Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1264) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 07 .07.2023 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, Değerli Bakan Yardımcıları, bürokratlar, milletvekili arkadaşlarım; ben de bu dönemin ilk Komisyon toplantısında, önümüzdeki süreçlerin hayırlı olmasını ve başarılar getirmesini diliyorum. Komisyona yeni katılan arkadaşlarımıza da yine hayırlı olsun.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu Komisyonda ben geçen yıl da görev yaptım. Geçen yıl bu Komisyonda ve Genel Kurulda, ülkedeki ekonomik koşulların her geçen gün kötüye gittiğini ve AKP iktidarının artık ekonomiyle ilgili yapacağı bir şey kalmadığını buradan defalarca söyledik yani kısa özet "Ülkeyi batırıyorsunuz." dedik, her seferinde bunu söyledik. Bugün gelinen noktada, eğer şöyle bir sokağa çıkarsak, insanların ne kadar perişan olduğuna, cebine giren paranın bankamatikten çekip evine giderken daha yolda eridiğine şahit olduğumuz günleri yaşıyoruz. Gerçekten ekonomik anlamda artık iktidarın yapacağı bir şey kalmadığını herkes görüyor. Bu zamlar yani memura, çalışana verilen zamlar keşke daha fazla verilebilmiş olsa, biz de bunu canıgönülden talep ediyoruz.
Yine, emeklilerle ilgili de büyük bir beklenti var. Emeklilerin maaşlarının da yaşanabilir bir hâle getirilmesini, emeklilerin de ekonomik anlamda rahat etmesini talep ediyoruz. Ancak çalışanın cebine, emeklinin cebine ne girerse girsin, artık her gün gelen zamlarla, her gün gelen fiyat artışları ve resmî artışlarla o paranın değerinin kalmadığını görüyoruz. Ekmek fiyatı almış başını gidiyor. Daha geçen yıl bu sıralarda gündemle ilgili konuları görüşürken etin fiyatı 100-150 liraydı, bugün 300 liradan aşağı et yok, et; insanlar et alamıyor arkadaşlar. Siz burada maaşa biraz zam yaptık diye bunu konuşuyorsunuz.
Bakın, bankalara uğrayın, kredi veriyor mu size bir sorun bakalım, krediye ulaşabiliyor musunuz bir sorun bakalım arkadaşlar. Bugün, bankalar, ihtiyacı olan kişilere istenildiği oranda değil, sadece çok sınırlı rakamlarla kredi verir hâlde ve kredi faiz oranları da -dün bir yerden rakam aldım- yüzde 4,5'lara çıkmış. Ya, siz bunları görmüyor musunuz? Bunları görmüyorsunuz, ondan sonra hâlâ ekonomiyle ilgili laflar ediyorsunuz arkadaşlar. Vatandaş inim inim inliyor. Seçim geçti; seçimde yaşattığınız pembe tablolarla, işte, yine vatandaşımız size inandı, iktidarın devamına dair karar verdi, inandı ama işte, gerçekler ortada, gerçekler ortada.
(AK PARTİ sıralarından gülüşmeler)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, sükûneti tesis edelim lütfen.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tebessüm ettik sadece.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bunların tuzu kuru olduğu için bilmezler Cavit Arı'nın konuştuklarını.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Senin tuzun kuru değil yani?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yok.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, devam edin.
Buyurun.
CAVİT ARI (Antalya) - Bunlar bilmezler, evet.
