MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

İlk defa yaptığımız bir düzenleme değil değerli arkadaşlarım. Kanunun geçici maddelerine bakılırsa...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - 2020'de var ama bu kadar yüksek değil Sayın Kalaycı.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Onları kısaca ifade edeyim.

2009'da 5 katı...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yani doğru muydu?

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Oraya geleceğim...

CAVİT ARI (Antalya) - Onu yapan yine bu iktidar.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - 2017'de 37 milyar, 2019'da 70 milyar, 2020'de 2 katı, geçen sene de 200 milyar lira.

Şimdi, bu konuda Anayasa Mahkemesine de başvurulmuş, Anayasa Mahkemesinin kararları var. Aynen burada ifade edilen gerekçelerle ne denilmiş? İşte "Bütçe disiplinin dışına çıkıldığı, hesap verebilirlik önleniyor, keyfî harcamalar teşvik ediliyor, Meclisin bütçe hakkı Meclisin elinden alınıyor." diye Anayasa Mahkemesine de gidilmiş. Anayasa Mahkemesi de çok net olarak diyor ki: "Bu, bütçe kanununda yer alan bir husus değil." Ben de katılıyorum ona. Yani bu gelirler ile giderler arasındaki fark kadar borçlanılacağı hususu, evet, bütçe kanununda yer alıyor ama bu, net borç kullanımı meselesi yani borç yönetimiyle ilgili bir şey. Net borç kullanımı nedir? İç ve dış borçlanmam eksi ödemelerim -anaparadan yaptığım ödemeler- değil mi; aradaki farkı gösterir net borç kullanımı. Yani bu bir harcama yetkisi değil, borçlanma yetkisi veriyoruz.

Ümit Hocam şeyi sormuştu yani rakamın içeriye getirisi... Sayın Ök biraz açıkladı ama şimdi, ek 1'inci maddede Sayın Hocam, 800 milyara yakın bir ödenek ekliyoruz zaten bütçeye yani ilave 800 milyar oradan geliyor; e, 800-850 milyar da depremle ilgili harcamaların olacağı varsayılıyor. Yani bir de ihtiyatlı davranılır bunda piyasaların durumuna göre, faizin durumuna göre stok yaparsın, gelecek dönemde ödemelerin vardır, ona hazırlık yaparsın o anlamda yani bunun tümünün kullanılacağı diye de bir anlam çıkarmamak gerekiyor. Bunda yetki veriyoruz, borçlanma yetkisi veriyoruz. Yani Anayasa'ya aykırılığı söz konusu değil.

Sayın Bakırlıoğlu'nun dediği konuda da hani borçlanma yapılmış, sonra kanun çıkmış konusu da Anayasa Mahkemesine gitmiş, orada da Anayasa Mahkemesi bunun dönemsel olduğunu, mali yılla ilgili bir yetki olduğunu yani sonradan alınmasının bir mahzur teşkil etmediğini çok açık bir şekilde ifade etmiş. Yani sözün özü bütçe hakkının Meclisin elinden alınması asla söz konusu değil çünkü bir harcama yetkisi vermiyoruz Cumhurbaşkanına.

MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Niye borç alınıyor?

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Nasıl?

MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Niye alınıyor borçlanma yetkisi?

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - İşte anlattım.

MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Canı sıkıldığı için borçlanıyorsa.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Anlattım, anlattım. Yani harcamalarım var, ödemelerim var...

MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Harcamasında bir engel yok ki, bu borcu aslında kullanabilir.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Tiryaki, yani harcama ile borç eşit olmaz. Yani önceden ödeyeceğin anapara taksitlerin var, onu ödeyeceksin ilave olarak. Yani nakit yönetimi ile bütçe yönetimi farklıdır. Yani nakit dengesi ile bütçe dengesi farklıdır. İlla borçlanınca direkt gider yazacaksın diye de bir anlam yok.

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Yazabilir mi peki?

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Nasıl?

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Borçlanırsa harcayabilir mi?

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Harcayabilir, ne harcadıysa harcadığını gider yazar. Ev yaptı, evi gider yazar, işte yardım yaptı... Ödeneği varsa o da Hocam, ödeneği yoksa yapamaz.