KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, kamu kurumlarımızın ve basınımızın değerli temsilcileri; öncelikle hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Evet, ek bütçe görüşüyoruz. Tabii, ek bütçeyle beraber cuma günü görüştüğümüz torba kanundaki bazı düzenlemeleri de birlikte değerlendiriyoruz; benden önceki konuşmalardan çıkardığım sonuç bu.

Şimdi, önce, bütçeyle ilgili 2023 bütçesi neydi, onun rakamlarını bir ortaya koymak istiyorum. 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda merkezî yönetim bütçe giderleri 4 trilyon 469,6 milyar lira, bütçe gelirleri ise 3 trilyon 810,1 milyar lira; bütçe açığı 659 milyar 421 milyon lira, faiz dışı açık 93 milyar 825 milyon lira, bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının da yüzde 3,5 olması öngörülmüştür. Tabii, torba kanunda yaptığımız ek ödenek ekleme düzenlemesiyle Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda yer alan bütçe giderleri de o kadar artmış olacak yani neticede bu rakam doğrudan açığa da yansıyacak.

Biraz önce hocam "Personel giderleri nerede?" dedi, aslında torba kanundaki yaptığımız düzenlemeyle gerek ocakta gerek temmuzda yapılan zamlar, EYT'yle ilgili yapılan harcamalar, bayram ikramiyesi, diğer personelle ilgili düzenlemelerin yükünü ödenek olarak ekliyoruz torba kanunda zaten bütçeye.

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Ek bütçede yok ama.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ek bütçeye değil, torba kanunla bütçeye ekledik biliyorsunuz, 794 milyar lira. Tabii, bunu da koyduğumuz zaman bütçe açığı 1 milyar 453 milyon liraya ulaşıyor yani ilave ettiğimiz ödenekle birlikte bütçe açığı öngörüsü 1 milyar 453 milyon liraya ulaşıyor. Tabii, ek bütçeyle 1 trilyon 119,5 milyar liralık ödenek konuluyor ve ilgili mevzuat uyarınca o kadar da gelir konuluyor.

Aslında burada bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Hani çok tartıştık bütçe ekleme mevzusunu, bütçe ekleme yapmayıp da ek bütçede bunu dikkate alsaydık hayalî gelir koymak zorunda kalacaktık. Niye? Çünkü kanun diyor ki: "Ne kadar gider öngördüysen, ödenek öngördüysen, ödenek öngördüysen o kadar gelir yazmak durumundasın." Neticede 1 trilyon 119'un üzerine 794 daha koy, ödenek o rakama çıkacak ama o kadar da gelir yazmak durumunda kalacaktın. Bir anlamda doğru bir formülasyonla hem bütçeye ekleme yapılmış hem de ek bütçe de neticede kanunun öngördüğü şekliyle, 5018'in 19'uncu maddesinin öngördüğü şekliyle ve bir anlamda denk bütçe yapılarak konulmuş.

Burada, tabii, torba kanun düzenlemesinde konuştuk, görüşlerimizi ifade ettik; ben yine aynı görüşümüzü muhafaza ettiğimizi söylemek istiyorum yani "bütçe hakkının ihlali" diye bir durum asla söz konusu değil. Neticede, bütçe hakkını milletimiz adına, vatandaşlarımız adına Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bizler kullanıyoruz ve bütçeye ek ödenek ekleme yetkisi veriyoruz. Yani aslında Cumhurbaşkanına bir inisiyatif vermiyoruz yani belirleyici olan yine Türkiye Büyük Millet Meclisi, o kadar rakamı ödenek olarak bütçeye ekliyoruz.

Net borçlanma kullanım tutarındaki artışla ilgili de geçtiğimiz günkü toplantıda da ifade etmiştim, şunu ifade edeceğim: Aslında bu ilk defa yapılan bir düzenleme değil, geçmiş yıllarda da bunun örnekleri var. Sadece bütçedeki açık baz alınıyor yani bütçe kanunuyla ilgisi yok aslında bu borçlanma limitinin. Sadece baz alınan rakam, bütçe açığı kadar ve bütçe açığı üzerinde artırma yetkisi kadar. Ki bu, geçtiğimiz yıllarda Anayasa Mahkemesine de götürülmüş, Anayasa Mahkemesinin yorumu da aynen bu şekil yani bunun bütçe kanunuyla ilgisi olmadığı yönünde, dolayısıyla bütçe hakkıyla da bir ilintisi olmadığı ortada.

