Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1264) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 07 .07.2023 |
VELİ AĞBABA (Malatya) - Başkanım, teşekkür ederim.
Şimdi, bu düzenlemeyle kurumlar vergisinde uygulanan oran yüzde 25'e çıkarılıyor. Şirketlere uygulanan kurumlar vergisinin oranının yüzde 20'den yüzde 25'e çıkarılmasının sebebi olarak da deprem afetleri nedeniyle açığa çıkan finansman ihtiyacına katkı sağlanması olarak ifade ediliyor. Burada ise şu durum açığa çıkıyor: Deprem nedeniyle Türkiye genelinde 115 milyar para toplanmasına karşın açığa çıkan bu finansman ihtiyacının bir bölümü şirketlerin üzerine yüklenmiş oluyor. Ayrıca, madde içeriğinde deprem bölgesinde faaliyet yürüten şirketler de bu vergi artırımından muaf tutulmuyor. Bu yıl ocak-nisan ayları arasında 28.465 şirket kapandı ya da tasfiye oldu. Değerli arkadaşlar, özellikle deprem bölgesindeki şirketlere vergi arttırılmasını hakikaten büyük bir vicdansızlık olarak görmek lazım çünkü depremde sadece evler değil, birçok iş yeri de yıkıldı. Büyük iş yeri olan, şirketi olan insanlar hem evlerini hem iş yerlerini hem mallarını mülklerini bir gecede kaybetti. Dolayısıyla, hiç olmazsa deprem bölgesindeki şirketlerin bu artırımdan muaf tutulması gerektiğini söylemek istiyorum. Yoksa hem depremin hem ekonomik krizin altında ezilen şirketlerin kapanma oranının da daha yüksek olacağını şimdiden görmemek için kör olmak lazım.
Bir başka nokta ise AKP iktidarına yakın şirketlerin durumudur. AKP iktidarı döneminde İhale Kanunu 198 kez değişmiştir. Bugün birçok ayrıcalıklı şirket AKP döneminde büyümüştür; bunu hepimiz görüyoruz. Bizim "5'li çete" dediğimiz -ki bu 5'le sınırlı değil, belki 5x25 çete diyeceğiz- şirketlere son on yılda yaklaşık 128 kere vergi istisnasının tanındığını biliyoruz. En çarpıcı örnek ise "Türkiye Tek Yürek" kampanyasına 3 milyar TL bağış yapan bir şirkete, bir yandaş şirkete Cumhurbaşkanı kararıyla 3 milyar TL teşvik verilmiştir. Yıllardır birçok teşvik ve vergi borcunun silinmesi için ödüllendirilen bu şirketler de artırılan kurum vergisine tabi olacaklar mı ya da yine vergi teşvikiyle vergi borçları affedilecek mi, bunları bir müddet sonra göreceğiz.
Yine, burada, tabii, şirketlerin vergisinin yüzde 20'den yüzde 25'e çıkarılması bu dönem oluyor ama yüzde 25'ten yüzde 20'ye düşülmesi de sizin döneminizde olmuştu.
Bir şey daha söylemek lazım, tekrar tekrar etmek lazım, vergi artırmak yoluna gitmektense aslında tasarrufa gitmenin çok daha önemli olduğunu söylüyoruz. Dünyada herhâlde hem nüfusuna hem ekonomisine bakıldığı zaman en çok makam aracı olan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Hem şatafat hem israf devam ederken deprem olunca maalesef ülkeyi yönetenler kendilerinden tasarruf etmiyorlar. Şirketler dışında, biliyorsunuz hem kamuda hem KİT'lerde 3-5 maaş alan insanlar var, bunlarla da ilgili tasarruf yapılmıyor. Tasarruf yapılmadığı gibi de fakir fukaranın şirketlerinin, helal kazancı olan şirketlerin vergileri artırılarak deprem bir fırsata çevrilmeye çalışılıyor; bunun doğru olmadığını ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim.