TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkanım, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Daha geçen hafta sonunda gece yarılarına kadar çalıştık ama o çalışmamızın sonunda bir gece Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle önümüze konulan ve vatandaşa yaklaşık 780 milyar gibi bir külfet getiren bir bütçeyle karşılaştık. Yani ek zamlar oldu, bunların daha henüz raflardaki etiket fiyatlarının dahi değişiminin tamamlanması olmadan şimdi, yeniden bir daha ek bütçeyi konuşmaya başladık ve ek bütçenin tabii konuşulma nedeni elbette ki depreme dayalı olunca bir hassasiyet oluyor. Tabii ki de bir şeyler olması lazım ama biraz şöyle düşünmek gerekmiyor mu: "Deprem" dediğimiz bilimsel gerçek, aslında zararları veya işte, önlem alınması hâlinde önceden en azından minimuma indirilebilecek bir doğa olayıdır. Dolayısıyla "Bu doğa olayının önlenmesi için acaba ilgililerinin ve sorumlularının şimdiye kadar alınmış tedbirlerinde bir eksiklik var mıdır?" sorusunu yönetenler olarak siz kendinize sordunuz mu? Ben, doğrusu bu konuda iktidarın bir kusurunun olduğunu düşünüyorum ve bundan sorumlularla ilgili hiçbir hukuki ve cezai müeyyide uygulamamakla bu sorumluluğunu sürdürdüğünü düşünüyorum.

Şimdi, geçen haftaki millî dayanışma paketi yani benim de adını "millete dayatma paketi" olarak ifade ettiğim, aslında bu paketin üzerinden daha çıkmadan, yeni gelecek olabilecek olan vergilerle deprem sorununun aslında çözümü değil, yürütmenin aslında işinin kolaylaşması biraz sağlanacak bence çünkü deprem meselesindeki hasarların tamamını bu bütçeyle çözebilmek mümkün değil. Ama görünen o; 1/5'i kadar olan kısmı evet, bu bütçeyle karşılanabilecek, bunu görüyoruz.

Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, neden bu zararlardan sürekli olarak ölen insanlarımız bedel ödüyor? Neden doğanın diğer canlıları bedel ödüyor? Mesela, neden bu hasarları gidermek için ormanlarımızdan fedakârlık yapmak zorunda kalıyoruz? Neden zeytin ağaçlarımızı sürekli feda etmek zorunda kalıyoruz? Meralarımızı niye vermek zorunda kalıyoruz? Eğer bu yapılanmalar doğru olmuş olsa idi biraz önce saydığım cezaları çekecek miydik? Çekmeyecektik elbette. Demek ki depremle ilgili önce yasal düzenlemeler yoluyla ilgili teknik elemanları, yapı denetimleri, çevre şehirciliği, müteahhitleri yani bu sorumluluk zincirinin nerede koptuğu ve buradaki ilgililerin ceza alması sağlanmadığı sürece önce bu yaptığımız çağrılar bana sorarsanız eksik kalacaktır, dolayısıyla buraya bir dikkat çekmiş olayım.

Ben çok fazla vakit almak istemiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, bir sorum daha var, burası önemli, bunu herkes, vatandaşlarımız, bilmek istiyor: Varlık Fonunun içinin denetlenmesiyle ilgili bütün yetki Sayın Cumhurbaşkanlığında. Biz buralarda ne olduğunu hiç bilmiyoruz; Varlık Fonu içindeki kurumlarımızdan herhangi birinin kısmen veya tamamen satışı ya da ipotek edilmesi gibi herhangi bir eylem yapılmış mıdır, bu konuda bilgilenmek istiyoruz.

Herkese teşekkür ediyorum.

Saygılarımı sunuyorum.