Evet, değerli arkadaşlarım, bütçe performansı açısından baktığımız zaman, aslında 2022 yılında son yirmi yılın en iyi bütçe performansını gerçekleştirdik. 2022 yılı bütçe açığı bir önceki yıla göre yüzde 31 azalmış, 139 milyar lira olmuş ve 171,8 milyar liralık faiz dışı fazla elde etmişiz. Bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı da yüzde 1'e gerilemiş. Ülkemiz dört yıllık aradan sonra yeniden faiz dışı fazla vermeyi geçtiğimiz yıl başarmış.

Tabii, bu yıl niye böyle oldu? Depremin etkisini küçümsememek lazım yani 103,6 milyar dolar, 104 milyar dolarlık bir hasar söz konusu, ekonomiye yükü söz konusu ki bu, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığımızın raporuna göre; başka raporlar da var, "150 milyar dolar" diyen raporlarla bile karşılaştık. O anlamda, elbette şehirlerin yeniden inşası, ihyası bütçeye önemli bir yük getiriyor. Bu yılın, 2023 yılının bütçesine de Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın sunumunda da ifade ettiği üzere, 762 milyar liralık bir yük geliyor. Bu da önemli bir rakam ki önümüzdeki yıllarda bunun devam edeceğini de şimdiden görüyoruz.

Bunun dışında, tabii, bütçeyi sarsan diğer konular, öngörülmeyen harcamalar yani gerek emeklilerle ilgili gerek memurlarla ilgili kanunda öngörülenin üzerinde yapılan refah payı artışları elbette bütçeye bir yük getirdi. EYT'lilerle ilgili düzenleme ki yanlış hatırlamıyorsam 252 milyar lira gibi bir yük getirdi. Tabii, bunun üzerine bir de depremin yükü eklenince bütçede açık büyüdü. Bu konuda, Aşkın Bey, haziran ayı rakamı da çıktı nakit açığı yönünden, 453 milyar lira nakit açığımız var. Yani bunu, bu kanun teklifinde yapmasaydık, torba kanunda yapmasaydık önümüzdeki iki ayda mevcut limiti aşmamız söz konusu olacaktı.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ama yani şimdi aşacaksak o zaman bütçe açığı nerede kaldı?

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bütçe açığı demiyorum, borçlanma konusundaki limiti diyorum.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yüzde 5 daha verebilirdik.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Orada "5-5" şey olduğu için...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yo, 5-5 versin; 700 küsur, 728 mi ne yapıyor, "5-5" artırımlı.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yani şunu demek istiyorum: Bunun altında bütçe açığı rakamı olduğu için ona dayalı. O zaman bütçe açığı rakamı yanlış. Daha fazlaysa o zaman 660 yanlışmış.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yok, doğru; orada bütçe açığı baz alınıyor.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Onun için... Sıkıntı o.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yo, sıkıntı ne, ben anlamadım?

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sıkıntı 660 olduğu için en fazla yüzde 5, yüzde 5 artırabiliyorsunuz yani bütçe açığı 1 milyon olsaydı...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ama onu anlattım Aşkın Bey, bu ilk defa yaptığımız bir düzenleme değil, ihtiyaç hasıl olmuş.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ama doğru bir düzenleme değil.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Geçmişte 5-6 sefer -ki 4749'un geçici maddelerine bakılırsa görülecektir- 5 kat artırdığımız yıl olmuş, 2009 yılında 5 kat artırmışız borçlanma limitini.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ama 2 milyonun üzerine çıkıyor rakam.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Oransal olarak...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bunun bütçe hakkıyla, bütçe kanunuyla ilgisi olmadığını Anayasa Mahkemesi de teyit etmiş zaten. Benim gördüğüm iki tane ayrı karar var Anayasa Mahkemesinin.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ama Anayasa Mahkemesinin bazen farklı kararlar da verdiğini biliyoruz yani...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yok... Yani...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bu, sıkıntılı bir durum.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Neyse tamam...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hani bana söylediğiniz için ben şey yaptım.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Görüşlerinize saygı duyuyorum ama bizim görüşümüz de bu şekilde. Neticede, 4749 ayrı bir kanun, kamu borç yönetimiyle ilgili bir kanun; bütçe kanunu ayrı bir kanun, o da bütçeyle ilgili.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Herhangi bir kanunda düzelterek bütçe kanun'nu baypas ederiz o zaman. Bütçe kanununun bir önemi yok.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yok yani aynı şey değil Aşkın Bey, aynı şey değil.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, bütün milletvekillerine yeteri kadar, konuşabileceği kadar zaman veriyorum.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Karşılıklı... Sayın Kalaycı bana söyleyince... Onun için...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yo, yo "Niye artırıyoruz şimdi? dediğiniz için ben mevcut nakit açığının hangi rakama...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Şimdi, o zaman tüm değerlendirmemi değil de belli konulardaki görüşlerimizi de ifade edeyim.