Şimdi, Yaşar Bey bu işleri bilir, Yaşar Bey de bilir ama işine gelmez.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, vatandaşın, çiftçinin büyük sıkıntı yaşadığını görmek zorundayız. Ha, depremle ilgili her türlü desteğin verilmesi gerektiğini biz savunuyoruz, bunda bir farklı düşünce içerisinde değiliz ama deprem bölgesindeki vatandaşların oylarını iktidarın imkânlarını kullanarak alan da sizsiniz. Şimdi, o oyları aldınız, bugün deprem bölgesinde yapılacak olan işlerle ilgili bütün yükü vatandaşın omzuna yükleme girişimindesiniz. Ve bunun yanı sıra, belediyelerin de bu konuda özel desteğe ihtiyacı olduğunu ben de bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, kur korumalı mevduat bu düzenleme içerisinde var. Geçen yıl da defalarca bu konuyu konuştuk. Burada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yetkilisi olan arkadaşımız var. Sayın Başkana şaka yollu takıldım "Bilgi vermek için mi burada, bilgi vermemek için mi burada?" diye. Tekrar soruyorum. Bakın, bu düzenleme, kur korumalı mevduat sistemi -bir yılı da geçti- Türkiye ekonomisinin temeline konmuş bir dinamitti. O günler de söyledik "Bakın, bu çok tehlikeli bir uygulama olacak, ucu açık bir uygulama olacak, yarın ülke ekonomisine maliyeti çok yüksek olacak." diye. O günleri kurtarmak adına bu sisteme geçildi ve bir kısmı hazineden, yine bir kısmı da Merkez Bankasından ödemeler yapıldı. Şimdi, dolar daha yakın tarihte 20, 22 liraydı, neredeyse bir ay içerisinde 26 TL'yi de geçmiş durumda. Bu durumda ben burada bulunan tüm yetkililerin, görevlilerin, milletvekillerinin vicdanına sesleniyorum: Hangi yatırım bir ay içerisinde, bir buçuk ay içerisinde yüzde 35 net kâr elde etmiştir veya eder? Değerli arkadaşlar, bugün parası olan belli bir azınlık kur korumalı mevduat sistemiyle yaklaşık bir iki ay içerisinde yüzde 35 para kazandı ve bu kazanılan para hepimizin parası, hepimizin; bizlerden toplanan vergilerle elde edilen paradan alındı. Ama şimdi, bu değişiklikle, kanun teklifiyle hazinenin ödeyeceği paranın artık Merkez Bankası tarafından ödenmesine geçilmekte. Peki, ben soruyorum buradan; benden önce ne konuşuldu bilmiyorum, biraz geç kaldım: Şimdi, Merkez Bankası üzerinden yapılacak ödeme yani burada, istediğimiz gibi parayı basabiliriz, rahatça öderiz anlamına mı geliyor? Bir. İki, geçen yıl Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yetkilisi yine benzer bir konuda görüşme yaparken ta İstanbul'dan, neredeyse özel uçakla geldi, oturdu koltuğuna, dedik ki: Merkez Bankası kaç para ödedi şimdiye kadar? Beş saattir yolunu gözlediğimiz değerli yetkili arkadaşımız koltuğa oturdu "Ben bilgi veremem." dedi. Şimdi, bu durumda soruyorum: Merkez Bankasının özel konumu nedeniyle, bundan sonraki süreçte ödenecek paralar kamuoyundan gizlenmek için mi bu kapsama alındı değerli arkadaşlar? Bugün sonradan "Öyle bir açıklama yok." diye bir ifade kullanıldı. Sayın Ekonomi Bakanıyla ilgili, kur korumalı mevduat sisteminin yanlış olduğuna dair bir beyanatı önce kamuoyuna düştü sonra "Yanlış." dendi. Vallahi, Sayın yeni Bakan böyle bir konuda açıklama yaptı mı, yapmadı mı bilmiyorum ama ülke ekonomisinin bugünkü geldiği seviyede, işte depreme para aradığımız bugünlerde, kur korumalı mevduat sistemiyle birilerinin hâlâ zengin edildiği bir dönemi yaşarken, bu sistemin ne kadar yanlış olduğu ortadadır. Merkez Bankası üzerinden bu sistemin devam etmesi demek bu bilgilerin kamuoyundan saklanmasının zemininin oluşması demektir.
Şimdilik teşekkür ediyorum.