DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Öncelikle ben teşekkür ediyorum, bugün gerçekten bir ilke imza atıldı ve bir tanışma toplantısından öte çok güzel bir ortam oluştu

Sizin Kayseri'de CHP'den sonra da bizi bir ziyaretiniz vardı ve orada bir cümle kurmuştunuz Sayın Bakanım, demiştiniz ki: "Biz Dursun Bey'le ayrı ayrı takımlarda oynuyoruz ama millî takımda birlikte oynuyoruz." Bu çok güzel bir söz.

BAŞKAN HULUSİ AKAR - Onu hatırlatman iyi oldu, sağ ol. Onu ben unutmuştum.

DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Şimdi, ben şuna dikkat çekmek istiyorum: Bugün burada gerçekten bir birlik beraberlik var. Millî hassasiyetimiz... İster biz orada oturalım ister siz burada oturun, hiç fark etmiyor. Mehmet Ali Bey geçen dönem burada oturuyordu, aynı şeyleri konuşuyordu; bugün orada oturuyor, aynı şeyleri konuşuyor. Benim, iktidardaki milletvekili arkadaşlarımdan şudur ricam: "Siz" "biz" yok burada, gerçekten yok; biz sadece katkı sunmak istiyoruz ve önümüzü açarak -biraz önce hepimiz ifade ettik- güçlü ordu, güçlü Türkiye; bu desturla yürüyoruz. Yapmamız gereken gerçekten çok şey var. Mehmet Ali Bey en çok değişikliğin ve yasanın bu dönemde çıktığını, yirmi otuz senedir çıkmadığını falan söyledi, doğrudur ama hâlâ eksiklerimiz olduğunu ben biliyorum, sizler de biliyorsunuz çünkü ordu çok büyük bir yapısal değişikliğe uğradı ve çok yasanın değişmesi gerekiyor.

Bir de benim ricam şu: Evet "yüzde 80" diyoruz; size göre öyledir, bana göre farklıdır. Ben "İçinde yer aldım." dedim; Silahlı Kuvvetlerle ilgili hiçbir konuyu dışarıda konuştuğumu kimse görmemiştir, hiçbir zaman; propaganda malzemesi hayatta yapılmaz ve ordu üzerinden hiçbir zaman siyaseti ben doğru bulmuyorum ve hâlâ kanunlarımız da bazı şeylerin dışarıda konuşulmasını, siyaset olarak konuşulmasını yasaklıyor ve bunların izne tabi konuşmalar olduğunu biliyorum ben ki komutanımız daha iyi bilir. Bazı şeyleri iç siyaset malzemesi yapmadan ordumuzu ve ülkemizi güçlendirmemiz gerekiyor. Ben 1990-1991 Körfez Harekâtı sırasında 256 tane uçağımızın parça bekler duruma düştüğünü biliyorum. Yani bir küçücük malzemeden, bizim yüzlerce parçayı bir uçaktan bir uçağa aktarttığımızı... Bugün ne durumdayız çok detaylı bilmiyorum ama şu anda benim NATO'da birçok ülkede görev yapan arkadaşlarım var. Bizim ülkemize hangi parçaların nasıl verilmediğini... O dönemde de malzeme yöneticiliği, nezaretçiliği yaptım, bilirim. Gizli ambargolardan bahsetti komutanımız, gerçekten gizli ambargo her zaman var ülkemize. Bunun için, kritik malzemelerin bizim ülkemizde üretilmesinin ne kadar çok önemli olduğunu biliyorum. Bunları belki çoğu bilmiyor, askeriyeden geldiğimiz için biz 3'ümüz belki biliyoruz Komutanım ama ben hâlâ daha çok yapacak işimiz olduğunu biliyorum, bu kadarını söyleyeyim. O yüzden "siz" "biz" yok, aynı dili kullanarak burada ne katkı sunabilirsek sunmaya çalışacağız. Ben bu şekilde olması gerektiğini düşünüyorum, öyle konuşmak istiyorum.

Tekrar teşekkür ediyorum.