KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Ben de -geç öğrendim- başsağlığı diliyorum; Allah sabır versin ailenize, size Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, yıllardır hep olduğu gibi, yine seçim arifesinde AKP iktidarı yine "mış gibi" yaparak emeklilerin, emekçilerin mağduriyetlerini çözmese de çözüyormuş gibi göstermek için bir arayışla karşımızda. Olanları, tabii, iyi bir şey yapıldığında, hayrına olanı tabii ki biz destekleriz ama eksiklerini de söyleriz.

Vurgulamak istediğim birkaç konu var: Bir tanesi, bu hayat pahalılığında, bu enflasyonda emeklilerimize verilen bu ikramiyenin, Genel Başkanımız -ve Allah nasip ederse, milletimiz takdir ederse Cumhurbaşkanımız- Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun aslında hep başından beri söylediği şekilde başlatılan emeklilere bayram ikramiyesinin şu anda getirildiği seviye yetersizdir, asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır net bir şekilde. "Zaten 1.100 yetmiyordu, şimdi 2 bin yaptık, iyi bir şey oldu." Tabii ki 1.100'den 2 bine çıkması iyidir, kötü değildir, Allah razı olsun ama yeterli değildir, mutlaka ama mutlaka asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır.

Yine, bu bir emeklilikte maaş düzenlemesi değil, dipte eşitleme; az önce Ömer Fethi Bey söyledi sanırım bunu, değerli arkadaşlarımızdan biri söyledi. "Emeklilere yüzde 35-40 zam yapılacak." denmemektedir, en düşük aylık 7.500 lira olarak tanımlanmaktadır ama dediğim gibi, emekli maaşları dipte eşitlenmekte, ülkeye yıllarca hizmet etmiş insanlarımızı yine yokluğa, yoksulluğa mahkûm etmektesiniz.

Şimdi, hep konuşuluyor: "Deprem, depremde kim vardı, kim yoktu?" Değerli arkadaşlarım, depremde ama AK PARTİ'li ama CHP'li belediyelerimiz vardı, belediye işçilerimiz vardı; işte ben Eskişehir'denim, ESKİ işçileri vardı, Büyükşehrin işçileri vardı, belediyelerimizin işçileri vardı. O işçiler taşeron işçiler arkadaşlar, o işçiler hâlâ taşeron işçiler ve bu pakette onlar yine yok; bunu söylemek benim boynumun borcu. Enkazlardan hepimizin aile bireylerini, yakınlarını çıkaran onlar; eğer öldüyse yine cansız bedenini çıkaran onlar; defnedilmesinde yanında olan onlar; yangına koşan onlar -yani deprem bölgesi için söylüyorum ama şehirlerimizde de öyle- ama şurada paket geldiğinde, torbalar geldiğinde bir türlü biz onlara kadro vermiyoruz, siz vermiyorsunuz, hâlâ adaletsizliği sürdürüyorsunuz. Kamu çağrı merkezi çalışanları, kara yolları çalışanları, fizyoterapistler, kiralık araç şoförleri, belediye şirket çalışanları, TRT çalışanları, zabıtalar, İLBANK çalışanları, KİT çalışanları, Vakıfbank güvenlikleri kadro bekliyor.

Yine, EYT'de prime takılanların, staj ve çıraklık döneminin sigorta başlangıcı kolu olarak sayılmayanların, yine BAĞKUR'lularda prim yüksekliği mağduriyeti nedeniyle sıkıntıları sürmekte. Madem bir torba geldi, biz bu arkadaşlarımızın, bu emekçilerin dertlerini niye çözmüyoruz? Artık dilimizde tüy bitti bizim söyleye söyleye ama maalesef, karşımızda bu emekçi kardeşlerimize en ufak bir duyarlılık yok.

Şimdi, gazilerimizle ilgili, maaşlarıyla ilgili bir düzenleme var; bunu da biz, yine Sayın Genel Başkanımız -inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız- defalarca söyledi "Bu ayrımları giderin." diye; bunun bir bölümü gideriliyor ama yine eşitsizlikler var.

Şimdi, vatan savunmasının sözleşmesi olur mu arkadaşlar "Sözleşmeli vatan savunması." diye? Olmaz ama sözleşmeli uzman çavuşlar, sözleşmeli erler maalesef bu düzenlemede yok, büyük sıkıntı yaşıyorlar. Bu ülkenin savunması için sözleşmeli er, erbaş olarak görev yapıyorlar; bittiği noktada yıllardır bekliyorlar ki onlara bir iş verilsin. Birçoğu şu anda çok büyük aile sıkıntıları, aile faciaları yaşıyor. Bunun, bu arkadaşlarımızın da mutlaka kapsam içine alınmasında fayda var.

Defalarca söz verilmesine rağmen astsubayların tazminat talebi, tazminat sorunu hâlâ çözülmedi, bu pakette de yine göremiyoruz maalesef. Muharip Kıbrıs gazilerinin evlatlarına kamuda istihdam hakkı verilmesini istiyorlar. Biz bir araya geldiğimizde "Gaziler arasındaki ayrımlar madem kalkacak, o zaman buna da mutlaka ama mutlaka yer verilsin." deniyor. Muharip gazilerimizin çocuklarına istihdam kolaylığı sağlanması ve yine mülkiyetleri kendilerine ait konutu olmayan gazilerimiz için de faizsiz konut kredisi taleplerini sizlerin dikkatine getirmek isterim.

Tabii ki bütün eksikleri bugüne kadar kaç kere söyledik, yapmıyorsunuz, yine yapmayacaksınız ama az kaldı, şurada kırk dokuz gün kaldı; siz yapmasanız da biz bu milletin sesini duyacağız. Sandıkta onlar bu dersi verdiğinde inanıyorum ki millet iktidarı mutlak surette tüm bu eksikleri, eşit şekilde ve herkesi yoksulluktan eşit şekilde kurtaracak şekilde bu eksikleri giderecektir diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.