KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Evet evet, konuyu uzatmak adına söylemeyeceğim ama şimdi, şahsımın mesleğini falan sorguladı arkadaşımız.

BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Yok ya...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Önemli değil, akademisyenim ama bu ülkede, İzmir'de on dört yıl Ziraat Mühendisleri Odası yöneticiliği yapmış bir kardeşinizim. İzmir'deki kültür balıkçılığı konusunda meseleyi, sorunu özünde ve meslektaşlarımla, su ürünleri fakültesi ve su ürünleri mühendisi arkadaşlarımızla birlikte ele alıp bunun hem çevresel etkilerini hem de bu üretimin sürdürülebilirliği adına bir çaba sarf etmiş ve taraf değil ama doğru bir analizle, doğru bir önerme geliştirmeye çalışmış bir kişiyim. Şimdi, söylediklerimi boşa söylemiyorum, ÇED'le ilgili konu da orası burası değil, çevresel etki değerlendirme birdir zaten; hangi tesisi yaparsanız, hangi işletmeyi yaparsanız yapın, ister balık ister sanayi ister maden, çevresel etki değerlendirmenin kriterleri, yaklaşımı, mantığı birdir; balıkçılıkta farklı, bunda farklı değil yani onun etkileri çevresel.

BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Onun kriterine göre mantıktan yürüyor.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Şimdi, ben şunu söylemek istiyorum: Bakın, kültür balıkçılığının halk tarafında yanlış bilinen bir gerçeği var mesela. "Efendim, kullanılan yem heba oluyor, kirletiyor denizi." Hâlbuki o yem o kadar pahalı bir yem ve zaten işletmeci o yemin heba olmasını istemez, zaten yüzde 97, yüzde 98 oranında o yem o kültür balığı tarafından tüketilir; bunu biliyoruz ama az önce Beyefendi söyledi, 3 kriterden bahsettiniz, bir de seyrüsefer var aslında, işletmenin ve tesisin seyrüseferin de üzerinde olmaması gerekiyor. Zaman içerisinde kıyıdan uzaklık sınırı getirildi, birtakım kriterler getirildi, bunların uygulanması gerekli oldu. Dolayısıyla bu işin kolayca yapılabilirliği daha bilimsel kriterler sayesinde belki maliyeti arttı, belki Ege Denizi'nde 3 metre dalga yüksekliğine dayanan kafes geliştirmek -o açık denizde- gerekliliği ortaya çıktı falan. Dolayısıyla işletmeci arkadaşlar önce bundan bir rahatsız oldular ama yavaş yavaş o da ÇED uygulamasıyla ve oradaki halkın da rızasıyla doğru bir noktaya doğru gider noktada. Yani bunu "Yok efendim, sizden rahatsız oldum." falan... Ben rahatsız edilecek bir şey de söylemedim; doğru bildiğimi, akademik, bilimsel meslek alanımla ilgili doğru bildiklerimi söyledim yani sizi rahatsız etmiş olabilir, onu bilemem.

Teşekkür ederim.