NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Genelde mesela siz de her konuda, her şeyde bir açıklamada bulunuyorsunuz, biz de Komisyon üyeleri olarak bir soralım.

Sayın Başkan, şimdi siz anlatıyorsunuz, dinliyoruz sizi. Asıl burada bizim gerçeklerle yüzleşmemiz lazım, hakikatin ortaya çıkması lazım. Konuştuğumuz "insan" ve canlar, yaşamını yitirenler ve çaresiz olanlar. Yani kendinize göre anlatıyorsunuz, şimdi diyorsunuz ki: "Ben hocayım." Sizin hocanız da diyor ki: "Ben hoca olsam bundan utanıyorum bu eğitimi verdiğim için."

TÜRK KIZILAYI GENEL BAŞKANI KEREM KINIK - O hoca benim hocam değildi.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Neyse yani.

TÜRK KIZILAYI GENEL BAŞKANI KEREM KINIK - Yanlış hatırlıyor.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sonuçta ben de hekimim, siz de hekimsiniz. Bütün hekimlerde, hekimlikte bir eğitim var.

TÜRK KIZILAYI GENEL BAŞKANI KEREM KINIK - Bizim zamanımızda asistandı.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Şimdi, ben eğitimi veriyorum diye bir kural yok. Ya, bu ülkede Eczacılar Birliğine çadır satıldı. Şimdi, normal şartlarda istersiniz; ben çiftçiyim, tarımla uğraşıyorum, pamuk toplayacağım, çadır lazım, dışarıdan alacağıma Kızılay satıyorsa alırım; burada bir problem yok. Bir olağan durumda, olağan seyir hâlinde bu işler olur. Bunun ismi afet. Afette bin küsür çadır satılıyor ve sizin haberiniz olmuyor. Yani insanlar çadır bekliyor, insanlar su bekliyor; haberiniz olmuyor: "Benim haberim olmadan sattılar."

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Vekilim, sorunuzu sorun.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - O kişiler çalışıyorsa bu sizin ayıbınız. O kişiler hakkında işlem yapılmamış. Ya, bu geçiştirilecek bir konu değil, değil. Yani bu sıyrılacak... "Benden habersiz." O zaman sizin orada oturmamanız lazım habersizse. Siz bu işin eğitimini veriyorsunuz. Ben size bir hekim olarak desem ki: "Böyle böyle oldu, bir hafta sonra benim haberim oldu." Siz diyeceksiniz ki: "İyi bir yönetici değilsiniz. İyi bir lider değilsiniz. Beceremiyorsunuz." Yani bunun gerekçesini insanlar sormak istiyor. Burada bu şeyi masumiyetle örtemeyiz. Yani gelip insanlar çadır getiriyorlar, büyük devasa çadır. İlaç dağıtacaklar ücretsiz, yanılmıyorsam 140 bin liraya çadır satmışsınız, bununla ilgili soruşturma açmak lazım. Eczacılar Birliği kamu yararına... İşte, keşke ben diyorum ya, burada olsaydı Eczacılar Birliği, durumu söyleseydi.

Bir diğeri, bakın, ben isim söyleyeyim: Kızılay Kan Hizmetleri Genel Müdürü Sayın Kerman -bilmiyorum burada mı arkadaşımız, değil mi- demiş ki: "Devlet hastanelerine kan satmamız normaldir, devlet hastaneleri zaten birer işletmeye dönüşmüş. Haberi var, işletmeye dönmüş yani o bile kamudaki devlet hastanelerini işletme gibi görüyor. Yani kafa böyle çalışıyor; şirket gibi, işletme gibi görülüyor ve her kurum bunu da tartışıyor.

Sayın Başkan, biliyor musunuz problem ne? Kızılay -Mecliste de bunu çok konuştuk- geçmişte bu zarflara konulan paralar, gündeme getirdik, okulda o önlüklerle beraber gittiğimizde... Bugün insanlar Kızılay yerine Ahbapa, başka bir kuruma yardım edip size göndermiyorsa sizin kendi kendinize sormanız lazım.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, peki, teşekkür ederim.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sizin kendi kendinize sormanız lazım: "Niçin bizi tercih etmiyorlar da bir yardım kuruluşunu tercih ediyorlar?" Bu güvenirliği ortaya çıkartmanız lazım.

Bir diğeri, Sayın Başkan, böyle geçiştirerek söyledi, siz araçlarla geçiyorsanız, Kızılayın kurtarma ekipleri eğer trafik cezası alıyorsa bir afet durumunda, eğer yol ücreti alınıyorsa, eğer elektrik kesintisinden dolayı mahrumiyet yaşıyorsa, eğer doğal gazdan dolayı mahrumiyet yaşıyorsa, biz bunu çözemiyorsak bu ayıptır.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Doğru, onu...

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bu ayıptır ama makam araçları içinse ona bir şey diyemem, makam aracı afete mi gidiyor, gitmiyor onu bilemem. Ama Kızılayın afet durumunda Adıyaman'a, Malatya'ya, Urfa'ya, sele, Afyon'a bir yere giden aracı eğer elektrik nedeniyle ceza alıyorsa...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, itfaiye gibi bunlara da geçiş üstünlüğü vermemiz lazım diye düşünüyorum.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - ...eğer doğal gaz nedeniyle ceza alıyorsa, eğer aracına ceza kesiliyorsa bu Parlamentonun ayıbıdır.