Bugün Türkiye ekonomi modeliyle ilgili eleştiriler de görüyorum. Tabii bunun neyine karşı çıkılıyor anlamak mümkün değil; üretimin artırılması, ihracatın artırılması, istihdamın artırılması ve cari fazla vermeyi hedefleyen bir model. Bunun üretim ayağında, yatırım ayağında, istihdam ayağında, ihracat ayağında başarıya da ulaşılmış ve dünyada yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye bu anlamda pozitif olarak da ayrışmış büyümede, ihracatta, istihdamda. Buna rağmen yani bundan farklı bir hedef mi ortaya konulacak, onu anlamak mümkün değil.

Daha dün açıklandı mayıs ayı istihdam verileri, işsizlik oranı yüzde 9,5'a kadar geriledi. Geriye dönük baktığımız zaman -pandemi döneminde artmıştı ama- pandemi öncesi döneme göre istihdamını en fazla artıran ülkeler arasındadır -OECD ülkeleri içerisinde-Türkiye; burada önemli bir başarı söz konusu. Büyüme rakamlarında da 2021'de elli yılın rekorunu kırmışız yüzde 11,4'le ki pandeminin, Rusya-Ukrayna savaşının, küresel diğer krizlerin olumsuz etkilerine rağmen, Türkiye, 2022 yılında da yüzde 5,6 oranında büyümüş ve 2023 yılının ilk çeyreğinde de yüzde 4 büyüme başarısını göstermiştir. Bu büyüme üretime dayalı bir büyüme yani Türkiye üreterek büyüyor değerli arkadaşlarım. Bugün organize sanayi bölgelerimiz gerçekten bir üretim ve ihracat merkezi hâline gelmiş durumdadır. Bu kazanımları mutlaka korumamız ve daha da geliştirmemiz gerekiyor.

Bir de bir konudan bahsetmek istiyorum yani Türkiye ne durumda? Hani TÜİK'in verileri genelde eleştiriliyor. Mesela, Birleşmiş Milletlerin İnsani Gelişme Endeksi verileri var. Baktığımız zaman, İnsani Gelişme Endeksi'ndeki en yüksek kategori olan "çok yüksek insani gelişme kategorisi"nde Türkiye yer alıyor üç yıldır. Yine Dünya Bankası tarafından Türkiye üst orta gelirli ülkeler arasında gösteriliyor. Yine Dünya Bankasının bir hesabına göre, küresel nüfusun yaklaşık yüzde 47'si günlük 6,85 dolar yoksulluk sınırının altında yaşamaktayken Türkiye'de bu oranın yüzde 11,3 olduğu ifade ediliyor.

Başta söylemeyi unuttum yani Komisyonumuzun Başkanıyken şimdi Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak sizleri görmekten elbette ki onur duyuyoruz, tebrik etmiştim, yine tebrik ediyorum, başarılı olacağınıza da yürekten inanıyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, son olarak birkaç önerimi paylaşacağım. Bu vergiyle ilgili, vergi tabanını genişleten, vergiye uyumu kolaylaştıran, öngörülebilirliği artıran, yatırım ve üretimi destekleyen adil, tabana yayılmış, hakkaniyetli bir vergi reformunu mutlaka gerçekleştirmemiz gerekiyor. Kamu harcamalarının etkililik, ekonomiklik ve verimlilik durumlarının gözden geçirilmesi, harcama programlarının uygulama süreçlerinde etkinliğin artırılması ve harcamaların kontrol altında tutulması, kamu yatırım harcamalarında da tasarruf sağlamak üzere kamu ihale ve sözleşme süreçlerinin iyileştirilerek rekabetin artırılması bu kapsamda Kamu İhale Kanunu'nun yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz kamu tasarrufu açısından çok önemli.

Yine bir önemli konu; bu teşviklerin tüm iktisadi ve sosyal etkileriyle birlikte değerlendirilmesi, verilen teşviklerin ne derece amaca ulaştığı, hangi teşvik araçlarının daha etkili olduğu yönünde etkin bir izleme ve değerlendirme sistemi oluşturulması destek ve teşviklerin verimliliği bakımından önemlidir.

Hep gündeme gelen bir diğer konu; kayıt dışılık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Son cümlelerim Başkanım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Kayıt dışılık önemli bir sorun olarak varlığını devam ettiriyor. Haksız rekabete ve çalışanların sosyal haklardan yoksun kalmasına yol açan kayıt dışı ekonomiyle mücadelede daha etkili yöntemler benimsenmeli. Hem kayıt dışılığın önlenmesine hem de kayıtlı ekonomiye geçişin özendirilmesine yönelik tedbirler bir arada uygulamaya konulmalı diyorum, teşekkür ediyorum.