| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/5017) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 27 .03.2023 |
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben az önce söz aldığımda -tabii, 2 madde üst üste görüşüldü- dul ve yetim aylığıyla ilgili görüşlerimi ifade edememiştim, onun üzerinde görüşlerimi açıklayacağım.
Değerli milletvekilleri, Sosyal Güvenlik Kurumunun Mayıs 2022 tarihli istatistiklerine göre ülkemizde 4 milyon 56 bin kişi ölüm aylığı almaktadır. En düşük dul ve yetim aylığı bağlama oranı yüzde 25, en yüksek dul ve yetim aylığı bağlama oranı ise yüzde 75'tir. Dul ve yetim aylıkları vefat eden sigortalının aldığı ya da hak ettiği emekli aylığına göre belirlenmektedir. Bu nedenle, dul ve yetim aylıkları arasında vefat eden kişinin sigortalılık süresi, prim gün sayısı gibi sebeplerle büyük farklar oluşmaktadır. Bugün ülkemizde emekli maaşlarıyla ilgili sorunların tamamı doğrudan dul ve yetim aylıklarına da yansımaktadır. Ülkemizde asgari ücret üzerinden sigorta primleri ödenen ve emekli olan bir sigortalının hayatını kaybetmesi hâlinde alacağı 5.500 liralık emekli maaşının yüzde 50'si dul aylığı olarak, yüzde 25'i de yetim aylığı olarak bağlanabilmektedir. En düşük aylık bağlama oranı ve en düşük emekli aylığı göz önünde bulundurulduğunda SSK ve BAĞ-KUR'dan alınan ölüm aylıkları en düşük 1.375 TL, Emekli Sandığından alınan ölüm aylıkları ise en düşük 1.731 TL'dir. Bakın, rakamları tekrarlıyorum: 1.375 TL ve 1.731 TL yani böyle sefaletin de sefalet ücreti olabilecek bir rakamla bu 4 milyon dul ve yetimin geçinmesi mümkün müdür? Oysa dul ve yetim aylığı düzenlemesinin amacı, sigortalıların vefat etmeleri hâlinde geride bıraktıkları hak sahiplerinin mağdur olmasını önlemektir. Bu rakamlar bu amacı karşılamaktan çok uzak bir seviyededir. Bununla birlikte, dul ve yetim aylıklarında herhangi bir taban aylığı belirlenmemiştir, en büyük sorunlardan biri de budur bu konuda. Emekli aylıklarında olduğu gibi bir taban aylığı belirlenmemesi dul ve yetim aylıkları arasında bir uçuruma neden olmaktadır çünkü ülkemizde tek bir emeklilik sistemi yoktur. Sosyal güvenlik sistemi içinde 4/A, 4/B, 4/C'li olarak çalışan kişilerin çalışma şekil ve prim gün sayılarına göre belirlenen emeklilik hakları arasında büyük farklar bulunmaktadır. Bu fark da doğrudan dul ve yetim aylıklarına yansımaktadır. Bu nedenle, ülkemizin içinde bulunduğu ağır ekonomik koşullar da göz önünde tutularak dul ve yetim aylıklarının en az 7.500 lira seviyesine çıkarılarak bir taban aylığı belirlenmelidir.
Bir diğer önemli sorun da bayram ikramiyeleridir. Bakın, bu dul ve yetim aylığı alan kişiler, 4 milyon kişi emeklilere ödenen bayram ikramiyelerinden de tam olarak yararlanamamaktadırlar çünkü dul ve yetim aylığı alan kendisinin de emekli olması hâlinde bayram ikramiyesini hiç alamamaktadır. Dul ve yetim aylığı alan kişinin emekli olmaması hâlinde ise bayram ikramiyesi ödemesi hak sahiplerinin hissesi oranında yapılmaktadır yani yüzde 50 oranı üzerinden dul maaşı alan bir eş 1.100 liralık bayram ikramiyesinin ancak 550 lirasını alabilmektedir yani bu rakam güncellenirse, 2 bin lira seviyesine çıkarılırsa bugün itibarıyla dul ve yetim 1.000 lira ancak alabilecektir. Dolayısıyla bu da bu ekonomik koşullar altında bu toplumun en dezavantajlı kesimi olan 4 milyon vatandaşımızı son derece olumsuz yönde etkilemektedir.
Yine, bu rakamın tabii ki gerçekten son derece düşük olduğunu az önce de ifade ettim. Bu dul ve yetimlere aslında seyyanen bir zam yapılması gerekir değerli arkadaşlar. Bu seyyanen zam yapılmadığı takdirde bu dul ve yetimlerin bu ekonomik koşullarda insanca yaşamanın ötesinde, aç kalmadan yaşaması mümkün değildir. Bu sebeple, ben -yine 7.500'e çıkarılıyor taban aylıkları, emekli taban aylıkları- dul ve yetimler için de 7.500 rakamına çıkılması gerektiğini düşünüyorum.
Saygılarımı sunuyorum.