KOMİSYON KONUŞMASI

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, esasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ilişkin olan bu düzenlemeyi görünce... Yani bizim gerçekten de üzerinde konuşma yapmamız gereken birçok husus var Türkiye'nin yargı sistemiyle ilgili. Her şeyden önce biz önceki kanun tekliflerinin yapıldığı dönemde de çokça dile getirdik ve beş yıllık süre içerisinde özellikle bu yargı paketlerini ve yedinci yargı paketini görüştüğümüz bu sırada, hemen hemen bütün kanun tekliflerinin görüşüldüğü ortamda biz Türkiye'nin yargısı ve özellikle adalet sisteminde olan aksaklıkları tek tek dile getirdik ama ne yazık ki buna ilişkin bir çözümü şimdiye kadar görmedik ve belli ki de olmayacak. Hemen şunu söyleyeyim, bunu defaatle dile getirdim ama tekrardan dile getireyim: Özellikle yargı sistemi üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallanan Terörle Mücadele Yasası ve buna bağlı olarak ortaya çıkan hak ihlalleri söz konusu. Bizim çokça karşı karşıya kaldığımız özellikle toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlaline ilişkin olan kararlar, mahkemenin kararları sorunludur. Düşünce hürriyetine ilişkin çok ciddi sorunlu alanlar var, örgütlenme hakkıyla ilgili ciddi hak ihlalleri var. Bilimsel düşünceyi yaymaya ilişkin olan sorun çok derindir. Bunun en iyi örneklerinden bir tanesi de özellikle düşün dünyasında ve bilim insanlarının toplum yararına düşünceleri nedeniyle ya yurt dışında soluk almalarını veya cezaevinde olmalarına ilişkin olarak görmüş olduğumuz tablodur.

Bir deprem sürecini yaşıyoruz, sel sürecini yaşıyoruz. Buna ilişkin olan eleştiri ve buna ilişkin yani özellikle Hükûmetin çalışmalarına ilişkin olan eleştirilerin ne kadar baskı altında olduğunu biliyoruz. Özellikle, cezaevindeki basın emekçilerinin karşı karşıya kaldıkları mahkeme kararları nedeniyle basın hürriyetinin ihlali söz konusu. Siyasi çalışmaların çok ciddi şekilde baskı altında olması özellikle partimize dönük, Halkların Demokratik Partisine dönük olarak 5 binin üzerinde üyemizin cezaevinde olması, eski Eş Genel Başkanlarımızın cezaevinde olmaları ve yaşam hakkının ihlali, özellikle buna ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına iç hukukta uyum gösterilmemesi ve mahkemelerin uymamaya ilişkin olan tavrı ve mahkemeler üzerinde etkili olabilecek siyasi parti genel başkanlarının özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararına uyulmamasına ilişkin tavırları... Bunların hepsini bir bir dikkate aldığınız zaman bu sorun gerçekten alan olarak çok büyük bir sorun teşkil ediyor. Ülkenin, özellikle, demokrasinin olması, lige düşmesinin en büyük nedenlerinden bir tanesi de uluslararası hukuka uyulmamış olması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının rafta olması. Kendi iç hukukumuzda Anayasa Mahkemesinin kararlarına karşılık da mahkemenin lağvedilmesi, ortadan kaldırılması, kapatılmasına ilişkin olan tavır gözetildiğinde bu kanuna ilişkin olan kanun teklifinin bir şeye çare olmayacağını, dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önündeki o hak ihlallerini daha da uzatacağına ilişkin olduğunu belirtiyoruz. Bu nedenle, eksik olduğunu ve sürece hizmet etmeyeceğini belirtiyoruz. Buna ilişkin olan düzenlemeleri de önümüzdeki süreçte, seçimden sonra bizim yapacağımızı belirtmek istiyorum, bizler yapacağız bunu.

Teşekkür ediyorum.