KOMİSYON KONUŞMASI

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sizin de dediğiniz gibi aslında biz de kısa tutmak isteriz fakat bu soruları da sormakla mükellefiz.

Şimdi, sunum için teşekkürler.

Sunumun 2'nci sayfasında siz kurumun yetki ve görevlerini söylüyorsunuz ve işletmecilerle ilgili düzenleme var: Hizmetin sürekliliğini sağlamak, kritik sistemlerin afetlerde kesintiye uğramasını önlemek, iş sürekliliği ve simülasyon yapmak, kayıtları saklamak. Aynı zamanda, bütün yasal düzenlemelerde veya yönetmeliklerde, sözleşmelerde şöyle bir şey de var: "Afet ve acil durum müdahalelerinde, cep telefonu ve sabit telefon operatörleri, kendilerine ulaşan talepleri yerine getirmek ve afet bölgesinde yeterli kapasitede mobil ve yedek haberleşme sistemlerinin ivedilikle kurulmasını sağlatmakla sorumludur." Bir: Bu konuda bu, uygulamaya sokuldu mu, sokulmadı mı? Herhangi bir işlem yapıldı mı? Soruşturma açılan, tespit yapılan, denetlenen varsa kaç birim, kaç kurum? Hangi ilde, nasıl oldu? Bununla ilgili bir yanıt verirseniz sevinirim. Yapılmadıysa da niye yapılmadı? Sadece burada mı kalmış oluyor?

Deprem ve diğer afet durumlarında yani bir hasarı zaten biz bekliyoruz; önemli olan, krize hazırlıklı mıydı, değil miydi? Yoksa diğer alt kurumların hepsine sorduğunuzda size renkli renkli basılmış dosyalar getirecekler: "Şurada şu var, şurada şu var, burada var. Evet, uygundur." Ama biz, uygun olmadığını gördük. Acı gerçeğimiz, hepimiz için acı bir gerçek. Bununla ilgili herhangi bir işlem yapıldı mı, yapılmadı mı? Bir de yani Türkiye'de -ben pek anlamam teknolojiden fakat- işte, sadece 3 tane GSM operatörü var ve bu, tümüyle bir tekelleşmiş, az önce de söyledim, başkalarına da izin verilmiyor. Siz, mesela burada dediniz ki: "Yaklaşık 500 bin kilometrelik bir fiber ağ söz konusu." Mesela diyelim ki bunun kaçta kaçı bölgede, oranı ne kadar? Mesela, Adıyaman'da bu oran ne kadar, Adıyaman nüfusuna göre ne kadar? Maraş nüfusuna göre ne kadar? Diyarbakır nüfusuna göre ne kadar? Yani şimdi, bunu söylediğinizde Türkiye'yle ilgili bir rakam vermiş oluyorsunuz, bunun içinde İzmir de var, İstanbul da var, Kocaeli de var, başka illerde var.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bunları yazılı olarak veririz, oldu mu?

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Ama işte, Sayın Başkanım, tabii tabii yazılı. Ama şimdi, buraya bir genel şey geldiğinde, yani diyorsunuz ki: "Tamam, normal, yüzde 10'u, yüzde 30'u." Ama Adıyaman'da, Maraş'ta bu nasılmış? Çünkü 3G'de de, 4G'de de, 5G'de de -çeşitli uzmanlar arasında tartışmalar çıktı- ülkenin her tarafına eşit şekilde yatırım yapmıyor. Çünkü bir taraftan, para kazanan kurumlar var; nüfusun, ödeme gücünün olduğu yerlere bakıyor, ona göre semtlere bile bakıyor ama bir taraftan da böyle bir acil durumda olması gerekenler ulaşamıyor ve maalesef, daha kötü sonuçlara neden oluyor. Bu yatırımın eşit şekilde olması için herhangi bir çaba var mı, yok mu, niçin olmadı?

Bu vergilerle ilgili, az önce de söyledim, şimdi, belki şirketler de konuşacak yani 1 liralık şey için 3 liraya yakın bir para ödeniyor, 3 liraya yakın; bu ödenen paranın bir kısmı şimdi özel iletişim, daha önce deprem vergisiydi. Yani bakıyoruz ki ne firmalar, ne iktidar bu konuda bu vergileri amacına yönelik kullanamamış oldu ama bu yurttaşlar hâlâ telefon parasını çok fazla düzeyde ödüyor.

