Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1264) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 07 .07.2023 |
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Teşekkürler Başkan.
Şimdi, bunu yapmayın yani gerçekten bunu yapmayın çünkü bunun sadece harcama meselesinden öte bütün finansal piyasalar üzerinde yaratacağı distorsiyonla baş edemezsiniz. Oysa Bakan sürekli diyor ki: "Mali disiplin, mali disiplin, istikrar, istikrar." Böyle bir konjonktürde böyle bir kararın geçmesi akıl dışı yani. Neden? Çünkü ister istemez siz böyle bir borçlanma yetkisini aldığınız anda bütün herkes buna göre pozisyon alacak. Siz bunun harcamasını yapsanız ne olur, yapmasanız ne olur? Hele hele faizlerin yukarıya doğru eğilim gösterdiği bir süreçte böyle bir yetkiyi verdiğiniz andan itibaren ondan sonra herkes bekleyip de "Bakın, ne güzel, harcama yapmadılar; parayı aldılar, duruyor." mu der? Böyle bir akıl tutulması olabilir mi? Burada yazmışsınız, diyorsunuz ki: "Nakit rezervinin güçlü seviyede tutulması..." Hangi nakdin? Hangi dönemde nasıl bir nakdin bunu sağladığı hakkında acaba bir çalışma yaptınız mı ben merak ediyorum. Böyle bir dönemde böyle bir nakdi tercih eder misiniz ya da böyle bir borçlanma konjonktüründe? Bence etmemeniz lazım. Bunun üzerinde çalışılmış olsa zaten biz bununla karşılaşmazdık. O yüzden bence yapmayın.
Bir de yani Maastricht Kriterlerinden bahsettiniz Sayın Ök. Avrupa ülkelerindeki olumsuz oranları söylediniz, bizdeki olumlu orandan bahsettiniz. İşte, bizde yüzde 30-35 aralığında, Avrupa ülkelerinde yüzde 60'ın üzerinde. Yüzde 110'da var aslında Avrupa ülkelerinde İtalya'ya baktığınızda, Hollanda'ya baktığınızda. Şimdi onlar Maastricht Kriterlerine uymadığı için ülke ekonomileri krizde mi? Yo, gayet iyiler, enflasyonlarını da düşürüyorlar. Maastricht Kriterlerinin verimliliği biraz finansal piyasalar, finansal kaldıraçlarla, o kullandığınız kaynağın verimliliğiyle, bunlarla alakalı bir şey ama Maastricht Kriterlerinden daha önemli bir kriter Kopenhag Kriterleridir. Kopenhag Kriterlerini es geçip sadece Maastricht Kriterlerinde borçlanma oranını aşağıya çektik diye düzelmiş bir ekonomi yok, böyle de düzelmeyeceğini zaten gördük, görmeye de devam ediyoruz.
Burada borçlandığınız kaynağın aslında ülke ekonomisine yaratacağı katkıyı ölçmeniz lazım. Böyle bir konjonktürde böyle bir borçlanma yetkisi ciddi anlamda her şeyden önce ekonomik krize olumsuz yönde etki yapar. Peki, neden böyle bir şeyi buraya yazdınız? Ben biliyorum ki buradaki heyet bunu çok iyi biliyor ama bunu buraya yazmanızın nedeni tabii ki hazine işlemleri yapacaksınız yani borcu yönetme derdiniz var. Giderek borçlanıyorsunuz, enflasyonist bir konjonktür var, borcu yöneterek aslında borcun gücünü, reel gücünü düşürme hamleleri gerçekleştireceksiniz ama göreceksiniz ki enflasyon sizin borçlanma hızınıza tur bindirecek çünkü bu, enflasyonist politikaların, bu yasanın hepsinde var, bu gerekçenin hepsinde var ama bu hâliyle çok daha vahim bir tabloyu karşımıza getirecek. O yüzden de bence burada keşke mümkün olsa da oy birliğiyle bu maddeyi geri çeksek ve böyle bir riskten bu ülkeyi de halkımızı da toplumu da koruyabilsek.