KOMİSYON KONUŞMASI

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Tabii, bu önerge üzerinde, aslında, geneli üzerinde konuşmak lazım.

Belki de işte, yasanın hazırlanma gerekçesine baktığımızda hazırlayan arkadaşların gerekçede belirttikleri gibi aslında, Anayasa Mahkemesinin iptali üzerine tekrardan yeni bir yasa için getirmişler buraya ve amaç; orada çeşitli kurumlar bunun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuşlar, aile hekimleri başvurmuşlar nitekim haklı görülmüş ve iptal edilmiş. Şimdi, bir, sabah da söylediğimiz gibi, bu yasanın hazırlanmasında, getirilme şeklinde keşke, itiraz eden kurumlardan görüş alınmış olsaydı, aile hekimliği kollarından, derneklerinden, örgütlerinden görüş alınmış olsaydı ama bu görüş alınmadığı gibi tekrar kelimeler üzerinden "fesih" yerine "yenilememe"... Yenilememenin şartlarına baktığınızda, tekrar, aile hekimliğini giderek daha da sıkıntılı bir sürece sokmakta.

Ya, aslında, Sayın Bakan, Sayın Başkan; siz de çıkarttığınızda Türkiye'deki en önemli sorun sağlıkta birinci basamak hizmetleridir. Biz pandemide de gördük, depremde de gördük, selde de gördük, yaşamın her alanında Türkiye gibi, eşitsizliğin yaygın olduğu ve ekonomik problemlerin olduğu yerde en önemli şey sağlıkta korumanın olması. Sağlıkta koruma olmadığında, önleme olmadığında daha çok problemler çıkıyor ama maalesef dönüşümle beraber daha çok öncelikli sistem ne oldu? Kişiler hastalanacak, hastaneye gelecek, tetkikler yapılacak, performans ölçülecek, müdahale edilecek ve giderek değişime uğraya uğraya işte beş dakikada hasta muayene et, on dakikada hasta muayene et ve birinci basamak unutuldu ve unutulduğu gibi aslında sahiplenilmedi de, destek de verilmedi ve giderek o da alt bir ticari kuruma dönüştürülmeye çalışıldı.

Hekimler hekimlik yapmak istiyor, hekimler ekip hizmeti vermek istiyor, hekimler korumak istiyor, hekimler önce, zarar vermek istemiyor. Aşısıyla, tartısıyla, gebesiyle, bebeğiyle, yeni doğanla her aşamada, hekimler çalışmak istiyor, özellikle birinci basamakta ama nedense aile hekimliğini, birinci basamağını giderek tüketen, bitiren ve eli kelepçeli bir tarza dönüştürüyoruz.

Sabah da söyledim: Nedir? Elektrik faturasında ticari kurum yazılıyor. Şimdi, bir kere yani belki de diğer maddelerle de ilişkili ele almak lazım Başkan. Ya, aile hekimliğiyle ilgili bir taraftan gerekçede bu fesih ve yenilememe konusunu konuşurken bir taraftan yasayı hazırlayanlar ekip hizmeti için yaşlılıkla ilgili, geriatriyle ilgili, diş hekimliğiyle ilgili çok güzel öneriler getiriyorlar ama mevcut durumun ne hâlde olduğu ve aile hekimlerinin ne istediği, meslek örgütlerinin, bunların kurumlarının ne istediği dikkate alınmıyor ve iptali için başvuranların tekrar görüşü alınmıyor hukuksal açıdan, hukuk bürosuna danışalım, bir yan yol bulalım, feshetmeyelim, "yenilememe" diyelim. Şimdi, oradan baktığınızda sorun çözülmüyor.

Bir diğeri, ya, aile hekimlerine siz hekimliği... Şimdi, bunlar işveren mi, değil mi? İşverense ona göre düzenleme yapın, işveren değilse, hekimse, kamu adına hizmet veriyorsa, birinci basamak hizmeti veriyorsa ona göre bir düzenleme yapın; bunlar da yok. Bu şekilde baktığınızda siz yenilememe sürecini getirdiğinizde tekrar fesih işlemi yerine geliyor.

Şimdi, mesela buradaki maddelerden birinde "Bakanlığın göreceği performansa göre, performans kriterlerine göre..." deniyor; sabah da söyledim; Bakanlık, müdürlük gerektiğinde bunu mobbinge dönüştürebilecek, gerektiğinde baskıya dönüştürebilecek, yenilemediğinde sözleşmesi bitecek.

Bir diğer konu, bunun dışında, sabah söylediğim: "Ekip hizmeti" diyorsunuz. Eğer işverense çalışacağı kişiyi belirlemesi lazım; kamuysa, o zaman ona özlük haklarıyla beraber kamucu bir anlayışla bakalım, atamasını yapsın. Daha önce "Belirler." diyordu, şimdi diyor ki: "Görüşü istenir." Yani, aile hekimi ekip hizmeti mi verecek? Siz ona "işveren" diyeceksiniz, diyeceksiniz ki: "Sizin beraber çalıştığınıza da ben karar veririm. Ben sizin sadece görüşünüzü alırım." Siz bunu herhangi bir şirkete yapabilir misiniz? Hayır, yapamazsınız, hangi şirkete gitseniz yapamazsınız ama işinize gelince şirket gibi görüyorsunuz, işinize gelmeyince "kamu hizmeti" diyorsunuz. Peki, ne oluyor? Yansıması: Birinci basamak hizmeti verilmiyor, birinci basamak hizmeti verilemiyor; pandemide gördük, özellikle kırsal kesimlerde görebiliyoruz, özellikle yoksulların ağırlıklı olduğu bölgede görüyoruz, birçok yerde ve aile hekimlerine veya aile sağlığı merkezinde çalışan arkadaşlara sorduğumuzda hepsi iş yoğunluğundan ve angarya işlerden bıkmış durumda.

