Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (1/275) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 11 .07.2023 |
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, tabii, ortada bir ek bütçe teklifi var. Geneli üzerine konuşurken daha çok torba kanunla birlikte ele alarak hukuki süreç içinde bir analiz yaptım. Bir kısmını dinlemiştim, bir kısmını Sayın Muş'la kısa bir istişaremiz oldu, sonrasında da okudum yani şöyle diyorsunuz aslında: Orta vadeli programdaki temel hedeflere bağlısınız, öyle anladım, ciddi anlamda hiçbir sapma olmayacağını söylüyorsunuz. Burada da zaten buna ilişkin ifadeler var hatta cari işlemler açığının yüzde eksi 2,5'un bile daha iyimser olacağını söylüyorsunuz gene aynı şekilde, böyle bir perspektif var.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - Üstünde olacak diyoruz.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Tabii, tabii yani iyi olacak, olumlu olacak anlamında diyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - Ondan daha fazla açık olacak diyoruz.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Tamam yani şöyle ama ihracatta öyle bir övünülüyor ki burada. Yani neyse ben bitireyim şeyimi.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bugünkünden daha iyi ama 2,5'un üstünde.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Anladım.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - 2,5'un üstünde olması da kötü bir şey değil yani.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Şimdi, 2,5 nerede? 2,5 olması için 22 milyar dolar olması lazım. Şu anda yıllıklandırılmış son on iki ayda 60 milyar dolar eğer, bundan sonraki yedi ayda 38 milyar dolar fazla verirsek ki böyle bir şey yok, o zaman ancak yüzde 2,5 tutar. Arkadaşlar, yani 2,5 keşke olsa, olmaz bu rakam olmaz. Enflasyon yüzde 24,9, yuvarlayalım yani yüzde 25, böyle bir şey olmaz. Yılın ikinci yarısında enflasyon artmaya devam edecek, hepimiz biliyoruz. Bu gelen zamların etkileri, dolar kurunda bir de seçim sonrası anormal yükselişler var. Bunların hepsi bir biçimde yansıyacak yani kur-enflasyon geçişkenliği önümüzdeki iki üç ay içinde gidecek, enflasyon aşağı doğru inmeyecek, şu andaki yüzde 38 seviyesinden daha da yukarı, yüzde 60'lar seviyesine çıkacak. Yani bu rakamları da TÜİK'in rakamlarına rağmen söylüyorum, Sayın Kalaycı da "Güveniyoruz." dedi ama biz Planlamada çalışırken tabii...
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Devletimize her zaman güveniyoruz.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Şimdi, biz Planlamada çalışırken projeksiyon yapardık ama eğer projeksiyon rakamında gelen rakam doğru olmazsa projeksiyon da yanlış olur. Bak, plan hazırlıyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı yani bu yüzden bunlar önemli yani burada onu gördüm. Bu açıdan performansı, bunları dikkate aldık mı acaba ek bütçede? Bunun için esas sormak istediğim bununla bağlantılı ama oydu.
