| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün daha önce ibra edilen 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarını kapsayan 4 hesap yılı ve işlemlerine yapılan itirazlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 27 .03.2023 |
ATİLA SERTEL (İzmir) - Öncelikle hoş geldiniz.
Biz bu Türkiye Radyo Televizyon Kurumu itiraz dilekçesini tamamen Kurumun geleceğine ilişkin ve Kurumun Türkiye'yi temsil etmesi açısından eksiğini ve aksağını gidermesi ve KİT Komisyonunda verilen yanıtların tam anlamıyla bizi tatmin etmemesi ve kamudan, denetim yapan KİT Komisyonuna yönelik bazı bilgilerin kaçırıldığına ilişkin somut veriler üzerinden verdik. Aslında bizim burada amacımızın Kurumun 2017 yılında, 2018 yılında reklam gelirleri ve diğer gelirlerin artırılması noktasında bir öneri içeriğini de taşıdığı için Kurumun lehine olacağını düşündüğümüzü söylemek istiyorum.
2017 yılında 2 milyar 434 milyon 623 bin liralık toplam geliri var TRT Kurumunun; bunun o zamanki -şimdi kaldırılan- elektrik payından geliri 875 milyon lira, enerjiden gelen, 1 milyar 75 milyon lirası da bandrol geliri yani sadece 200 milyon lirası ilan ve reklam gelirlerinden oluşmuştur. TRT kendini burada anlatırken o kadar çok yayın ve o kadar çok kanal ismi söylüyor ki okurken insan hakikaten yoruluyor; TRT 1, TRT Haber, TRT 3, TRT Spor, TRT Kurdî, TRT Müzik, TRT Belgesel, TRT 1 HD, 4K falan diye devam ediyor. Bunca kanala rağmen bir özel sektör kanalının aldığı reklam gelirinin TRT'den fazla olması bizden çok sizleri üzmesi lazım. Yani ben Türkiye Cumhuriyeti'nin bir Milletvekili olarak kendi devletimi temsil ettiğini iddia eden, Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası bazda sesi olduğunu vurgulayan TRT'nin reklam gelirlerinden payının çok yüksek olması gerektiği düşüncesindeyim çünkü diğer kanallara göre, bütün dijital mecraları bırakın, uluslararası düzeyde, Arap dünyasından başlayın Asya'ya kadar uzanan çeperde TRT yayınları çok rahatlıkla izlenmektedir. Hatta dizi filmleri başka ülkelerde; İran'da, Irak'ta, Suudi Arabistan'da, aklına gelen bütün Arap ülkeleri dâhil Türkçe öğrenmenin de bir aracı olarak görülmektedir; izlenmektedir TRT dizileri, bir kısmı. Ancak 2017 yılında 200 milyon lira olan gelir 2017 yılında da artmamıştır. Kurumun 2018 yılındaki reklam gelirlerine baktığımız zaman toplam gelirin içerisinde payı yüzde 8,21'dir, çok düşük bir rakamdır; 2018 yılında 9,90'a yükselmiştir. Dolayısıyla, Kurumun reklam gelirlerine yönelik payı yüzde 10'a bile denk gelmiyor ama TRT, bütçesinin yüzde 90'ını vatandaşın kesesine dayandırmıştır. Vatandaş hangi partiye oy verirse versin, hangi siyasi görüşte olursa olsun TRT'ye para yağdırmaktadır ama ne yazık ki -üzülerek söylüyorum- TRT bir ses, tek ses, tek partinin propaganda aracı hâline gelmiştir.
Bu konudaki eleştirilerimizin yanı sıra -sizin verdiğiniz cevapları da geçiyorum- biz dış yapımlara da çok önem verdik. Benim yedi buçuk yıldır -hangi Genel Müdür olursa olsun- dış yapımlarla ilgili görüşmelerimi burada arkadaşlarım da bizi izleyenler de çok yakından bilir; burada başlangıçtan bu yana birlikte görev yaptığımız KİT Komisyonu üyeleri var, onlar da bilir. TRT kültür, müzik, eğlence, çocuk, gençlik, spor, belgesel türü yapımlarında kendi elemanları dışında dış yapıma yönelmekte ve vatandaştan topladığı gelirin çok önemli bir kısmını dış yapımlara harcamaktadır. Bunu nasıl harcamaktadır? Hangi kuruluşa neden bu diziler, bu belgeseller, diğer dış yapımlar verilmektedir? TRT, bunu da bize açıklamamaktadır; kuruşunu dahi harcarken çok dikkatli olması gereken TRT o kuruşu niye harcadığını bildirmemektedir.
