| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/4999) (Komisyon gündemindeki (2/5012) esas numaralı Kanun Teklifi'yle birleştirildi) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 23 .03.2023 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin Türkiye'yle ilişkilerinin siz de ifade ettiniz ellinci yılı, son derece önemli, böylesine bir anlaşmanın Birleşik Arap Emirlikleri'yle imzalanıyor olması, Türkiye'nin başta ekonomik olmak üzere çıkarlarına hizmet edecektir. O yüzden, bizim bu anlaşmaya bir şerhimiz bulunmamaktadır. Kapsamlı bir anlaşma. Sizlerin de ifade ettiği gibi, bu büyük deprem sonrasındaki yardımları için Birleşik Arap Emirlikleri'ne ben ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak -inanıyorum ki tüm milletvekilleri- teşekkür ederiz; tüm ülkelere teşekkür ederiz.
Ben az önce ifade etmeye çalıştığım hususu belki açarak sorumu yönlendireceğim size. Aslında, bir önceki anlaşma sırasında tartışıldı, işte değişik başlıklarla vesaire tartışıldı, ulusal çıkarlar korunuyor mu, korunmuyor mu vesaire. O zaman da ifade etmiştim şimdi bir kere daha ifade etme imkânı doğdu. Birleşik Arap Emirlikleri önemlidir, diğer bölge ülkeleri bizim için önemlidir, ilişkilerimiz önemlidir ancak, bahsettiğimiz ülkeyle iligili bundan bir süre öncesine kadar -benim elimde açık kaynaklardan, sizin elinizde fazlası vardır- örneğin Birleşik Arap Emirlikleri'nden kalkan uçakların Libya'da Türk hava savunma sistemlerini vurduğu, Birleşik Arap Emirlikleri yetkililerinin de sosyal medya aracılığıyla "Türkiye'ye hak ettiği dersi verdik." dediği doğru mudur? Buna ne yanıt verilmiştir? Yine, ülkemizi yöneten siyasi kadronun en üst düzeydeki yetkililerince 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin finansörü olduğu yönündeki açıklamaları biz işittik, duyduk. Bu yönde Bakanlığınızda ya da -az önce Başkan izin vermedi, eğer kendi elinde varsa ya da sorarsa, ileride sorar ama- diğer kurumlarda doğrudan-dolayı bilgi var mıdır? Yine Birleşik Arap Emirlikleri yönetimine ya da onların danışmanlarına ilişkin Türkiye Cumhuriyeti tarafından çıkarılmış uluslararası kırmızı bülten, arama -benim kısıtlı aklım ermeyebilir- herhangi bir başvuru olmuş mudur bu yönde? Eğer bunlar hakkında -yani yanıtlarınızı bekliyorum- var ise -ben de not ettim arkadaşlarımın konuşmalarını- Türkiye'ye yönelik bu kadar çirkin, bu kadar kabul edilemez girişimler varken -tırnak içi söylüyorum- siz ne kadar çabuk böyle şeyler imzalıyorsunuz? Hangi itirazı yaptınız? Hangi özrü aldınız? Ne aldınız da önümüze bu anlaşmayla geliyorsunuz diye ben de işte tutanaktan tırnak içi alabildiğim notla yanıt vermek isterim. Eğer yoksa da yok, bizim elimizde böyle bir bilgi yok. Bu dedikleriniz olmamıştır Sayın Milletvekili diyorsanız da o zaman, böylesi önemli bir ülke; bizim için önemli bir ülke, bölge için önemli bir ülke için bu ifadeler, bu yaklaşımlar niye kullanılmıştır? Kullanılması çıkarlarımız için doğru olmuş mudur, olmamış mıdır?
Sayın hocama ben çok değer veriyorum, birlikte birçok -Kamil Hocamla- uluslararası toplantıda bir arada oluyoruz ve her seferinde konuşmalarından burada da orada da istifade ediyorum. İşte, "U dönüşü" ifadesini ben de kullandım, başka vekiller de kullandı diğer partilerden. "Bunun karşıtı fikrisabitliktir." dedi. Bunu da not ettim altını çizerek. Sadece şunu söylemek istiyorum: Adına "U dönüşü" deyin, "normalleşme" deyin; benim söylemeye çalıştığım, bizim söylemeye çalıştığımız şey; bazı şeylerde doğru noktaya gelinmesine "doğru" diyoruz. Nasıl ki Mısır'la yıllar sonra ilişki kurulması konusunda şu anda panik noktasına gelen aceleciliğe bizim zamanında "Kurun bu ilişkiyi." dediğimiz gibi ya da benzer şekilde, "Suriye'yle ilişki kurun." dediğimizde ikili kurabileceğimiz ilişkiyi şimdi ancak Rusya hatta İran aracılığıyla kurabilme noktasına gelmemiz noktasındaki eleştirilerimiz gibi. Yani biz "Niye döndünüz?" diye eleştirmiyoruz, "Niye doğruya geldiniz?" diye eleştirmiyoruz. Sizin bu dönüşünüz, bu normalleşmeniz, bu doğruyu bulma noktanızdaki arayışınız sırasında Türkiye neler kaybetti; Türkiye Cumhuriyeti olarak hangi ulusal çıkarlarımızdan olduk? Bunun acaba bu halka -bize değil ama- bir hesabını verecek misiniz diye onu sormaya çalışıyoruz. Örneğin, çok basit, "U dönüşü"nün karşıtı fikrisabitliktir." dediniz ama işte, bakın, Mısır'la bizim ihtilafımız... Tabii ki Mısır Devlet Başkanı bir darbe yapmıştır, benimsenemez, orada işte, demokrasi vesaire ama bizim geldiğimiz noktada ulusal çıkarlarımız son derece zarar görmüştür. İşte, Ege'de yaşadıklarımız; işte, Mısır'ın Yunanistan'la, Rum Yönetimi'yle anlaşmaları olsun; bunların hepsinin arkasında siz de biliyorsunuz ki bizim Mısır'la köprüleri atmamız yatıyor. Benzer şekilde, Suriye'yle ilişkilerin bu noktaya gelmesi sonrasında bizim şu anda yaşadığımız terör belasının, belki de birçok yaşadığımızın arkasında ya da işte, ülkemizde şu anda bulunan 3,5-4 milyon Suriyeli; bunların hepsinde Suriye politikasındaki hatalar yatıyor. Bizim sormamız, milletin sorması hakkıdır. Yani doğru noktaya geliyorsunuz ama bu sırada neler kaybetti bu millet diye söylemek istediğim oydu. Burada da sorularımızı tekrar hatırlatarak... Tabii ki biz Birleşik Arap Emirlikleri'ne önem veriyoruz, evet. Arzu ediyorum ki sizden duymak istiyorum ki bu söylenen, iktidar mensuplarının, devletin en tepesindeki yetkililerin söylediği şeyler doğru değildir ama eğer doğruysa ve gerçekten 15 Temmuzun arkasındaki finansör ise o zaman sadece kendi şahsım adına değil, inanıyorum ki sizlerin adına da ve inanıyorum ki o gece kaybettiğimiz 251 şehit adına da yüzlerce gazi adına da o zaman şunu sormak hakkımız: Bu neyin anlaşması, ne yapıyoruz?
Çok teşekkür ediyorum.