KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, bu AKP iktidarının ülkemizin temeline ekonomik anlamda koyduğu 2 tane dinamit var. Eğer bugün gerçek anlamda sorunlar yaşıyorsak... Yarattıkları çok sayıda sorun var ama 2 temel tehlike var, 1'i kamu-özel iş birliği anlaşmaları, sözleşmeleri, projeleri. Bu kamu-özel iş birliği projeleriyle özellikle döviz cinsinden verilen garantiler kapsamında geçilmeyen köprüye, yolcu uçmayan havaalanlarına çok ciddi paralar ödenmekte. Bununla ilgili maliyeti zaman zaman kamuoyunda zaten paylaşıyoruz.

Diğer konu ise kur korumalı mevduat sistemi. Değerli arkadaşlar, kur korumalı mevduat sistemine 20 Ekim 2021 tarihinde, o günlerde doların bir ay içerisinde 9 liradan 18 TL'ye kadar çıktığı günlerde geçildi. Biz o günlerde bu işin yanlış olduğunu ifade ettik, söyledik "Bakın, bu çok tehlikeli bir olay." dedik. O günlerin Maliye Bakanı Sayın Nebati'yle yapmış olduğumuz toplantıda, Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleriyle yaptığımız toplantıda ben bizzat kendim sordum, dedim ki: "Sayın Bakan, bu kur korumalı mevduat sistemine geçtiniz, bunun ülkeye maliyeti ne olacak?" Sayın Bakan, dedi ki: "Ya, çok önemli değil, 30 milyar civarı." "Yuvarlak hesap." dedi üstelik. Şimdi, arkadaşlar, bakın, bu konuşmayı yaptığımızda tahminen 2021 Aralık ayı ya da 2022 Ocak ayı gibiydi yani çok yakın bir tarihti. Bugün gelinen noktada açıklanan rakam, bakın, Hazine tarafından 2022'de 92,5 milyar, Merkez Bankası tarafından 70,8 milyar.

VELİ AĞBABA (Malatya) - 72,8 milyar...

CAVİT ARI (Antalya) - Evet, 73 milyar diyelim.

Şimdi değerli arkadaşlar, bu, 2022'nin... Peki, bunların doğru olduğunu kabul ediyoruz. 20 Ekim 2021'den yıl sonuna kadar yani 2021 sonuna kadarki maliyet artı 2023 yılının toplam maliyetini de hesap ettiğimizde ülkeye maliyeti ne oldu? Esas bunu ortaya koymamız gerekir.

Bakın, değerli arkadaşlar, nisan ayında yani daha iki ay önce bu ülkede dolar 19,4 TL'ydi -üç ay daha olmadı çünkü bu rakam 18 Nisanın rakamıydı, hadi üç ay olduğunu kabul edelim- bugün dolar 26,5 TL. Kur korumalı mevduat sisteminde parası olanlar yaşıyor, onlar paradan para kazanıyor ve kaldı ki ben, o parayı yatıran vatandaşlara da en küçük bir eleştiride bulunmak istemem çünkü onlar devletin yaratmış olduğu bir imkândan yararlanan kişiler ama bu sistemi kuran anlayış, ülkenin temeline dinamit koyan bir ekonomik facia yaratmak üzere.

"Merkez Bankasına niye bu aktarılıyor?" sorusuna da... Ben kendim şöyle düşünüyorum: Daha önce burada, Merkez Bankası yetkilileri geldiğinde, biz "Bu işin maliyeti nedir?" diye sorduk. "Efendim, bizim kuruluş kanunumuz. İşte, bu şirkettir, bilgi veremeyiz." vesaire gibi gerekçelerle açıklanmadı. Yani ne olacak? En fazla yıl sonlarında görebileceğiz tabloyu, yıl içinde görme şansımız olmayacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAVİT ARI (Antalya) - İşte, şimdi, bütün sorumluluğun Merkez Bankasına geçmesiyle birlikte yani artık, paraya ihtiyaç varsa TL cinsinden Merkez Bankası, o bankamatiklere kartımızı soktuğumuzda son günlerde mürekkep, boya kokulu o 200 TL'ler gibi şakır şakır basılmış yeni paralarla bu paraları ödeyebilecektir; 1'inci konu budur.

2'nci konu da, biraz önce ifade ettiğim gibi, gerçek maliyetin halktan saklanması amacını güttüğünü düşünüyorum çünkü "Ancak yıl sonunda bilgi verebilirim." diyecek ve yıl içindeki maliyeti Merkez Bankası saklayacak. İşin esası, aslında, bu sistemden en uygun zamanda çıkılmalı, bu ülke yeterince zarara zaten sokuldu, daha fazla zarara sokulmasın. Bakın, "Depreme para lazım." diyoruz, vatandaşlardan, her yerden para toplamaya çalışıyorsunuz, işte, vergisi dahi alınmayan yüksek miktarlarda kârı belli kişilere aktarmaya devam ediyorsunuz. Bu sistemden derhâl çıkılmalı diyorum.

Teşekkür ederim.