Teşkilat, Uyanış, Büyük Selçuklu, Masumlar Apartmanı gibi dizilerin mali bedelleri nedir? Bırakın vatandaşı TRT'yi denetleyen KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş da bilmemektedir, TRT'yi yıllardır eleştiren Atila Sertel de bilmemektedir; KİT Komisyonunda görev veren hiçbir arkadaşımız sizin nereye ne kadar para harcadığınızı bilmemektedir. Başarıyla korunmaktasınız, başarıyla savunulmaktasınız, başarıyla aklanmaktasınız ama bu işin böyle gitmeyeceğini bilmenizi isteriz, biz bu konuda sizin harcadığınız her kuruşun birer denetçisiyiz. Biraz önce yaptığım açılış konuşmasında Sayıştayın görevlerini anlatırken bizim üstümüze düşen görevi de biz burada çok açık ve net ifade ettik. Biz, burada, şeklen bir denetim yapamayız, şeklen aklayamayız; sizin harcadığınız her kuruşun nereye, niçin harcandığını ve getirisinin ne olduğunu bilmek zorundayız ve ona göre oy kullanmalıyız. Siyasi partilere göre değil, vicdanımızda değerlendirdikten sonra, beynimizdeki süzgeçten geçirdikten sonra değerlendirmenin yapılması gerektiğine inanıyoruz.
Sevgili arkadaşlar, bu konuda kapalı devre çalışmaktasınız, ketumsunuz, dış yapımlara harcadığınız herhangi bir parayı bilmiyoruz. Biz, iç yapımlara daha fazla ağırlık verilmesini istiyoruz çünkü TRT çok büyük bir okuldu ve içinde -teftiş raporunda da görüldüğü gibi- bilgi birikimine, iş deneyimine sahip onlarca yapımcı varken, o yapımcıların TRT içerisinde zengin arşivleri varken -insan açısından en iyi yetişmiş insan yapısının olduğu TRT'de- ne yazık ki o arkadaşların değerlendirilmediği ve iç yapımlara yönelmek yerine dışa yönelik anlayışın sürdüğünü... Azalmakta olduğunu gördüğümde de memnun olduğumu ifade eden bir insan olarak azalmasını çok istiyorduk ve istiyoruz, o konuda da ısrarcıyız çünkü TRT'de çalışanların şu anki rakamı herhâlde 8.500-9 bini buldu -EYT'lilerle birlikte- tahminim yani o konuda da bilgi sahibi değiliz. Ama sürekli özel hukuka bağlı eleman alımı, işte sınav noktasında TRT'de ilk 100'e giren insanların elimine edildiği ama çok özel olan ve bizim de belki de ticari sır gibi sınav sırrı olarak bilmediğimiz yöntemlerle TRT'ye çok sayıda insanın alındığını biliyorum ama hangi yöntemlerle alındığını doğrusu bilmiyorum.
Dış yapımlarla ilgili hangi yapımcıya ne kadar ödendiğinin bilinmemesinin ötesinde 1 milyara yakın yani eski parayla 1 katrilyon lira civarında bir paranın harcanması, TRT yönetiminin bu kadar büyük bir rakamı neredeyse bütçesinin yarıya yakın olan bir kısmını ticari sır olarak açıklamaması, TRT'nin harcamalarının yüzde 50'sini bizim hiç görmediğimiz anlamına da gelmektedir. Bilmiyoruz, hangi dizi kaça çekiliyor bilmiyoruz, hangi kurum çekiyor, nasıl geldi size girdi, hangi kanaldan girdi de size getirdi, raporlar verdi, bilgiler verdi "Şöyle bir dizi yapacağız, şöyle bir iş olacak, Türkiye sallanacak, Türkiye'de rating rekorları kıracağız, TRT şu diziyle şu noktaya varacak." diye hangi bilgileri verdi ve bu konuda kim bu şirketleri yetkilendirdi ve bu para o şirketlere nasıl akıyor, onu da bilmiyoruz.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Sertel, tamamlayalım konuşmamızı.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Başkanım, ben geçen gün Adalet Komisyonundaydım, en az konuşan kırk beş-elli dakika konuşuyordu ya. Yani bir tek konuda konuşma yapıyorum, benim dışımda da sanıyorum yapan olmayacak arkadaşlardan veya başka partilerden arkadaşlarımız yaparsa da dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum bunun. Yani kendimi tekrar etmeden sadece muhalefet ettiğimiz konulara açıklık getirmeye çalışıyorum müsaade ederseniz.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Biraz daha müsaade edelim.
