Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (1/275) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 11 .07.2023 |
CEVDET AKAY (Karabük) - Teşekkür ederim Başkanım.
Ek bütçeyle artırılan ödeneklerle ilgili birkaç saptama yapmak istiyorum. Öncelikle, bu ek bütçede personel giderleriyle ilgili durum söz konusu değil, ek bütçede yer almamış. Torba yasayla ilgili olarak da baktığımızda personel harcamaları, personel giderleriyle ilgili yaklaşık 794,1 milyar liraya ihtiyaç olduğu görülüyor. Bu rakamla beraber, önceki bütçe açığıyla beraber incelediğimiz zaman, baktığımız zaman yaklaşık olarak en az 1 trilyon 453 milyarlık bir açık olacağı anlaşılıyor. Tabii ki net borçlanma limitiyle de 2 trilyon 181 milyarlık bir azami limit haddi var. Bu şekil baktığımız zaman burada bir boşluk görüyoruz, bu boşluğun da nasıl kullanılacağını açıkçası merak ettim. Bunun bir kısmı yine öngörülemeyen bütçe açığı olarak düşünülebilir fakat benim de hesaplamalarıma göre eğer bu limit tam olarak kullanılırsa 500-600 milyar TL'lik bir ek kaynak fazladan kullanılmış olacak borç olarak. Bunun da nasıl, ne şekilde kullanılacağı, yerel yönetimlerle ilgili belediye seçimlerinde kullanılıp kullanılmayacağını merak ediyorum; bunu sormuş olmak istedim, ifade ettim.
Yine, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına 46 milyar 151 milyonluk bir kaynak ayrılmış. Burada, işte, çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi harcanan tutarları olumlu buluyoruz, gerçekten oralara bu destekler önemli fakat bu kalem içerisinde 30 milyarlık bir rakam Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonuna ayrılmış. 30 milyarlık bir rakam yani yüzde 65'i, bunun nasıl ve ne şekilde kullanılacağı... Ve çok düzgün bir şekilde kullanılması gerektiğine inanıyoruz. Objektif bir şekliyle önümüzdeki seçim döneminde de umarım herkese eşit mesafede ihtiyacı olan kimselere bu kaynak kullanılır; bunu da özellikle vurgulamak istedim.
Kur korumalı mevduat hesabıyla ilgili olarak da ben de birkaç kelime söylemek istiyorum. Merkez Bankası yetkililerinin bize verdiği bilgiye göre, geçen hafta yaptığımız bilgilendirme toplantısında hazineden 92 milyar civarında T.C. Merkez Bankasından da 74 milyar civarında 2022 yılı için yani 165 milyar TL'lik bir maliyetten bahsedildi, artık tamamen Merkez Bankası üstüne bu bırakılıyor. Hakikaten öbürkü tarafta cetvellerde ve kullanımlarda en azından Hazine ve Maliye Bakanlığı kısmının nasıl kullanıldığını görebiliyorduk, şimdi göremeyeceğiz; bu konuyla ilgili detay bilgilendirmenin yapılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım; bu da benim belirtmek istediğim bir husus.
Bir de artırılan kurumlar vergisi var biliyorsunuz yani yüzde 20'den 25'e, bir de finans kurumları için, bankalar için de yüzde 25'ten 30'a çıkması. Burada özellikle tüzel kişiler açısından 20'den 25'e çıkarken ihracat gelirleri açısından orada bir istisna uygulaması vardı yüzde 1 olarak, yüzde 19 maliyet ihracatçıların üstüne kalıyordu, şimdi 20'den 25'e çıkıp 5 iskonto olmasına rağmen yüzde 20'lik bir maliyet var yani yüzde 1'lik bir artış var; döviz girdisine ihtiyaç olan şu ortamda bu maliyet ihracatçılar ve şirketler için önemlidir; gerçekten ekonomik sıkıntıları var. En azından bu maliyetin Genel Kurul görüşmelerinde yüzde 19 olarak kendi üstlerinde kalmasının önemli olduğunu ifade ediyorum; bu da maliyet enflasyonu açısından da ülke ekonomimize de olumlu yansıyacaktır diye düşünüyorum.
Yine, bir de burada yine kurumlar vergisiyle ilgili bir istisna uygulamamız vardı. Şirketlerin aktifinde olan gayrimenkullerin satışından elde edilen gelirler, biliyorsunuz, kurum içinde kaldığı zaman belirli bir oranda kurumlar vergisinden istisnaydı. Şimdi bu istisna tamamen kaldırılıyor önceden hak edilmiş firmalar haricinde. Ben bu uygulamanın, bu satılan değerlerin işletmede kalması, sermayeye ilave edilmesi kaydıyla vergi istisnasının devam etmesinin uygun olacağını düşünüyorum. Eğer işletmeden çekiliyorsa hem kurumlar vergisine tabi tutulur hem de çeken kişi yani şahıs-firma ortağı açısından da gelir vergisi stopajına tabi tutulabilir. Bu şöyle bir husus yaratacak: Şirketler bu vergiden, bu istisnadan yararlanmak için tam bölünme yöntemini kullanarak kayıt dışı bir şekliyle işlemler yapmak zorunda kalabilirler; bu husus da dikkate alınırsa... Yani tam bölünmeden kastım, tamamen ortaklık yapısı aynı olan ikinci bir şirket kurup o gayrimenkulü o kurulan ikinci şirkete devretmek ve oradan da o gayrimenkulü tüzel kişilikle, şirketle beraber satmayı kastediyorum; bunun da dikkate alınmasında fayda var.
