KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Sayın Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Genel Müdürüm, değerli büroklatlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Genel Müdürüm, sunumlarınıza -yetiştiğim kadarıyla- teşekkür ediyorum. Çok güzel şeyler söylediniz. Sahadan bizim de bazı deneyimlerimiz vardı, onları da aktarmakta yarar görüyorum.

Öncelikli olarak, Bakanlık personelinin cansiperane çalıştığını takdir etmek gerekir. Çok güzel çalışmalarınız oldu fakat geniş bir alana yayıldığı için karşılaştığımız bu felaket, hâliyle yerelden destekler aldınız. Özel idare, belediye teknik elemanlarından destek alındı. Bunlar tablet eğitiminden geçirilmiş olmakla birlikte, yeknesaklıkta bir sıkıntı yaşadık. Aynı binaya 1'den fazla ekip gönderdik, her biri farklı farklı şeyler söylediler; biri "ağır hasarlı" derken biri "hafif hasarlı" dedi. Bunlar bizi sahada çok zor duruma soktu. Vatandaş böylece devlete, devletin teknik elemanlarına karşı bir güven bunalımı yaşadı. Tamam, itiraz müessesesi vardı, bunlar zaman içerisinde düzeltilecekti, düzeltildi fakat benim sizden isteğim, her ekipte mutlaka yerelden daha fazla sizin elemanlarınızın olması. Onlardan destek alınması doğaldır ama onların belirleyici olması... Mesela, özel idare personelinin köy yolları üzerine daha çok deneyimi vardır, hâliyle yapı denetiminde tecrübesi azdır. Bunun sıkıntılarını yaşadık, bire bir yaşadık; bunu belirtmekte yarar görüyorum.

İkincisi, bu yapı denetiminde hepimizin ağzımıza pelesenk ettiği kolon kesme, proje dışına çıkılması olaylarında ciddi bir şey bulmak zorundayız. Ceza hukukunda -hukukçu arkadaşlarımız bilirler- cezaların olmazsa olmaz 3 ilkesi vardır; adil olacak, caydırıcı olacak ve süratli olacak. Mahkemeye giden bir binanın proje dışına çıkılması olaylarıyla ilgili sürecinde hâliyle nasıl bir zaman geçirdiğimizi biliyoruz. Dolayısıyla, burada idare olarak bizim yapmamız gereken bir şeylerin olduğuna inanıyorum. Mesela, binanın tümden kitlenmesi söz konusu olduğunda bütün bina sakinleri o kat ilavesini yapana, o kolonu kesene karşı bir denetleyici konumuna geleceklerdir. Dolayısıyla, bizim benzeri cezai tedbirlerle ve bir nevi kanun hükmünde kararnameyle -kanunu çıkarmak zordur ama- yönetmeliklerle uygulamadaki sorunları çözebiliriz mantığıyla hareket etmemizde yarar olduğuna inanıyorum.

Diğer bir konu, natamam yapıların denetlenmesi. Bunları ne zaman sonuçlandıracağız? Bu da önemli bir olay. Bir de bu arş yükseklik artırımında sahada ciddi sıkıntılar olduğuna inanıyorum. Az önce Sayın Bakanım da söyledi, belediyelerde teknik eleman yetersizliği hepimizin bildiği bir olay ama yetki ve sorumluluk aynı anda, birlikte verilir. Arşı artırmada yetkili ama bunu yapabilecek altyapısı var mı, o tartışmalı. Dolayısıyla, makro planda, Bakanlık arşı belirlesin, yüksekliği belirlesin 15 kat ama bunun içerisinde gidip gelme yerelin yetkisinde olsun. Göğe kadar sınırsız bir yapı mantığı olmamalı. Jeolojik yapı buna müsait midir? Az önce Sayın Vekilim de dedi yani sınırsız yüksekliği veriyorsunuz ama jeoloji buna izin veriyor mu? Gördüklerimiz var "Arş sınırsız." diyor. Allah'ın göğünü benden mi sakınacaksın mantığının olduğu yerde, o zaman bir şeyin zapturapt altına alınması gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla Bakanlığımızın buna mutlaka bir çözüm bulması gerektiğine inanıyorum. Kanunsa kanun, yönetmelikse yönetmelik yani bir şey yapılması gerektiğine inanıyorum.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - O kalktı, o kalktı.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI YAPI İŞLERİ GENEL MÜDÜRÜ BANU ASLAN - Arş yüksekliği konusunda mutlaka cevap vereceklerdir, o Yapı İşlerinin uhdesinde değil.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Yasa çıktı, belediye meclislerinin o konuyla ilgili bir yıl içinde karar alması gerekiyordu; çoğu belediye aldı, almayan varsa da yasayı uygulamıyor demektir.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Almayanlar var, ekibi yok...

Evet, buyurun.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI YAPI İŞLERİ GENEL MÜDÜRÜ BANU ASLAN - Bizim o konuda bir yetkimiz yok Sayın Bakanım, Sayın Vekilim. Onun için ona ilgili genel müdürlüklerimiz mutlaka cevap verecektir. Tamamı il personeli olma konusunda da konuşmamın başında arz etmiştim. Bu o kadar büyük bir afetti ki yani şu anda 20 ilde biz hasar tespit çalışmasına devam ediyoruz. Personelden kayıplarımız da oldu bu arada afet bölgelerinde, hâliyle burada bir nevi zorunlu kaldık dışarıdan yoğun ekip almaya ama bu noktadaki itirazlara -tabii, gönül ister hiçbiri olmasın- biz bunların hepsine tekrar bakıyoruz. Yani yanlış mı gitti, giden mi oldu? Olmadı; tekrar bakıyoruz bunların hepsine ama 11 ilde yüzde 7 civarında dediğiniz olay yaşandı. O yüzde 7'yi de ikinci kez bakarak telafi etmeye çalışıyoruz ama afetin büyüklüğü kaynaklı bütün hepsine kendi personelimizle yetişilmesi mümkün olamadı Sayın Vekilim.