KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Evet Sayın Başkan.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, biraz önceki konuşmamda gıyabınızda başarılar diledim, iki yıl Komisyonumuzda Başkanlık yaptınız, birlikte çalıştık, bir kez daha buradayken başarı dileklerimi tekrarlıyorum sizlere.

Şimdi, gerek önceki günkü görüştüğümüz torba yasa teklifi gerekse bugün görüştüğümüz ek bütçe teklifi aslında ülkemizde kötü günlerin bittiğinin ama daha kötü günler geldiğinin işareti olduğunu açıkça bizlere göstermektedir.

Şimdi, vatandaşın üzerine binen borçlar, gelen zamlar yağmur gibi yağmaya devam ederken işte bir taraftan da "Maaşlara iyileştirme yapıldı." denilerek günü kurtarmaya çalışmaktasınız. Biraz önce de söyledim, bakın: Memura yüzde 17,55+8.077 TL seyyanen zamla birlikte bir iyileştirme yapıldı. Gönül ister ki bu iyileştirmenin daha da fazla olması ve memurumuzun daha da rahat bir şekilde çalışabilmesi. Yine aynı şekilde işçilerimiz için yüzde 45 bir oranda artış yapıldı, keşke bu da daha yüksek bir oranda olsaydı. Asgari ücretten maaş alanlar için de yine yüzde 34 bir iyileştirme yapıldı, keşke bu da daha yüksek olabilseydi. Ancak öyle bir grup var ki bu ülkede yıllarca devlete, millete hizmet etmiş ama bugün emekli olduktan sonra ekonomik sıkıntı içerisinde, birçoğu park ve bahçelerde zaman geçirerek gün içerisinde arkadaşlarıyla zaman geçirebilmeye çalışan emeklilerimiz var. Bu emeklilerimize de yüzde 17,55 gibi gerçekten böyle çok düşük bir zam teklifinde bulunuldu. Biz, buradan tekrar söylüyoruz: Önceki torba görüşmelerinde de bir önergeyle emeklilerimizin maaşlarının hak ettiği şekilde arttırılmasını önermiştik, aynı teklifimizi tekrarlıyoruz.

Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, sunmuş olduğunuz bütçe teklifinde yükseköğretim kurumlarına, toplamda 31 üniversiteye ek ödeme yapılacağını gördüm. İlimizde kamu adına hizmet veren ve özellikle de çok değerli öğrenciler yetiştiren ve yine bunun yanı sıra da sağlık hizmetinde önemli hizmetleri bulunan Akdeniz Üniversitesi var. İlimizdeki diğer üniversitelerin de ekonomik anlamda sıkıntıları olduğunu biliyorum ama özellikle de Akdeniz Üniversitesi bölgeye hizmet götüren, bölgeye sağlık hizmeti veren en önemli üniversitelerden biri olduğu için Akdeniz Üniversitesine de bir Antalya Milletvekili olarak özel bir ödenek buraya eklenmesini talep ediyorum.

Şimdi, bu bütçe teklifinde, yine, 1,3 milyar TL, deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın elektrik, doğal gaz faturalarının silinmesi ve ertelenmesiyle ilgili oluşan bir bütçe kalemi bulunmakta yani o silinen borçların buradan karşılanacağı ifade edilmekte. Şunu söyleyeyim: Bakın, önceki bütçemiz geçtiğimiz seçimde seçime kurban edildi, devletin bütçe kaynakları seçimde kullanıldı, bizim vergilerimizle oluşan bir bütçe siyaseten bize karşı kullanıldı. Şimdi, depremde elektrik ve doğal gaz faturalarının silinmesine hiçbir itirazımız yok; kaldı ki Sayın Genel Başkanımız bunun yıl sonuna kadar devam etmesini de grup toplantısında ifade etti. Bununla birlikte, bakın, seçim var diye bir ay boyunca seçime kadar yani 30 Mayısa kadar bütün vatandaşların doğal gaz faturaları silindi yani doğal gaz ücreti alınmadı. Bunun direkt mantığı nedir? Bunun direkt mantığı, deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın mağduriyeti var, doğrudur, silinsin ama bütün vatandaşların -hepimiz için geçerli olan- yani bu ülkede tuzu kuru milyonlarca vatandaşı da kapsamına alan şekilde doğal gaz faturaları silindi. Bunun tek sebebi var; seçim. İşte, devletin kaynakları bu şekilde seçime heba edildi.