Birinci basamağa çok destek çıkıyorsanız tek madde: Sevk sistemi uygulansın, tek bir madde. Sayın Akdağ da burada. Yirmi yıldır ya... Olmazsa olmazdır; hekim olanlar bilir, sağlıkta çalışanlar bilir: Basamak hizmeti olmadan, sevk sistemi olmadan hiçbir ülke iflah olmaz. Şehir hastaneleri yapın, üniversiteler kurun, ne yaparsanız yapın, siz sevk sistemini oturtmadığınız sürece; siz, hekimlere, çalışanlara sahip çıkmadığınız sürece bu iş ilerlemez. Benim burada önerim... Aslında burada Türk Tabipleri Birliği heyeti var Sayın Başkan, Türk Tabipleri Birliği zaten bunun iptali için de başvurmuştu. Hukukçular niçin gelecek yasa teklifinin daha sağlıklı olmayacağını, bu yapılan düzenlemelerin niçin sağlıklı olmayacağını bize izah etsinler yoksa yapboz... Tekrar Anayasa Mahkemesine gitsin, Danıştaya gitsin, tekrar bozulsun, tekrar gelsin. Ama burada gerçekten biz sağlık hizmeti verilmesini istiyorsak, birinci basamak sağlık hizmeti verilmesini istiyorsak, insanların daha iyi yaşayabilmesi için bir hizmet vermek istiyorsak dinleyelim, sağlıklı bir yasa çıkartalım ve aynı zamanda o kurumları dinleyerek Türkiye'de ihtiyaç olan birinci basamak hizmetini güçlendirelim; yoksa, var olan şirketlere, var olan hastanecilik hizmetine, tedavi edici hizmetlere göre bir aile hekimliği, aile sağlığı merkezi statüsü, koşulları getirirsek sadece, kendi kendine, sınırları belli, giderek sağlık hizmeti veremeyen bir tarza dönüştürmüş olabiliriz.

Bir diğeri de şu: Danışmanlar dışında özellikle bu performansı Bakanlık belirler. Bir de bir kısım insanlar açıktan atanmışlar, devlet memuru değil. Kimi yerde diyor ki: "Devlet memurlarına göre yargılanabilir, devlet memurlarına göre özlük haklarını alabilir, devlet memurlarına göre düzenleme yapılabilir." Bununla hiç ilişkisi olmayan, gelenler var ve onlar orada kalıyor. Tekrar itiraz edildiğinde bir kısım sıkıntılar çıkacak.

Siz gerçek anlamda aile hekimliği, birinci basamak hizmeti istiyorsanız, ekip hizmeti istiyorsanız, az sonraki maddelerde de konuşacağımız gibi, ekip hizmeti için rastgele bir bina altında kiralanmış yerlerde aile sağlığı merkezi olmaz, nokta; kamu hizmetinin olması lazım, iki; onların özlük haklarının düzenlenmesi lazım, üç; ekip hizmeti olması lazım. Nasıl ki geriatride tanımladığınız gibi, psikoloğu olsun -psikologlar sabahtan beri mesaj çekiyor- diyetisyeni olsun... Bir taraftan Bakanlık diyor ki: "Obeziteyle mücadele edeceğim, bununla ilgili birçok çalışma yapacağım." Diyetisyenlerle ilgili bir düzenleme yapmıyorsunuz, psikologlarla ilgili bir düzenleme yapmıyorsunuz, sosyal hizmet uzmanlarıyla ilgili bir düzenleme yapmıyorsunuz ve orada da diyorsunuz ki: "Ekip hizmeti olacak." Gerçek anlamda bir aile sağlığı merkezi, birinci basamak hizmetleri için ülkenin ihtiyacı var, hekimlerin ihtiyacı var, sağlık çalışanlarının ihtiyacı var, emekçilerin ihtiyacı var, hepimizin ihtiyacı var. Sevk sisteminin olması lazım, basamak sisteminin olması lazım. Bu şekilde getirdiğiniz tarz: Hesabınıza gelince işveren, hesabınıza gelince işçi, hesabınıza gelince ceza veren, hesabınıza gelmezse yok. Ve atanan müdür veya oradaki yetkililer gerektiğinde "Performansın yeterli değildir, senin sözleşmeni yenilemiyorum..." Şimdi, burada yenilemeyince ne oluyor? Fesholmamış mı oluyor? Yine fesholmuş oluyor. O nedenle, Başkanım, şöyle bir şey yapalım: Türk Tabipleri Birliği daha önce itiraz etmişti ve bu konuda dönmüştü. Tekrar Türk Tabipleri Birliğinin bir görüşünü alalım, bu konuda ne deniyor; bir daha yasa gittiğinde iptal olmasın. Yasa yapıyorsak sağlıklı bir şekilde olsun çünkü ülkenin sağlık sistemiyle ilgili konuşuyoruz hem sağlık çalışanlarıyla hem de sağlıkla ilgili. Onların görüşünü alırsak iyi olur, yoksa tekrar yanılgıya düşmüş oluruz.

Teşekkür ediyorum.