KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Çok teşekkür ederim.

Az önce bulamamıştım, şimdi buldum. Bu mutabakat metnine ilişkin birincisi, AB üyesi olan iki ülke, PKK zaten AB terör listesinde olduğu için bunu tekrar ediyor ama YPG'yi ve FETÖ'yü terör örgütü olarak kabul ettiklerine ilişkin bu metinde tek bir kelime yoktur. İadeler konusunda niyet beyanı dışında hiçbir somut kazanım şu güne kadar yoktur. Zaten her iki ülkenin yetkilileri de hep iadeler konusunda yeni bir yasal düzenleme yapmayacaklarını söylemiştir. Bu konuyu ulusal yasalara ve Avrupa Sözleşmesi'ne bırakmaktadırlar. O yüzden mutabakat belgesindeki tek somut kazanım -Sayın Bakan Yardımcısı da ifade etti- iki ülkenin Türkiye'ye yönelik silah ambargolarını -bugüne kadar bence haksız olan- kaldıracakları yönündeki ifadeydi ki bunun da hayata geçtiğine ilişkin açıklamalar duyduk.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Tamamlayalım lütfen.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Tabii, bitiyor.

İşin doğrusu ise zaten bir askerî ittifak içinde yer alan müttefikler arasında bu tür yaptırımların olması işin doğasına aykırıdır ama bu iki ülkeye gelene kadar yine müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve daha birçok NATO ve AB ülkesinin hâlâ Türkiye'ye yönelik haksız yaptırımlarının sürdüğünü hatırlatmak isterim.

Son olarak, sevgili Komisyon arkadaşımız, Değerli Mustafa Canbey ismimi zikrederek söyledi, onu bir cümle bir şey söyleyeceğim. Ben "Sayın Cumhurbaşkanının özgürlüğü yoktur." demedim. Sayın Cumhurbaşkanı -tabii ki sizlerin de her birimizin de özgürlüğü vardır- asla bu özgürlüğünü kullanmasın demiyorum.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Utku Bey, rica ediyorum...

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Bitiriyorum.

Ben şunu söylüyorum: Bir açıklama yaparken, dediniz ki mesela "Durama göre karar, değişken, dinamik..." dediniz, doğrudur ama bizim muhalefet olarak, milletin milyonlarca oyunu almış ya da milleti temsil eden, bir bölümü temsil eden bir parti olarak, onun vekili olarak şunu sormaya hakkımız vardır: "15 Temmuzun arkasında." dediğiniz bir ülke, sizden, yani bir yazılı "Ben bunun arkasında değilim." Kırmızı bülten çıkardığınız kişi özür dilemeden, vesaire vesarie... Hangi şeyle biz kırmızı halılar seriyoruz, bu tür anlaşmalar yapıyoruz? Tabii ki Türkiye'nin çıkarı en üstündür ama bunu da bence Sayın Cumhurbaşkanı olur, Dışişleri Bakanlığı olur, partinizin yetkilileri olur, söyleyecek. "Ya, biz bu insanlara bunu dedik ama şunu da yaptılar. Biz bu insanlara 'İstanbul'da adam kestiniz.' dedik ama sonrasında şu şu şu şeyi aldık." Bunları söylemeden "Sadece duruma göre karar alırız." demek yeterli değildir.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Utku Bey, artık diğer arkadaşların hakkına giriyorsunuz, lütfen...

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Çünkü yaptığınız açıklamalarla Türkiye'yi bir noktada bağlıyoruz, ülkemizi bağlıyoruz. Size şunu diyoruz: Benim elimde bilgi yok ama masanın bu tarafında oturan askerî, sivil makamlarda bu bilgiler var, o bilgilere göre siyasi makamlar açıklama yapıyor, sonra o bilgilerin değiştiği konusunda sizin halka bir bilgi verme sorumluluğunuz vardır. Bunu sadece "Duruma göre karar alırız. Karar alırken her şeyi değerlendirip..." Tabii ki değerlendirin, benimle hepsini paylaşmayın ama "Evet biz bunu da söylediğimiz ülkeye şunu yaptırdık." demeniz lazım. Yoksa, asla ben Sayın Cumhurbaşkanın olsun, sizlerin, bizlerin, hiçbirimizin söz söyleme özgürlüğüne müdahale edemem.

Teşekkür ediyorum.