Buyurun.
ATİLA SERTEL (İzmir) - TRT devletin televizyonudur, vatandaşın paralarıyla beslenmektedir ve yönetilmektedir. Burada halkımızdan kesilen paralar söz konusudur. Bir çocuk -ilkokul çocuğu ya da ortaokul çocuğu- gidip kendine iPad aldığında siz ondan önemli bir miktar pay almaktasınız, vergi almaktasınız, o vergilerle ayakta duruyorsunuz yani halktan kesilen her kör kuruşun açıklıkla bize bildirilmesi gerekmektedir. Eğer bunu bildirmiyorsanız, hangi gerekçenin arkasına sığınırsanız sığının harcadığınız her kuruşla ilgili bir şaibe gölgesi düşmektedir çünkü bizi tatmin eden, kamuoyunu aydınlatan ve "Ben şu parayı şuraya harcadım, şu getirisi oldu; şu diziden şu kadar gelir elde ettik; şu dizi bizi zarara değil, kâra geçirdi." diye bize bilgi vermediğiniz takdirde biz harcanan her kuruşta bir şaibe görüyoruz. TRT bir çiftlik değildir; TRT devletin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, yüce devletimizin, yüce milletimizin bir kurumudur.
Ayrıca "Haberlerin toplanması, seçilmesi, yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleriyle çağdaş habercilik, teknik ve metotlara bağlı olmak üzere" diye başlayan ama bir türlü kanunun esaslarına uymayan bir yayıncılık yapmaktasınız. Ben, bırakın diğer muhalefet partilerini, Genel Başkanımıza yönelik yapılan haberlerin ne kadar çirkin olduğunu, ne kadar kötüleyen, ne kadar karşıtlaştıran bir çizgi izlediğinizi değişik örneklerle size yazılı olarak sunarım, burada uzun uzun anlatmayacağım ama siyasi görüşü ayırt edilmeksizin, tüm halktan kesilen vergilerle tüm halkın temsilcilerine yönelik doğru ve düzgün habercilik yapma kanun olarak size emredilmiştir, yasal olarak bunu yapmak zorundasınız, ayrımcılık yapmamak zorundasınız.
Ayrıca, seçim dönemine giriyoruz, geçen seçim döneminde Cumhurbaşkanı adayları arasında yaptığınız ayrıcalık, bir Cumhurbaşkanı adayına TRT içerisinde on iki dakika yer verilirken, bir Cumhurbaşkanı adayına üç bin dakika, dört bin dakika yer verilmesi bu kanunun da çiğnendiğinin ve TRT'nin görev yaparken kendilerini kayıranlara kayırıcılık yaptığının göstergesidir. Burada yapmanız gereken şudur sevgili arkadaşlar: Gazeteciyseniz, kamu adına görev görüyorsanız, TRT'nin devlet televizyonu olduğunun bilincindeyseniz, TRT'nin halkın özgürce, tarafsızca ses alma noktasında bir kurum olması gerektiği düşünceniz var ise tarafsız, objektif, ilkeli ve doğru yayınlar yapmak zorundasınız.
Sözlerimi burada bitiriyorum. Benim TRT'ye ilişkin söyleyeceklerim bunlar ama ben, yine, TRT'yle ilgili -Sayın Başkan uyardığı için- 5-6 konuda verdiğim soru önergelerini gündeme getirmeyeceğim. Bu soru önergelerini de bugün verdim. Bu soru önergeleri içerisinde TRT'nin -yine, denetleyemediğimiz- kurumun birtakım insanlara haksız kazanç sağladığını, menfaat sağladığını biliyorum, ona ilişkin verdiğim soru önergelerini de inşallah yanıtlarsınız. Yanıtlayacağınızı zannetmiyorum, ticari sır olarak belki kalabilir ama TRT'nin bir ülke televizyonu olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin televizyonunu olduğunu ve doğru ve tarafsız habercilik yapması gerektiği noktasındaki görüşlerimi belirtiyor, beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.