KOMİSYON KONUŞMASI

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, tabii, malum, bu gelen kanun teklifi, "dayanışma paketi" adı altında söylenen paket depremle ilgili. Ben de müsaade ederseniz Malatya'yla ilgili ve deprem bölgesiyle ilgili birkaç düşüncemi, bir tespitimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Malum, 6 Şubatta 11 ilimizi etkileyen, çok sayıda can kaybının olduğu ve âdeta birçok şehrin haritadan silindiği bir depremi hep beraber yaşadık, Malatya da bu illerin başında geliyor. Maalesef, ilk dönemde -Malatyalıların haklı serzenişiyle- sanki Malatya'da deprem yokmuş gibi bir hava estirildi hem AFAD tarafından hem ili yönetenler tarafından hem siyasetçiler tarafından. Allah rızası için Malatya'nın yaşamış olduğu derdi, sorunu anlatmaya çalıştım. Malatya'nın nasıl bir yıkıma uğradığını bütün Türkiye'ye duyurmaya çalıştım. Ancak yıkımdan sonra, maalesef enkaz kaldırma çalışmalarının da çok yavaş yürüdüğünü söyleyebiliriz.

Bürokrasiyi bitirmekle övünen iktidar, depremin üzerinden beş ay geçmesine rağmen hâlen depremzedeleri süründürmeye devam ediyor. Malatyalı depremzedeler çevre şehircilik müdürlüğü, AFAD, belediye, kaymakamlık, nüfus müdürlükleri arasında mekik dokuyor. Yıkılan evlerinde yıllardır kendisinin oturduğunu, evin kendisine ait olduğunu günlerce uğraşıp ispat etmeye çalışıyor. Depremin 5'inci ayına girdiğimiz bugün bile kamu kurumlarının önünde çok uzun kuyruklar devam ediyor. Depremzedeler AFAD önünde sabah 06.30'da sıraya girip saatlerce dilekçe vermek için uğraşıyorlar. Hâlâ binlerce afetzede 15 bin liralık taşınma ve kira yardımını alabilmiş değil. Ağır hasarlı evi hafif hasara, hafif hasarlı evi ağır hasarlıya çevirdiler. Kimsenin bir güveni yok bu hasar tespitlerinde. Maalesef, önce "ağır hasarlı" denildi, binalar boşaltıldı. Sayın Başkan, dikkatinizi çekmek istiyorum: İnsanlara "Ağır hasarlılar yıkılacak." denildi, sırf kapıyı, pencereyi kurtarmak için kapıyı, pencereyi 20 bin liraya, 30 bin liraya insanlara sattılar; aynı binalar sonra hafif hasarlıya çevrildi, şu anda aynı kapıyı, pencereyi takmak için 400 bin, 500 bin lira para isteniyor. İnsanlar peteklerini sattılar, parkelerini sattılar, musluklarını sattılar ama daha sonra "Burası hafif hasarlı, oturabilirsiniz." gibi bir ciddiyetsizlikle Malatyalılar karşı karşıya kaldı. Yine bilmenizi isterim ki Malatya'da, merkezde ayakta kalan bina sayısı bir elin parmakları kadar; ortalık dümdüz durumda. Şehrin simgesi dediğimiz "İnönü Heykeli"nden başlayarak Kapalı Çarşı'nın karşısı, Malatya'nın simgesi Teze Cami'miz, Akpınar Meydanı'mız, Niyazi Mısri'miz, Sıtmapınarı'mız yani özellikle ticaretin çok yoğun olduğu alan yerle bir olmuş durumda. Ama maalesef o yerle bir olmuş merkezde esnafımız hâlâ iş yapamamakta. Esnaflara çok kısıtlı şekilde verilen konteynerlerde de esnafın iş yapması mümkün değil, ayrıca o konteynerlere bir WC, bir lavabo da maalesef düşünülebilmiş değil. Esnafın çok yoğun yaşamış olduğu sorunlar da çok büyük Malatya'da. İnsanlar kendi çabalarıyla çadırda, barakada bir şeyler yapmaya çalışıyor, evine ekmek götürmeye çalışıyor, aç kalmamaya çalışıyor ona da maalesef zabıtalar müdahale ediyor.