Diğer taraftan, buradaki analizler genel anlamda 15'inci sayfada da yani daha çok küresel birtakım faktörlerin, Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu ekonomik krize sokulduğu konuşuluyor. Yani pandemi, arkasından Rusya-Ukrayna savaşı ve bunun sonucunda enerji fiyatları, emtia fiyatlarındaki artış ama şunu biliyoruz çok açık ve net olarak: Bu ülkelerin hepsinde küresel anlamda bir enflasyonda yükseliş var ama hepsinin yaptığı faiz artırımı, FED faizi artırdı, Avrupa Merkez Bankası faizi artırdı, İngiltere Merkez Bankası faizi artırdı, Türkiye faizi indirdi. Türkiye'nin bugün içinde yaşadığı kriz Türkiye'nin kendi krizi ve bunun sonucunda oluştu bütün dengeler. 2021 yılının eylül ayında Merkez Bankası politika faizi yüzde 19'du, enflasyon yüzde 19,25'di, dolar kuru 8 lira 30 kuruştu, dört ay sonra, 5 puanlık indirimden sonra 8 lira 30 kuruş olan dolar kuru 18 lira 30 kuruşa geldi ve sonunda kur korumalı mevduat sistemi geldi. Enflasyon yükselmeye başladı, bütün dengeler bozuldu. Bugün yoksa Sayın Şimşek'in dediği "Türkiye'nin rasyonel politikalara geçmekten başka bir seçeneği kalmamış." ifadesinin ne anlamı oluyor? Demek ki irrasyonel politikalar aslında bugün şeyin içinde, bugünkü mevcut iktidarın önemli bir üyesi tarafından -bu konuyla sorumlu- ifade edilmiş durumda yani baktığım zaman buralarda bu tespitler bunun içinde. Ya, bir şeyler söylemişsiniz ama ciddi sıkıntı var, cari işlemler açığı artıyor, dış borç stoku artıyor. Yani biz şunu biliyoruz: 2002'den beri, bugüne kadar baktığımız zaman Türkiye'nin yapısal problemleri çözülmedi, aksine ağırlaştı, dış tasarruf ihtiyacı devam ediyor, üretim ve ihracat yapısının ara malı ithalatına olan bağımlılığı devam ediyor, vergi yapısındaki çarpıklık devam ediyor, iş gücü piyasasında hâlâ -bulunduğumuz asırda aylar itibarıyla değişiyor- yüzde 52-53'ler civarında iş gücüne katılım oranı var, OECD ortalaması yüzde 70. İşsizlik oranı yüzde 9,5-yüzde 10 diyoruz ama atıl iş gücü... Çünkü bir sürü insan işsiz ama iş bulma ümidi olmadığı için iş aramıyor, onlar iş gücünün içine girmiyor, girdiği zaman 2 katı, yüzde 20'lerin üstüne çıkıyor, TÜİK'in rakamlarına göre bile. Yani aslında ortada ciddi bir kriz var.
Diğer taraftan, vergi yapısındaki adaletsizlik devam ediyor.
Diğer taraftan, en önemlisi, imalat sanayisinin teknoloji yapısında bir iyileşme yok. Biliyorsunuz, OECD'nin bir 4'lü ayrımı vardı; "yüksek teknolojili, orta yüksek, orta düşük, düşük teknolojili" diye 4'lü ayrımda bunun toplamına "100" deyip içsel dağılımına baktığınızda, yüksek teknolojili sektörlerin payı toplamın içinde sadece yüzde 3. Türkiye bununla nasıl rekabet edecek? Türkiye bununla nasıl bir şey pozisyona girecek? Elbette, şuna katılıyoruz: Pandemi dönemi tedarik zincirlerini kırdı, navlun fiyatları arttı ve bölgesel ticaret öne geçti ama bu imkândan yararlanabilmek istiyorsanız ekonomiyi iyi yöneteceksiniz, doğru kararları alacaksınız. Türkiye bulunduğu coğrafi bölge olarak da avantajlı, yetişmiş dinamik bir iş gücü yapısı var ama sonuç itibarıyla, bunu, bu dönüşümleri sağlamak lazım. Bu dönüşümler sağlanmadı, buralarda atılmış adımlar yok. Oturup "Planlara, orta vadeli programlara biz şunu yapacağız. Biz şöyle yüksek katma değerli mal ve hizmet üretimine geçeceğiz. Teknolojinin yoğunluğunu artıracağız." diyerek olmuyor işte. Daha önceki planlarda yapılmadı mı? 25 tane öncelikli dönüşüm programı seçilmedi mi? Ne oldu? Bir ilerleme yok. Yani o yüzden plan ne zaman gelecek?
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - Ekim gibi planlıyoruz.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ekim gibi yani bütçe öncesi diye planlıyorsunuz herhâlde.
Yani bütün bunların hepsi bize şunu gösteriyor: Yani burada çok ciddi bir ekonomik kriz var. Bu sunuşta sanki bir şey yok, her şey gidiyormuş ve bunların hepsi dışarıdan kaynaklıymış gibi bir şey var. Eğer bunların üzerine bir oturup ek bütçe hikâyesini oluşturduysak vah hâlimize. İşte ben bu ödenek artışlarını, borçlanmadaki artışları bu yüzden bunlarla bağlantılıyorum. Bugün içinde yaşadığımız sıkıntının bana göre baktığımız zaman vahametini gösteriyor.
Evet, teşekkür ederim.