Şimdi, daha öncesinde de defalarca söyledik; bu ülkenin gerçekten temeline konulmuş iki dinamit var, bunlardan biri kur korumalı mevduat, diğeri de kamu-özel iş birliği. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, birlikte, dönemin Maliye Bakanının, Sayın Nebati'nin kendisinin daveti üzerine gittiğimiz o ziyarette ben bizzat Sayın Bakan'a, Nebati'ye dedim ki: "Sayın Bakan, bu kur korumalı mevduatın maliyeti bize ne olacak ülke olarak?" Sizin de bulunduğunuz ortamda Sayın Bakan dedi ki: "Ya, çok önemli bir şey olmayacak -böyle küçümser bir tabirle- 30-35 milyar gibi bir rakam." Siz de buna şahitsiniz. Gelin görün ki bugünkü tabloda, herhâlde bunun 10 katına yaklaşan belki de geçecek olan bir maliyetin olduğu, işte, hepimizin vergileriyle oluşan bu bütçenin nerelere gittiğinin açık göstergesidir.

Yine, kamu-özel iş birliği projeleri üzerine çok konuştuk daha öncesinde de. Bu, özellikle döviz kurundaki ani yükselmelerle maliyetin çok çok yükseldiğini hepimiz görüyoruz, biliyoruz. Bunların bir an evvel önüne geçilmeli.

Bakın, her zaman söylüyoruz; biz hizmete karşı değiliz, yatırıma hiç karşı değiliz ama öyle ki devletin kendi imkânıyla yapabileceği bir yatırım varken kamu-özel iş birliğiyle neredeyse 5 katına mal ettiği yatırımlar var. Yani bunları tek tek burada konuşmayalım ama bu bir acı gerçektir.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, yine bütçe sunumunuzda esnaf, sanatkârlar ve çiftçilere sağlanan hazine faiz destekli krediler nedeniyle Halk Bankası, Ziraat Bankası görevlendirmeleri için 8 milyarlık bir bütçe ödeneği var. Ben şunu ifade etmek istiyorum: gerek çiftçilerimiz, sanatkârlarımız yönüyle bu ödenek tertibinin aslını artırılması lazım, çok açık. Her ne kadar burada sadece faiz desteklemesinden bahsedilse de bakın, bugün hem esnafımız hem de vatandaşımız bankaya gittiğinde artık kredi alamaz durumda, bankalar kredi vermez durumda. Taşıt kredisi almaya gidiyorsunuz, efendim, önce aracın belli değerine göre yüzde 40, yüzde 30, yüzde 20 oranlarında bir kredi verilirken, özellikle dövizin hızlı yükselmesiyle altı ay içinde belki de yüzde 50, yüzde 60 oranında araç bedellerine zam geldi. Bu durumda artık o 2 milyon limitinin de bir anlamı kalmadığını açıkça görüyoruz, 2 milyonun üstünde olan araçlara da kredi verilmediğini biliyoruz. Kaldı ki tüketici kredisine ulaşmada da vatandaşımızın çok büyük sıkıntı yaşadığını, daha doğrusu bankaların artık kredi vermek istemediğini veya verse de bakın, yüzde 4,5'lar oranından faizle kredi verdiğine şahit olmaktayız.

Son olarak şunu sormak istiyorum: Şimdi "110,4 milyar liranın vergi gelirlerinde öngörülen artış kapsamında vatandaşlarımıza yönelik hizmetlerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi yönünde il özel idarelerine ve belediyelere aktarılacak kaynaklardan bahsedilmekte. Bunun 68,3 milyar lirası ilgili idare bütçelerine -yani zorunlu olduğu için zaten bu da sabahki sunumunuzda söylediniz- 37,2 milyar lirası yatırımları hızlandırma ödeneğinde olmak üzere ülkemizin büyümesine, istihdama katkı sağlayacak yatırımların daha hızlı tamamlanabilmesi amacıyla..." diye devam ediyor.

Ben burada sormak istiyorum: Şimdi, yatırımları hızlandırma ödeneğine kim karar veriyor? Kim karar vererek yatırımları hızlandırma ödeneğini ilgili kurumlara gönderiyor onu öğrenmek istiyorum. Benim bildiğim kadarıyla, buna Cumhurbaşkanlığı tarafından karar verildiğini ben hatırlıyorum, eğer öyleyse burada 110,4 milyarlık bir...

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - Ayrı şey Cavit Bey. Biri, mahallî idarelerle ilgili değil dediğiniz; başka bir madde o.

CAVİT ARI (Antalya) - Ben kitapçıktan okuyorum Sayın Başkanım.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - İkinci noktayla ilgili o.

Birincisi...

CAVİT ARI (Antalya) - Anladım, tamam.

Peki, düzeltme yapıyorum o zaman Sayın Başkanım.

Şimdilik benim söyleyeceklerim bu kadar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - Kısa, özet: Bu bütçenin vatandaşa yeni yükler, vergiler ve zamlar getirdiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Şimdilik saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ediyorum.