KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Başkan.

Seçimden önce pembe tablolarla halktan oy alan AKP, seçim sonrası zamlar ve de vergilerle sabit gelirliler başta olmak üzere tüm yurttaşların canına okuyor. Asgari ücret ve memura kaşıkla verilen artışlar da daha cebe girmeden eridi, hatta alım gücü daha da düştü. Marketler etiket değiştirmeye yetişemiyor, çarşı pazar fiyatları uçtu. Dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye'de gıdaya erişim dahi zorlaştı, en büyük para birimi 200 liraya 1 kilo et alınamaz hâle geldi. Bu torba, kanun teklifinde en düşük memur maaşında bir artış hedefleniyor, yoksulluk sınırının altında bir ücret öneriliyor. En düşük memur maaşı asgari ücretin en az 2,5 katı olmalıdır. Asgari ücret her dört ayda bir güncellenmelidir ve asgari ücret artışı emekli ve memur ile diğer çalışan kesimlere yansıtılmalıdır.

Vatandaşın enflasyona ezilmeden öte, boğazı sıkılmaya başlamıştır. Vatandaşların bankalara ve tüketici finansman şirketlerine olan bireysel kredi ile kredi kartları borçları, 9-16 Haziran günleri arasında 7,5 milyar artarak 2 trilyon 160 milyar liraya yükselmiştir. Yılbaşından bu yana tüketici kredileri 292 milyar lira artarak 1 trilyon 412 milyar liraya, kredi kartı borçları ise 295 milyar büyüyerek 749 milyar liraya kadar çıkmıştır. Vatandaş borçla yaşamaya çalışırken, yeni zamlar ve acımasızca vergilerle her gün daha da yoksullaşmaya devam etmektedir. Motorlu taşıtlar vergisindeki artış, akaryakıta gelen zam, bakım servis ücretlerindeki artış, araç fiyatlarındaki vergilerle oluşan artış vatandaşı böyle giderse yaya bırakacaktır. Kolay vergi alınacak kalemler, KDV başta sürekli artış vatandaşın yaşamını zehreder boyutlara ermiştir.

Memur, işçi ve emekli için ücretlerde, gerçek enflasyonla oluşan süreç gözetilerek artış sağlanmalıdır. Emekli intibak düzenlemesi yapılmalıdır. Emekliler açlık sınırı üzerinde bir maaşa ermelidir. Emekli bayram ikramiyesi asgari ücret kadar olmalıdır. Evi olmayan memur ve emekli için kira yardımı verilmelidir. Emeklilerden ilaç katkı payı kaldırılmalıdır.

Mecliste görevli personel arkadaşlar yolda gelirken dediler ki: "Maaşlarımıza yapılan katkı düşük, maaşın üçte 1'i seyyanen zamlardan oluşuyor. O yüzden, emekli olmayı düşünürken maaşlar düşük olduğundan emeklilik dilekçelerini geri çekmeye başladık."

Ekonomik krizin tüm etkileri dar ve sabit gelirlilerin üzerine yıkılırken iktidarda israf alabildiğince sürüyor. Yoksuldan alıp varlıklılara daha çok devlet eliyle rant aktarılıyor. Zengin zenginleşiyor, yoksul daha da yoksullaşıyor.

Sağlıktan gıdaya erişimin yanında, kira artışları kiracı-ev sahibi kavgalarını artırdı. Aileler dağılıyor. Vergide adalet sağlanmadan, sabit ve dar gelirlilerin yaşamı iyileştirilmeden, çiftçi, işçi, emekli ve memurun yaşadığı yoksullaşmayı görmezden gelerek ülke yönetilemez.

Taşeronda kalanlar kadro bekliyor, kadroları bir an önce verilmelidir.

Stajyer ve çırakların işe başladığı gün emeklilik süreci işlemelidir.

BAĞ-KUR prim eşitlemesi yapılmalıdır. 2000 yılı adil kademeli emeklilik hakkı verilmelidir. EYT'yle oluşan mağduriyetler giderilmeli, bir günle on yedi yıl emeklilikleri ötelenenlere çözüm getirmelidir. Emeklilikte adalet sağlanmalıdır.

Ehliyet affı da bir an önce çıkarılmalıdır.

Seçimden önce "Gaz bulduk, petrol bulduk..." seçimden sonra vergi ve zam geliyor. Vatandaşın yaşamı oldukça daraltılmış durumdadır. Seçimden önce Togg gezdirildi, biz vatandaşa dedik ki: "Togg çok güzel bir şey; elinize sağlık, emeğinize sağlık da bizim anlayışımız bu Togg'u size aldırabilmek." Ama sizin anlayışınız, gezdirdiniz gördürdünüz. Hatta Niğde'de birisi de Togg'un önünde amuda kalktı, ben de o vatandaşa dedim ki: "Ya, senin cebinde evine gidecek dolmuş paran yok, Togg geldi diye bayram yapıyorsun." Bu süreçte vatandaş görsün ki seçimden önce Togg, seçimden sonra zam ve vergi.

Teşekkürler Başkanım.