilgili...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, tümüyle bu konuda...

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Depreme biz "doğal" demiyoruz "doğa" diyoruz. Doğal kabul edersek...

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Doğa olayıdır.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Aynen.