Yine, az önce de ifade etmiştim, AFAD'a ayrılan bütçeyle ilgili olarak hakikaten bu depremden alınan paylarla ilgili AFAD'ın bazı konularda daha çok titiz ve hızlı hareket etmesinin önemli olduğunu vurgulamak isterim.
Yine, dolaylı, dolaysız vergilerle ilgili olarak mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergiler oranını çok yüksek buluyoruz, bu oran yüzde 65. Bu, hem vergi adaleti açısından sakıncalı bir durum hem de farklı gelir düzeyindeki kişilerden yani az gelir elde eden kişilerden daha yüksek vergi almayı ortaya koyuyor; bunun da makul oranlara gelmesinde fayda var.
Emeklilerimizin durumunu az önce arz etmiştim, söylemiştim. Hakikaten 6.000 TL altında maaş alan emekliler hiçbir zamdan yararlanmamış oldu; bunun da tekrar Mecliste gündemde olması önemlidir, en az asgari ücret tutar; bu yapılamıyorsa en azından kök ücret zammının 7.500 lira olan minimum tutara eklenmesi suretiyle ayarlama yapılmasında fayda var.
Bir de kamu mühendislerinin durumu... Kendileri de biliyorsunuz sıkıntılarıyla ilgili olarak geçmiş dönemde çok yakın zamanda demokratik haklarını kullandılar. Hizmet sektöründe çalışan, kendi aynı bünyedeki işçilerle olsun, hizmetlilerle olsun arasındaki maaş farkı çok az; bu farklılığın da düzeltilmesi gerekir. Bunu da özellikle ifade etmemizi istedikleri için buradan ifade etmek istedim.
Yine, Hazine ve Maliye Bakanlığının 279 milyarlık bütçesi, ödeneği içerisindeki faiz giderleri toplamı 69 milyar 389 milyon, bir de KİT sermaye transferleri var, bu da 44 milyar. Bu iki oranı topladığınız zaman yüzde 40 gibi çok ciddi bir maliyete ulaşıyoruz; bunun aşağılara çekilmesi lazım. Burada da belediyelere 110 milyar civarında katkı payı devam ediyor.
Yine, görüşmelerimizde ifade etmiştik, ek motorlu taşıtlar vergisiyle ilgili toplanacak vergilerin belediyelere aktarılmaması yer alıyor. Yani buradaki ek motorlu taşıtlar vergilerinden de mahalli idarelere ve belediyelere fon aktarılırsa bu 110 milyarlık rakam daha üst noktalara çıkıp hiç olmazsa hizmetler açısından belediyelerde de bir rahatlık sağlayacaktır diye düşünüyorum.
Bir de bütün iller için konuşuyorum, tabii ki istihdamı arttırmak önemli, siz de az önce ifade ettiniz, doğrudan yatırımlarla ilgili, dış kaynakların teminiyle ilgili ülkemizdeki genel olarak en önemli sorunlardan biri de istihdamı arttırmak, ihracatı geliştirmek. Bu konuyla ilgili olarak da bütün illerimizde organize ihtisas sanayi bölgeleri için, oradaki sanayi tesisleri için hem iç kaynak hem dış kaynak yaratılması mümkün olursa iyi olur. Özellikle seçim bölgem olan Karabük'te de -örnek olarak ifade etmek istersem- örneğin Eskipazar'da Metal ve Metal Ürünleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, işte Yenice'de Orman Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi, Eflani'de mermerle ilgili gibi, Türkiye'nin muhtelif illerinde de böyle çok önemli organize sanayi bölgelerinin bir kısmı kurulmuş, bir kısmı genişletilebilir, bir kısmı da kurulabilir, burada da önemli istihdamlar olabilir.
Yine, buradaki kurulan tesislerin de limanlara yakın olması da önemli. Örneğin Filyos civarındaki doğal gaz nedeniyle Filyos Limanı şu anda ihracata yönelik çalışamıyor Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım. Orada konteyner limanı şekliyle de aktif edilirse KARDEMİR dâhil o bölgedeki 25 tane haddehaneyle beraber 60 milyon dolarlık bir navlun tasarrufu da söz konusu.
Bu hususları, görüşleri belirtmek istedim.
Teşekkür ediyorum, sağ olun.