GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, değerli arkadaşlar, Sayın Elitaş, gerekçe geldi yani uzun tabii gerekçe ama ben ilgili paragrafı okuyacağım oradan. Ya, burada, Anayasa Mahkemesi üyelerine diğer yüksek yargı üyelerinden daha farklı düzenleme getiren teklifi, Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla, Başbakan sıfatıyla 2011 yılında Meclisimize göndermiş ve şöyle söylüyor, uzun bir gerekçe var ama son paragrafında şunu söylüyor: Son Anayasa değişikliklerini yani 2010 referandumuna referans veriyor. "Meydana gelen ve yukarıda açıklanan kırk sekiz yıllık uygulamanın tecrübeleri karşısında yeni bir Anayasa Mahkemesi teşkilat kanununun hazırlanması zorunluluğu hasıl olmuştur. Bu nedenle, çağdaş ülkeler Anayasa Mahkemelerinin uygulamalarıyla bu mahkemelerin mensuplarının özlük hakları dikkate alınmak ve Anayasa yargısının mahiyet itibarıyla diğer yargı kollarından farklılığı ve özelliği de gözetilmek suretiyle, Anayasa Mahkemesinin Anayasa'yla yüklenen yeni görevlerini en iyi biçimde yerine getirebilmesini teminen bu kanun tasarısı hazırlanmıştır." diyor. Yani Recep Tayyip Erdoğan Başbakan sıfatıyla diyor ki: "Anayasa Mahkemesi üyeleri diğer yüksek yargı üyelerinden daha farklıdır." Farklılığını gözetmek itibarıyla bu yasa teklifini Meclise sunmuş ve sizler, AKP'li milletvekilleri olarak bunlara "evet" demişsiniz.

Sayın Elitaş, siz AKP Grup Başkan Vekilisiniz yani on iki yıl önce getirdiğiniz bu yasayla ilgili bir öz eleştiri vermeniz gerekiyor diye düşünüyorum. O zaman niye böyle getirdiğinizi... "O zaman farklılık gözetmemiz gerekir." diye getirmişsiniz, şimdi diyorsunuz ki: "Biz bu farklılığı gideriyoruz." Bu anlamda yanlış yaptığınızı ya ikrar edeceksiniz veya bir öz eleştiri vereceksiniz diye düşünüyorum çünkü aynı Hükûmetin devamı anlamında bu gelmiş ve Recep Tayyip Erdoğan imzalamış. Bu gerekçeyle buraya gelmiş, bugün tekrar getiriyorsunuz "Biz farklılığı gideriyoruz." diyorsunuz. O zaman, Anayasa Mahkemesine, acaba daha fazla önem atfediyordunuz... İşte, o zaman cemaatle bir ortaklığınız vardı, referandumla pek çok yüksek yargı üyeleri oraya yerleşti, geldi ve daha sonra cemaatle aranız bozuldu, daha sonra darbe dinamiği devreye geçti; pek çok badire yaşadık. Anayasa Mahkemesi üyeleri tutuklandı bu ülkede, maalesef ve şimdi de Anayasa Mahkemesinin bazı kararlarına, biliyorsunuz "Tanımıyorum." denildi, daha sonra Anayasa Mahkemesi... Şimdi, mesela, HDP'nin kapatma davası var "Bunu kapatmazsanız biz sizi kapatacağız." diye tehdit edildi ve yüksek yargının ciddi anlamda zorlandığını düşünüyorum ben. Yani, hukukun üstünlüğü anlamında dünyada son ülkelerden biriyiz. Hukukun üstünlüğünü sağlamak hepimizin boynunun borcu olması gerekir. Hukukun terazisiyle çok fazla oynadık Sayın Elitaş, çok fazla oynadık, gerçek anlamda bir hukuk devleti olmaktan çok fazla uzaklaştık. Bu açıdan, bu teraziyi yerine getirmemiz lazım. Yoksa, meselenin, şu yargı üyesi 55 bin lira aldı, öbür yargı üyesi 65 bin lira aldı değil; esas terazinin hukukun üstünlüğü noktasında sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda hukukun terazisini bozan maalesef, sizlersiniz ama bu teraziyi yerine getirecek olan hepimiz olmalıyız; sizi de katarak söylüyorum, hep beraber bu terazinin kantarını yerine oturtmamız gerekir; aksi takdirde, ülkemiz, gerçekten bu durumu hak etmediği bir düzlemde yoluna devam edecektir ama bizim 14 Mayıstan sonra hukukun terazisini yerine koyacağımızı düşünüyorum.

Teşekkür ederim.