Şimdi, şahıslar hasar almış mülkleri üzerinde hak sahipliği başvurusu yapabilirken tüzel kişilere hak sahipliği başvuru seçeneği sunulmadığı için çok sayıda esnaf ve sanayici bu şekilde mağdur ediliyor; bu da önemli bir konu.

Değerli arkadaşlar, depremin şokunu atlatamayan depremzedeye bir de ev sahipleri vurdu. 6 Şubattaki Maraş merkezli deprem öncesi kentte en yüksek, en lüks kira fiyatı 5 bin lirayken kira fiyatları şu anda depremin ardından 20 bine kadar yükseldi, asgari ücret daha yeni 11 bin TL olmuşken Malatya'da ortalama ev kiraları 10 bin TL civarında.

Ev sahiplerinin sokağa attığı kiracılara bir de AFAD darbe vuruyor. Kurulan konteynerlerde kiracılara yer yok arkadaşlar. Kiracılar şu anda çok büyük mağduriyet yaşıyor, ev sahipleri için ayrılan konteynerler de henüz kiracılara nasip olmadı. Deprem, tarım ve hayvancılıkla uğraşan yurttaşlar için ayrıca bir yıkım oldu, pek çok köyde ahırlar yıkıldı, hayvanlar öldü ve sakat kaldı. Depremde Malatya'da yaklaşık 2 bin ahır yıkıldı. Bu yıkımla beraber, özellikle kırsal alanda enkaz altında 1.100 büyükbaş, 6.400 küçükbaş hayvan telef oldu. Doğanşehir ilçesinde faaliyet gösteren 17 alabalık işletmesinin, 230 civarı havuzun hasar gördüğü belirtiliyor. Köylülerin zararı büyük, depremzedelere yem desteği olarak koyun başı 50 lira yatırıldı. Bir avuç yem parasının, devlet desteğinin çok yetersiz kaldığından yakınan köylüler "Tarım ve hayvancılık da enkaz altında kaldı." diyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkanım, hemen topluyorum.

Değerli arkadaşlar, burada, şimdi deprem için vergiler koyuyorsunuz, paralar topluyorsunuz. Bunların depremde enkaz altında kalmış, depremde hayvanını kaybetmiş, iş yerini kaybetmiş, eşyasını kaybetmiş insanlara verilmesi gerekir, inşallah, o anlamda kullanılır.

Yine bu yıl Malatya'da bir de ikinci bir deprem oldu. 6 şiddetli depremlerin ardından çok sayıda deprem yaşandı Malatya'da. Don, dolu, şiddetli yağış, fırtına; hepsi üst üste gelince bazı bahçelerde yemeğe kayısı kalmadı. Üretici bu yıl hem depremden hem de doğal felaketten perişan oldu.

Değerli arkadaşlar, diğer bir konu, depremler Akçadağ Sultansuyu Barajı göletinin gövdesinde çok ciddi bir hasara yol açmış. Bu nedenle baraj kademeli olarak boşaltılmıştı. Sultansuyu Barajı'ndaki hasar, işletme alanında bulunan Akçadağ ve Doğanşehir ilçelerindeki 35 bin dekar arazide bulunan yaklaşık 350 bin kök kayısı ağacının sulanmasında yüzde 80 oranında büyük problem oluşturdu. Aradan beş ay geçmesine rağmen, sulama kanallarının bakımı ve onarımının yapılmaması binlerce ağacın susuz kalmasına sebep oluyor. Maalesef, Malatya, en çok oy verdiği iktidar tarafından en çok cezalandırılan illerden biri. Zaten yatırım konusunda üvey evlat muamelesi gören Malatya depremle birlikte kaderine terk edilmiş durumda. Esnaf perişan, üretici perişan, yıkılan kamu binalarındaki memurlar perişan; Malatya perişan. Maalesef, Malatya, iş bilmez yöneticiler tarafından yaraların sarılmasını bekliyor. Umarım, tez zamanda Malatya ve diğer deprem illeri ayağa kalkar, esnafımız da evine ekmek götürür, kış geldiğinde insanlara barınacak imkânlar sağlanır; bunun da takipçisi olacağımızı ifade etmek istiyorum.