Bir de Sayın Başkan, yani sadece sizin için değil, birçok kurum hep şunu söylüyor: "Üç ay erteledik, üç ay." Ben Elbistan'da bir iş yeri sahibiyle karşılaştım Sayın Başkan. İş yeri sahibi kozmetik veya küpe, takı satıyor. Yerle bir olmuş yerle bir olmuş, yok, iş yeri yok. Evi yıkılmış, köyde bir ev var, yıkılmış. Genç bir girişimci, yani 4 milyondan fazla bir yatırım yapmış. Diyor ki: "Bana elektrik faturası 6 bin lira gelmiş, iki ay ertelenmiş. Ya, ben iki ay sonra bunu nasıl ödeyeceğim? İşim yok, evim yok, bir şeyim yok." Şimdi, bu ülkede büyük şirketlerin, devasa şirketlerin borçları siliniyor. Bu sabah düştü, Ziraat Bankasına ödemesi gereken parayı ödememiş, yüzde 3'ünü ödemiş, bir şey olmuyor. Yani bu şirketler ve birçok vergi toplamış insan... Ama gerçek mağdurlar yani keyfi bir şey değil. Ya, silinse kıyamet mi kopacak?

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şimdi, efendim, gerçek mağduriyet için şu anda...

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Başkanım, siz cevap verin ben soru soruyorum, bunu biz konuşalım, düzenleyelim yani.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Konuşalım ama şöyle, bildiğimi söylüyorum. Bu acil düzenleme için böyle bir süre verildi, daha sonra bu şekilde sıkıntı olanları incelenip ona göre karar vereceğiz.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Ama sunum yaparken deniyor ki: "İki ay erteledik, üç ay erteledik, sabit kart verdik." Şimdi, sorun yani biz sahadan geldiğimiz için iki ay...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yani ona Hükûmet karar verecek.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Zaten öyle bir karar alındı, alındı öyle bir karar Resmî Gazete'de yayınlandı.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - O zaman sunumda söylenmesin. Ama ben sunuma yönelik konuşuyorum yani karar alınmışsa bile. Yani şimdi, bu çiftçide de öyle, birçok şeyde. Borç ötelendi. Ya, ötelendi, ertelendi değil çünkü bu insanlar altı ay, yedi ay, sekiz ay üretimden yoksun olacaklar, muhtaç olacaklar.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Silindi, ertelenmek değil, silinmek.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - İlk tedbir olarak o gündeme getiriliyor, günü gelenlerle ilgili, daha sonra detaylı...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İlk tedbir olarak alındı.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Yani yapılırsa çok iyi, yapılmamışsa biz önerelim, bunu düzeltelim, silelim. Bu, oradaki yurttaşların hakkı, yani bunu yapmamız lazım, hepimizin yapması lazım.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, merak etmeyin, Necdet Bey, onu da Komisyon teklif edecek zaten Hükûmet de bu konuda bir çalışma yapıyor, ödemeyecek durumda olanın nesini alacaksınız zaten; onların borçları silinir. Bu konuda da bir çalışma yapıldı.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Şimdi ben devam edeyim.

Yani bu 4G ile ilgili diğer şeyler: Bunların yüzde kaçı bu 11 ilde yatırım yapmış? Bu şirketler veya yapı yani bize bir oran verseniz, Türkiye'de bu yatırımların yüzde kaçı eşit şekilde dağılmış? Ben tahmin ediyorum ki Hakkâri'de daha azdır ama bir felaket olduğunda nasıl olacak? Yani bunu bizim, hepimizin, özellikle iletişimin çok çok elzem olduğu, acil olduğu bir durumda... Yani zengine rahat, yoksula kötü; geri kalmış yere kötü, ilerlemiş yere iyi; bunu değiştirmemiz lazım bizim. Bununla ilgili veriler varsa çok sevinirim ben, hepimiz adına yani kendi adıma değil de.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, toparlayalım bir zahmet çünkü bugün bitirmemiz lazım.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Toparlıyorum.

Bir de şirketlerle ilgili konuşacağım, bir de bu sosyal medyayla ilgili. Yani bir taraftan insanlar gerçekten hastaneye, yakınına uğraşmak için çaba harcıyor; ilk yapılan şey bantlarla ilgili, Twitter'la ilgili... Twitter'ın sahibi de diyor ki: "Ya, şeyiniz yoksa ben Starlink'ten getireyim size, uydudan ortam yaratayım." Sonra denildi ki o geldiğinde: "Söylemesi rahat, onun teknolojisini kurmak da ciddi bir maliyet gerektiriyor." Niye biz yapmıyoruz? Niye biz bunu önleyemiyoruz? Bu kadar devasa bir sektör ve tekelleşmiş -bana göre tekelleşmiş yani- bu sektörde niye biz bunları yapmıyoruz? Yani bu tür durumlarda ilk yapılacak işlem bunu kesmek mi? Bunları söylemek istiyorum.

Verilerle ilgili -daha önce de söyledim, siz de buradaydınız Sayın Müdürüm- yani ne yapılması lazım; gerçekten ne yapılması lazım? Yani sonuçta bizim konuştuğumuz 50 binden fazla insan yaşamını yitirdi; bu insanların bir kısmı yardım beklerken yaşamını yitirdi yani o anda değil, yardım beklerken yaşamını yitirdi ve orada bir ufacık sinyal, bir ufacık çaba her açıdan daha önemli olabilirdi. Yani ne yapabiliriz daha iyisini yapmak için?