KOMİSYON KONUŞMASI

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Müdürüm ben o kanun teklifini hazırlarken de -hani karşılıklı olmayacak ama- su havzaları belirlenirken tabii, Düzce mesela, İSKİ'nin su havzasına alınırken 1987'de alınmış ilk etapta. 1987 yılındaki şartlarla, sanayi şartlarıyla günümüzdeki sanayi şartları çok farklı birbirinden. Biz demiyoruz ki Düzce'de su havzaları, sular kirletilsin. Biz diyoruz ki: Eğer bizi su havzasına aldıysanız, bizi veya başka bir su havzasını, o su havzasını korumak da o belediyenin yükümlülüğünde olması lazım.

TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ AFİRE SEVER - Doğrudur.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - O zaman o şehirler... Düzce 3 vekille temsil edilen 400 bin nüfuslu bir şehir, İstanbul 20 milyona yakın nüfusu olan 96 milletvekiliyle temsil edilen bir şehir. Yani biz diyoruz ki hem İstanbullu kaliteli su içsin, kirlenmeden su içsin ama bunu sağlarken de biz kendi kaynaklarımızla ileri su arıtmayı kuramıyoruz, köylerimize kanalizasyon döşeyemiyoruz hâlâ, sen bize diyorsun ki "Kuyu sistemini kullanamazsın bazı köylerde, kanalizasyon yapman lazım." Bizim özel idare kaynaklarımız belli, neticede nüfusuna göre kaynak alıyorsun biz bunları, bu yatırımları yapamıyoruz. Havadan kirlenen suyu, mesela, Düzce, yine coğrafi konumundan dolayı ülkenin en fazla hava kirliliği yaşayan bir şehrimiz. Bununla alakalı diyoruz ki: Köylerimize doğal gaz sağlayalım. Bunun da önünde Enerji Bakanlığının çıkarmış olduğu birtakım engeller var. Biz diyoruz ki...

BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Ya da fizibil değil.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Fizibil olan yerler de var yani ova köylerinden bahsediyorum sadece köylerden değil veya organize sanayi bölgesi yapıyoruz. Bir yatırımcı geliyor, fabrika kuracak İSKİ'ye de gidip şey alması lazım, biz demiyoruz ki doğa kirlensin. Ben Düzce'de yaşıyorum, çoluğum çocuğum Düzce'de yaşıyor. Ben ister miyim havamız, suyumuz kirlensin? Biz diyoruz ki: Eğer bizi, bu şekilde büyükşehirin su havzasına dâhil ediyorsanız, su havzasında bulunuyorsak burada onlar da taşın altına elini koysun. Bizim beklentimiz bu yönde. Nedir? İşte kolektörlerle barajın altına taşınsın, işte atık sular, içme suyu gene o barajdan belki şehre tekrar geri basılsın veya tekrar başka bir baraj yapılsın ama biz kendi kaynaklarımızla bunu yapamıyoruz. Bakın, geçen sene sel taşkını dolayısıyla Düzce merkezde su sıkıntısı yaşandı, bu sene Düzce Belediyesine bunun maliyeti 600 milyon TL. Düzce Belediyesinin eti budu ne? Yani yine taşıma suyuyla çevireceğiz. Biz şunu istiyoruz sadece: Su havzaları korunsun, kollansın, pırıl pırıl hem o şehirde yaşayanlar hem o havza içinde yaşayanlar hem de o su kaynağından faydalananlar pırıl pırıl suya kavuşsunlar.