ATİLA SERTEL (İzmir) - Ya, ben Türkiye Taş Kömürünün işçilerine teşekkür ediyorum, Sayın Polat Bey gibi.

Çok büyük bir felaket yaşadık yani olağanüstü bir felaket yaşandı, o felaket başka felaketlerle buluşunca daha büyüdü. Bu arada, Taş Kömürünün işçileri yani maden işçilerinin maden alanına, sahasına getirilişinde bir iki günlük sıkıntı oldu, birkaç günlük sıkıntı oldu ama o arkadaşlar geldikten sonra pek çok canın kurtarılmasında çok büyük katkıları var, bunun için kendilerine teşekkür ediyorum.

Biz, burada, asıl Türkiye Taş Kömürü Kurumunun Amasra Müessese Müdürlüğüne bağlı o maden ocağında 14 Ekim 2023 günü meydana gelen grizu patlamasına ilişkin, katını kaybetmesine ilişkin daha önceki uyarıların dikkate alınmadığını da söyleyerek kayıtlara geçsin. Bu konuda çok uyarıda bulunduk yani Türkiye Kömür İşletmelerinin, TTK'nin KİT Komisyonundaki geçmiş tutanakları incelenirse bu tip felaketlerin önlenmesine yönelik yatırımların yapılması ve bu risklerin ortadan kaldırılması için çaba sarf edilmesini konuşan pek çok arkadaşımız dile getirdi ancak burada sadece KİT Komisyonunda görev gören arkadaşların değil, Sayıştay raporlarını incelediğimizde orayı denetlemeye giden müfettişlerin de aynı noktada görüşler belirttiğini ve Sayıştayın uyarılarının da dikkate alınmadığını gördük. Madencilik zor iş, maden çıkarmak gerçekten o işçilerin emeği ve hakkı açısından bakıldığında ödenmez ama yapılması gereken iş güvenliği açısından kurumun bütün önlemleri almasıdır. Peki, dünyada başka ülkelerde olandan fazla maden kazası bizim ülkemizde oluyorsa bunda bizim kendimize yönelik bir öz eleştiri yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Sayıştay, bu konuda, yazdığı raporlarda uyarmıştı fakat yine işçilerimiz öldü. Bir de iş güvenliği ve bu iş güvenliği konusunda madencilik faaliyetlerini yürütmek için... Tabii ki burada maden işinin içerisinden gelen yetkililerin olması ve kurum içerisinde liyakatle yükselme çok önemli ama ben bir şey söyleyeceğim. 2019 Sayıştay Raporu'nun 69'uncu maddesinde şöyle denilmişti: "2019 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliği 300 metre olmuştur." Amasra için söylemişti bunu Sayıştay. "Bu derinleşme ani gaz degajı ve grizu patlaması için ciddi kaza risklerinin artmasına neden olmaktadır. Çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu dolayısıyla degaj kapasitelerinin de yüksek olduğu, arıza zonlarında riskin daha da arttığı bilinmektedir. Bu nedenden, müessese ocaklarında ilgili mevzuat hükümlerinin yanı sıra, kurum degaj yönergesi hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir." tespiti çok önemli bir tespitti. Eğer, siz, kurum olarak bu uyarıyı dikkate almış olsaydınız, biz onlarca canı kaybetmemiş olacaktık. Bunun için ölen maden şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Kurumun da bu noktada eksikliği olduğunu, bundan sonra kurumun bu tip eksikliklere yol açmaması gerektiğini söyleyerek sözlerimi bitiriyorum.

Teşekkür ederim.