| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ'nin (PTT) daha önce genel görüşmeye sunulan 2019 ve 2020 yıllarını kapsayan 4 hesap yılı ve işlemlerine yapılan itirazlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 28 .03.2023 |
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Genel Müdür, Yönetim Kurulu üyeleri; hoş geldiniz.
Cumhuriyet Halk Partisi KİT Komisyonu grubu olarak verdiğimiz muhalefet şerhinde belirttiklerimiz şunlar: PTT, ülkenin çok önemli bir kuruluşu olup çok uzun yıllardır Türkiye'de ulaşımı ve iletişimi, insanlar arasındaki iletişimi sağlayan ve son dönemlerde geniş otomasyon ağıyla bankacılık işlemlerine kadar pek çok konuda hizmet üreten ama çocukluğumuzdan bu yana "Bak Postacı Geliyor" şarkısıyla bildiğimiz PTT'nin asıl işinin mektup ve kargo taşımak olduğu noktasındaki görüşlerimizde PTT'nin daha iyi ve düzgün yönetilmesini talep eden insanlarız.
PTT, en son kârını 2018 yılında yapmıştı, o da 215,7 milyon dönem kârıydı. Sonra, PTT AŞ 2019 yılında 1 milyar 218 milyon lira, 2020 yılında 741 milyon lira, 2021 yılında ise 361 milyon lira zarar etti. Bunun nedeni, 2018 yılında Türkiye Varlık Fonuna devredilen PTT'nin ardından üst üste zarar açıklaması. Şirketin, öz sermayesi 2,7 milyar lira idi, son iki yılda 1 milyar 959 milyon lira zarar edildiği açıklandığı için öz sermayesi de yüzde 71,6 oranında azaldı ve 774 milyon liraya kadar düştü. Bu durum bizi üzüyor, sanıyorum PTT'nin bu zararlarının açıklanması ve PTT gibi bir kuruluşun zarar açıklamasındaki durum biliyorum ve umuyorum ki yöneticileri de üzüyor ve inanıyorum ki KİT Komisyonundaki üyeleri de üzüyor. Siyasi parti farkı gözetmeksizin bütün arkadaşlarımızın kafalarında bu duruma herhâlde "Niçin böyle?" diye bir soru açmaları lazım diye düşünüyorum. Niçin zarar ediyor PTT? Hani Et ve Süt Kurumunu anlarım, hayvancılara destek verir; hani TİGEM'i anlarım; hani Halk Bankasını anlarım, düşük faizli kredi verir, işte, zarar hanesinden esnafı destekler, anlarım. Kamusal anlamda, destek anlamında bu tip zararların aslında toplum açısından yararı olduğunu da düşünenlerdenim ama PTT niye eriyor, PTT neden öz sermayesini bu kadar eritti? Bu konuya dikkatinizi çekmek istedim.
Bize pek çok konuda yanıtlar vermişler ama... Örneğin, PTT'nin kargo taşıma işini niye başka firmalara ihale ettiğini merak ederim. Başarıyla yapılabilecek ve getirisi olan, kâr marjı yüksek olan kargo taşımacılığından PTT özel sektöre ihale açarak, onlara bu işi devrederek niye çekiliyor, merak ederim.
Ayrıca, burada açılış konuşmasında Sayın Başkan söyledi, 750 bin TL sermayeli Pırlanta Ticaret AŞ'nin 2 milyon ABD doları ödenerek, PTT'nin 2 milyon ABD dolarının buhar edilmesini anlamak mümkün değil. Orada da verdiğiniz yanıtta diyorsunuz ki: "Tüm adli ve idari süreçler takip ediliyor." Belki diyeceksiniz ki: Ya, Genel Müdür olarak ben daha yeniyim, bu konu çok eski. İşte, olmasaydı iyiydi ama 2 milyon ABD doları Dubai'den altın alımı için teminat verildiği, 500 bin dolarlık kısmının bilmem ne, falan diye kısımlar bizim zamanımızda olmadı. Ama bu davada hâlâ "Şirketimizce 2 milyon ABD dolarının faiziyle birlikte şirketimize iadesi sözleşmesinden müspet zararın fazlasına ilişkin taleplerimiz saklı olmak kaydıyla alacağız." diyorsunuz.
Aradan kaç yıl geçmiş? 2018-2023; inşallah alacağız bu parayı. Ayrıca, KİT'lerin zarar sıralamasında PTT'nin 3'üncü kuruluş olması ve sadece ilk dört ayında 76 ilde zarar eden kuruluşun İstanbul, Aksaray, Kütahya, Muğla ve Kilis'te kâra geçmesi bence incelenmeli. Niye bu illerde PTT kâra geçiyor, diğer 76 ilde niye zarar var? Buna ilişkin Genel Müdürlüğün bu konuda çok sıkı bir çalışma yürütmesi gerekiyor. Ayrıca, PTT'nin tasarruf etmesi de tasarrufa yönelmesi de çok önemlidir diye düşünüyorum. O konuda Sayın Genel Müdüre, Hakan Gültekin'e çok açık ve net bir çağrıda bulunmuştum; o çağrı hâlâ gerçekleşti mi gerçekleşmedi mi bilmiyorum ama PTT'nin hizmet araçlarında olan GPS aygıtının, başta Genel Müdür olarak örnek teşkil ederek kendi aracına da taktırılmasını ve günün hangi saatinde o aracın nerede olduğunun da kayıtlara düşülmesinin doğru olacağını söylemiştim, Genel Müdür Yardımcıları ve PTT'nin şube müdürleri için de aynı öneriyi getirmiştim; bu ayıp bir şey değil. Yani Sayın Genel Müdür o zaman bize "Ya, koskoca PTT'yi bize emanet etmişler, PTT'nin aracını mı bize emanet etmeyecekler." demişti, ben de onun yanlış olduğunu söylemiştim kendisine, hâlâ aynı görüşteyim, bence denetlemekte yarar var. Biz demiyoruz ki siz bu arabalarla özel seyahatlerinizi yapıyorsunuz, hanımınızı, çoluğunuzu çocuğunuzu doldurup Türkiye seyahatine çıkıyorsunuz; öyle bir iddiamız yok ama siz denetlenmeye açık olmalısınız diye bunu yapmanız gerektiğini söylüyoruz. Bu noktada söylemleri ve şaibeleri de ortadan kaldırmak için bu uygulamayı çoktan hayata geçirdiğinizi umuyorum ve bunu da burada eğer öyle bir şey varsa söylemenizin doğru olduğunu düşünüyorum.
PTT'ye hizmeti geçen bütün PTT emekçilerine, PTT içerisinde çalışan bütün kadrolara yaptıkları hizmetler için teşekkür ediyorum. PTT yönetimine de çağrım, PTT'yi zarar etmekten bir an önce kurtarıp kâr eden kuruluşlar içerisine sokmanızdır.
Teşekkür ediyorum.